Logo

1. Hukuk Dairesi2025/37 E. 2025/1457 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sırasında tescil harici bırakılan taşınmazın zilyetliği iddiasıyla davacı tarafından tapuya tescili istenmesine karşın, davalı Hazine'nin taşınmazın dere yatağı olduğunu ileri sürerek kendi adına tescil talep etmesi nedeniyle oluşan uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Hava fotoğrafları ve dosya kapsamındaki delillerden, taşınmazın dere yatağı olduğu ve davacının zilyetlik şartlarını sağlayamadığı sonucuna varılarak, davacının temyiz itirazlarının reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ: Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi

SAYISI: 2023/1581 E., 2024/991 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : Pazar (Rize) 1. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI: 2019/416 E., 2023/299 K.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hakimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; Rize ili, Pazar ilçesi, ... köyü 283 ada 82 parselin doğusunda yeralan taşınmazın 1992 yılında yapılan kadastro çalışmaları sonucunda gerçek niteliğine aykırı şekilde tescil harici bırakıldığını, çekişmeli taşınmazın Sessizdere köyü idari sınırları içerisinde kaldığını, kadastro öncesi ve sonrası olmak üzere yaklaşık 40 yılı aşkın süredir davacının zilyetliği altında bulunan tescil harici taşınmazın davacı adına tapuya tesciline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı Hazine vekili, davanın reddi ile taşınmazın Hazine adına tescilini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; zilyetlikle kazanım şartları davacı lehine oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddine, fen bilirkişileri tarafından düzenlenen 27.01.2021 tarihli bilirkişi raporuna ekli krokide (A) harfiyle gösterilen 899,84 m²lik ve (B) harfiyle gösterilen 2.264,12 m²lik olmak üzere toplamda 3.163,96 m²lik taşınmazın 4721 sayılı TMK'nın 713/6. maddesi uyarınca ham toprak vasfıyla Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; 1982 yılına ait hava fotoğrafında açıkça dere yatağı olarak gözüken çekişmeli taşınmazın dava tarihinden (2019 yılından) geriye doğru 15-20-25 yıl öncesine ait hava fotoğraflarında da ağaçlık alan olarak gözükmesine, dosya kapsamında alınan beyanlardan söz konusu ağaçların kızılağaç cinsi ağaçlar olduğunun anlaşılmasına, hava fotoğraflarına göre çekişmeli taşınmaz içerisinde bahçe olarak kullanılan ve sebze tarımı yapılan herhangi bir alan yer almamasına, dolayısıyla soyut nitelikteki tanık ve mahalli bilirkişi beyanları yerine somut delil niteliğindeki hava fotoğraflarına itibar edilmesinin yerinde olmasına, TMK'nın 713/6. maddesindeki düzenleme uyarınca davalı Hazinenin tescil harici bırakılan taşınmazların Hazine adına tescilini talep edebilecek olmasına, nitekim eldeki davada da davalı Hazine vekilinin cevap dilekçesinde tescil talebinde bulunmuş olması gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf kanun yolu başvurusunun HMK'nın 353/1-b.(1) maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde; Yerel Mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, dinlenen tanıkların somut vakıaları ve görgüye dayalı bildiklerini aktardıklarını, zira Mahkemenin tanık Dursun'un beyanlarının lehe olan kısımlarını soyut ifadeler olarak değerlendirmesine rağmen aynı beyanların içerisindeki birkaç cümleyi somut kabul edip hükmüne esas almasının kendi içerisinde çelişki oluşturduğunu, davacının arazisini daha verimli hale getirmek amacıyla başka yerden toprak getirmesinin arazinin önceden kullanılmadığı şeklinde yorumlanamayacağını, davacının dosyada mevcut 20.11.1972 tarihli zilyetliğin devri senedi başlıklı belge ile bu taşınmazı bedelini de ödeyerek babası Hasan Yıldız'dan satın aldığını, satın alındığı tarihten buyana yaklaşık 47 yıldır taşınmazın aralıksız şekilde davacı tarafından kullanıldığını, söz konusu senedin keşifte sınırları ile doğrulanmasına rağmen Yerel Mahkemenin gerekçeli kararında hiç değerlendirilmediğini, bu satın alma olayının çekişmeli taşınmazın ürün veren ve ekonomik değeri olan bir taşınmaz olduğunu açıkça gösterdiğini, davacı aleyhine hükmedilen vekalet ücretinin de hatalı olduğunu, yasal hasım olan davalı Hazine lehine fahiş miktarda bir vekalet ücreti takdir edildiğini, vekalet ücretinin en fazla maktu olabileceğini öne sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

Dava, kadastro sırasında tescil harici bırakılan taşınmazın tescili istemine ilişkindir.

Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

Dava konusu taşınmaz, Rize ili, Pazar ilçesi, ... köyünde 1992 yılında yapılan kadastro sırasında dere yatağı olarak tescil harici bırakılmıştır.

Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370. maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 187,80 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

18.03.2025 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.