"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/434 E., 2023/684 K.
İLK DERECE MAHKEMESİ : Kayseri 5. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/54 E., 2022/388 K.
2797 sayılı Yargıtay Kanunu’nun 40. ve Yargıtay İç Yönetmeliği’nin 18. maddeleri uyarınca yapılan ön incelemede; Dairenin önceki geri çevirme kararında; davaya müdahale talebinde bulunan ...'a, katıldığı duruşma sırasında MERNİS adresinin doğru olup olmadığının sorulması üzerine adresin doğru olmadığını, adresini yazılı olarak bildireceğini beyan ettiği, ancak herhangi bir adres göstermediği, yine aynı duruşmadaki beyanında yurt dışında olduğunu bildirdiği anlaşılmakla birlikte Bölge Adliye Mahkemesi kararının ve davalı Hazine vekilinin temyiz dilekçesinin adı geçenin MERNİS adresi olarak görünen (kendisinin doğru adres olmadığını beyan ettiği) adresine tebliğe çıkarıldığına değinilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının ve davalı Hazine vekilinin temyiz dilekçesinin müdahale talebinde bulunan ...'a usulüne uygun şekilde tebliğ edilmesinin istendiği, geri çevirme kararı üzerine; ... hakkında düzenlenen adres araştırma tutanağında, adı geçenin telefonla arandığı, Belçika ülkesinde olduğunu, belirli bir müddet için "... Felahiye/Kayseri" adresine geleceğini beyan ettiği bildirilmiş, söz konusu adrese tebligat çıkarılmış, dönen tebliğ mazbatasında; muhatapla aynı konutta ikamet ettiğini beyan eden yakını Tuncay Mermer'e tebliğ edildiği yazılmış, ancak Tuncay Mermer'in adının ve imzasının üzerinde komşusu olduğuna dair ibarenin yer aldığı görülmüştür. Bölge Adliye Mahkemesi kararının ve davalı Hazine vekilinin temyiz dilekçesinin müdahale talebinde bulunan ...'a usulüne uygun olarak tebliğ edildiğini söyleyebilme olanağı bulunmamaktadır.
Hemen belirtilmelidir ki; 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 10. maddesinin 1. fıkrasına göre tebligat, muhatabın bilinen en son adresine yapılır. Aynı maddenin, 6099 sayılı Kanun ile eklenen 2. fıkrasına göre ise bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması halinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat bu adrese yapılır. Aynı Kanun'un 21. maddesinde ise muhatabın adresinde bulunmaması halinde yapılacak işlemler ve bu kapsamda 21/1. maddesinde muhatabın adresten geçici olarak ayrılmış olması halinde tebligat usulü, 21/2. maddesinde ise MERNİS adresine tebligat usulü düzenlenmiştir.
Öte yandan; yine Tebligat Kanunu'nun 16. maddesinde; “Kendisine tebliğ yapılacak şahıs adresinde bulunmazsa tebliğ kendisi ile aynı konutta oturan kişilere veya hizmetçilerinden birine yapılır.”; 20. maddesinde ise; "13, 14, 16, 17 ve 18. maddelerde yazılı şahıslar, kendisine tebliğ yapılacak kimsenin muvakkaten başka yere gittiğini belirtirlerse; keyfiyet ve beyanda bulunanın adı ve soyadı tebliğ mazbatasına yazılarak altı beyan yapan tarafından imzalanır ve tebliğ memuru tebliğ evrakını bu kişilere verir. Bu kişiler tebliğ evrakını kabule mecburdurlar. Kendisine tebliğ yapılacak kimsenin muvakkaten başka bir yere gittiğini belirten kimse, beyanını imzadan imtina ederse, tebliğ eden bu beyanı şerh ve imza eder. Bu durumda ve tebliğ evrakının kabulden çekinme halinde tebligat, 21. maddeye göre yapılır. Bu maddeye göre yapılacak tebligatlarda tebliğ, tebliğ evrakının 13, 14, 16, 17 ve 18. maddelerde yazılı kişilere verildiği tarihte veya ihbarname kapıya yapıştırılmışsa bu tarihten itibaren onbeş gün sonra yapılmış sayılır." düzenlemeleri yer almaktadır.
Bu yasal düzenlemeler kapsamında; ...'a usulüne uygun olarak tebligat yapılmadığı gözetilerek müdahale talebinde bulunan ...'ın yeniden adresinin araştırılması ve tespit edilmesi halinde tebligatın öncelikle bilinen en son adrese çıkartılması, bu adreste tebliğ edilemeyerek iade edilmesi halinde ise MERNİS adresine çıkartılması gerekmektedir.
Bu itibarla;
Bölge Adliye Mahkemesi kararının ve davalı Hazine vekilinin temyiz dilekçesinin;
a)Müdahale talebinde bulunan ...'a usulüne uygun şekilde tebliğ edilmesi,
b)Temyiz süresinin beklenmesi,
c)Kararın süresinde temyiz edilmesi hâlinde ise 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 366. maddesi atfıyla aynı Kanun’un 344. maddesinde belirtilen usuli işlemlerin yapılması ve temyiz dilekçesinin karşı tarafa tebliğ edilmesi,
suretiyle belirtilen usûli işlemler tamamlandıktan sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere dosyanın Daireye gönderilmesi gerekir.
KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Belirtilen işlemlerin yerine getirilmesi için dosyanın hükmü veren Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesine GERİ ÇEVRİLMESİNE,
24.03.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.