"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/1571 E., 2023/1353 K.
İLK DERECE MAHKEMESİ : Kandıra 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2017/403 E., 2021/37 K.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; Kocaeli ili, Kandıra ilçesi, ... köyünde yapılan kadastro çalışmaları sonucu 104 ada 426, 105 ada 19, 129 ada 123, 131 ada 134, 127 ada 79, 128 ada 61, 128 ada 83, 105 ada 18, 116 ada 17, 145 ada 138, 128 ada 52, 129 ada 75, 128 ada 60, 127 ada 22 parsel sayılı taşınmazların tarafların babası muris ... ...'dan kalan taşınmazlar olmasına rağmen davalılar adına tescil edildiğini, dava konusu taşınmazların gerek kök murisin sağlığında gerekse ölümünden sonra mirasçıları arasında taksim edilmediğini, davacının miras payı olduğunu ileri sürerek taşınmazların tapu kayıtlarının davacının miras payı oranında iptali ile davacı adına tapuya tescilini istemiştir.
Yargılama sırasında dava konusu 129 ada 75, 127 ada 79, 128 ada 61, 128 ada 83, 128 ada 52, 145 ada 138, 116 ada 17 parsel sayılı taşınmazlar bakımından Mahkemece tefrik kararı verilmiştir.
II. CEVAP
Davalılar vekili cevap dilekçesinde; kadastro çalışmaları esnasında davalıların köyde bulunmadığını, bizzat davacının çekişmeli taşınmazları davalılar adına yazdırdığını, davacı ...'in dava konusu 131 ada 134, 127 ada 79, 128 ada 61, 83, 116 ada 17, 145 ada 138, 128 ada 52, 129 ada 75, 128 ada 60, 127 ada 22 parsel sayılı taşınmazlar üzerindeki hissesini 06.10.2016 tarihinde davalılara sattığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davanın kabulüne, Kocaeli ili, çekişmeli 104 ada 426, 105 ada 19, 129 ada 203, 131 ada 134 parsel sayılı taşınmazların ... davalı ... adına; 105 ada 18 ve 127 ada 22 parsel sayılı taşınmazların davalı ... adına kayıtlı tapularının ayrı ayrı 1/3 paylarının iptali ile iptal edilen payların davacı ... adına tapuya tesciline, taşınmazlardaki bakiye payların tapu malikleri üzerinde bırakılmasına, 105 ada 18 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki tek katlı betonarme bina ve muhtelif meyve ağaçlarının ... tarafından meydana getirildiğinin tespitine, 105 ada 19 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki muhtelif meyve ağaçlarının ... tarafından meydana getirildiğinin tespitine, 128 ada 60 parsel sayılı taşınmaz bakımından 10.710,26 TL tazminatın dava tarihi olan 30.06.2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ...'dan tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
Davalılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahalli bilirkişilerin keşifte çekişmeli 105 ada 18, 19 parsel ile dava dışı 105 ada 20 parsel sayılı taşınmazların davacı ile davalıların kendi aralarında üçe bölerek paylaştıkları şeklinde beyanda bulunduklarını, bu iki taşınmaz yönünden davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, davacının kadastro çalışmaları esnasında köyde oturması nedeni ile dava konusu taşınmazları davalı kardeşleri üzerine yazdırdığını, davalıların çalışmalar sırasında köy dışında olduklarını ancak aradan 9 yıl gibi uzunca bir süre geçtiği halde kendinin aracı olduğu ve bizzat kendi beyanı doğrultusunda yaptırmış olduğu kadastro tespitinin iptali için dava açtığını belirterek kararın istinaf incelemesi neticesi kaldırılmasını talep etmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacıya taksim sonucu verildiği iddia edilen taşınmazlara ilişkin Yargıtay denetiminden geçerek kesinleşen Kandıra Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/84 Esas, 2017/59 Karar sayılı ilamı ile sabit olduğu üzere dava konusu taşınmazların tarafların ortak murisi olan ... ...'dan mirasçılarına kaldığı, mirasçıların bir araya gelmek suretiyle terekesini taksim etmiş olsalar bile taksim sonucu davacı tarafa düşen taşınmazlara ilişkin taksim edilmediği iddiasıyla davalıların Kandıra Asliye Hukuk Mahkemesinde dava açıp yapılan yargılama sonucunda davayı kazandıkları, bu nedenle mirasçılar taksime riayet etmeyip dava açmak suretiyle taksimi bozdukları, dava konusu taşınmazların murisin terekesinden çıkmadığı, terekesinin el birliği mülkiyetine tabi olduğu, davalıların taşınmazdaki kullanımının tüm mirasçılar adına olduğu, davalı tarafça da açıkça satış, bağış vs. iddia ve ispat edilmediğine göre 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14 ve 15.maddeleri uyarınca Mahkemesince davanın kabulü yönünde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle davalılar vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK'nın 353/1-b-1. maddesince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Sebepleri
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.
Davalılar vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü itirazlarını tekrarlayarak kararın bozulmasını talep etmiştir.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ile tescil isteğine ilişkindir.
Kadastro çalışmaları sonucu, Kocaeli ili, Kandıra ilçesi, ... köyünde bulunan 104 ada 426, 105 ada 19, 129 ada 203, 131 ada 134 parsel sayılı sırasıyla 1223.16, 406.17, 3560.39, 4895.61 m2 yüz ölçümündeki taşınmazlar kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı ... adına; 105 ada 18 ve 127 ada 22 parsel sayılı 478.55, 2083.23 m2 yüz ölçümündeki taşınmazlar kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı ... adına tespit ve tescil edilmiştir.
Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalılar vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalılar vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan Bölge Adliye Mahkemesi kararının HMK’nın 370. maddesi uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı 5.556,00 TL bakiye onama harcının temyiz eden davalılardan alınmasına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
18.02.2025 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.