"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Adana Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2024/385 E., 2024/1801 K.
İLK DERECE MAHKEMESİ : Düziçi 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/697 E., 2023/483 K.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkillerinin Osmaniye ili, Düziçi ilçesi, ... Mahallesi 2063 parsel sayılı taşınmazın 2/3 hisse oranında kayden maliki olan muris ... oğlu ...'in yasal mirasçıları olduğunu, taşınmazın 1/3 hissesinin ise ... oğlu ... adına kayıtlı olduğunu, aynı yerde bulunan 2010 parsel sayılı taşınmazın malikinin ise 1425000/6061359 hisse oranında ... oğlu ..., 1425000/6061359 hisse oranında ... oğlu ... ve 3211359/6061359 hisse oranında Hazine olduğunu, kadastro çalışmaları neticesinde 2010 parsel sayılı taşınmazın 2/3 pay oranında ... oğlu ..., 1/3 pay oranında ise ... oğlu ... adına tespit edildiğini, tapulama çalışmalarının 01.02.1983 tarihinde kesinleştiğini, tespite ilişkin tapulama tutanağının açıklamalar kısmı incelendiğinde dava konusu taşınmazın tapu kayıtlarına dayanılarak adı geçenler adına tespitinin yapıldığını, ancak tapulama çalışmaları sırasındaki taşınmazın yüz ölçümünün tapu kaydındaki miktardan fazla olduğu, miktar fazlası olarak ifraz edilen bu alanın 2063 parsel numarası ile Hazine adına tespit edildiği hususlarının yazılı olduğunun görüleceğini, tapulama tespitine göre müvekkillerinin murisi olan ... oğlu ... adına 2010 parsel sayılı taşınmaz yönünden 2/3 hisse oranında tapu oluşturulması gerekmesine rağmen hatalı olarak murise ait 2/3 hissenin 2063 parsel sayılı taşınmazdan verildiğini, yapılan tescilin yolsuz olduğunu, mahallinde 3402 sayılı Kanun'un 22/a maddesi uyarınca yapılan çalışmalar neticesinde 2010 parsel sayılı taşınmazın 2624 ada 20 parsel, 2063 parsel sayılı taşınmazın ise 2624 ada 4 parsel numarasını aldığını, Osmaniye Kadastro Müdürlüğünün ekte sunulan 25.02.2011 tarihli inceleme raporunda da hatalı ve yolsuz tescil ile taşınmazların yüzölçümlerindeki miktar uyuşmazlıklarının belirlenerek 2010 parsel sayılı taşınmazın 2/3 hissesinin muris ..., 1/3 hissesinin ... oğlu ... adına, 2063 parsel sayılı taşınmazın ise 1425000/6061359 hisse oranında ... oğlu ..., 1425000/6061359 hisse oranında ... oğlu ... ve 3211359/6061359 hissesinin ise Maliye Hazinesi adına tescili gerektiğinin belirtildiğini, söz konusu rapor neticesinde Kadastro Kanunu'nun 41. maddesi gereğince gerekli düzeltmelerin yapıldığı ve rapor doğrultusunda karar verildiğini, düzeltme kararına karşı Hazine tarafından dava açıldığını, Düziçi Sulh Hukuk Mahkemesinin 31.07.2013 tarihli ve 2011/108 Esas, 2012/276 Karar sayılı kararıyla davanın reddine karar verildiğini, kararın Yargıtay tarafından bozulması üzerine Düziçi Sulh Hukuk Mahkemesinin 05.02.2016 tarihli ve 2015/93 Esas, 2016/35 Karar sayılı kararıyla davanın kabulüne ve Osmaniye Kadastro İl Müdürlüğünün 23.05.2011 tarih ve 2011/10 sayılı kararının iptaline karar verdiğini, kararın Yargıtay tarafından onanarak kesinleştiğini, hatanın idare tarafından düzeltilmemesinin müvekkillerinin mülkiyet hakkını ciddi şekilde zedelediğini, bu itibarla yolsuz tescilin düzeltilmesi, Osmaniye ili, Düziçi ilçesi, ... mahallesi 2624 ada 20 parsel sayılı taşınmazın (eski parsel numarası 2010) davalılar adına olan tapu kaydının 2/3 ünün iptali ile muris ... oğlu ...'e ait Düziçi Sulh Hukuk Mahkemesinin 14.01.2020 tarihli ve 2000/6 Esas, 2000/4 Karar sayılı veraset ilamındaki yasal payları oranında davacılar adına tesciline, diğer dava konusu Osmaniye ili, Düziçi ilçesi, ... Mahallesi 2624 ada 4 parsel sayılı taşınmazdaki (eski parsel numarası 2063) muris ... oğlu ... adına ait 2/3 hissenin adından terkini ile taşınmazdaki hisseleri oranında davalılar adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle: davada 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiğini, dava konusu taşınmazlar hakkında yapılan kadastro düzeltme işlemine karşı Hazine tarafından açılan davada Düziçi Sulh Hukuk Mahkemesi 2015/93 Esas 2016/35 Karar sayılı kararı ile davalarının kabulüne karar verildiğini ve ilgili kararın Yargıtay tarafından onanarak kesinleştiğini, bu nedenle kesin hüküm itirazında bulunduklarını, davacı tarafın yapılan tescilin yolsuz olduğu iddialarının da yersiz olduğunu, tescil işlemlerinin yolsuz olmasının söz konusu olmadığını, nitekim delilleri arasında sundukları Bayındırlık ve İskan Bakanlığı Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü XII. Bölge Müdürlüğünün 03.09.2010 tarihli inceleme raporunda kadastro çalışmaları sırasında tespitin doğru yapıldığı ancak sınırlandırma hatası bulunduğunun tespit edildiği ve bu rapora istinaden de taşınmazların tapu kaydına sınırlandırma hatası vardır belirtmesi yapıldığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ... vd. vekili cevap dilekçesinde özetle; davalı ... oğlu ...'nın öldüğünü, ölü kişiye karşı dava açılamayacağını, davaya konu uyuşmazlığın daha önce kesin hükme bağlandığını, hak düşürücü sürenin de geçtiğini ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir
III. MAHKEME KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacı tarafın dava dilekçesinde; dava konusu edilen ... Mahallesi eski 2010 parsel sayılı taşınmazın kadastro tespiti sırasında uygulamada esas alınan tapu kaydından miktar fazlası olarak tespit edilen kısmının ifraz edilerek 2063 parsel sayılı taşınmazın oluşturulduğu, 2063 parsel sayılı taşınmazdan müvekkillerinin murisine 2/3 oranında tespit yapıldığını ve bunun hatalı olduğu, 2010 parsel sayılı taşınmazda hissesinin olması gerektiği gerekçesiyle tapu iptal ve tescil davası açtığı, bu kapsamda davacı tarafın iddia ettiği hatalı kadastro tespitinin, bu tespitin öncesinde olan durumlara ilişkin olduğundan davacının da bu tespitin hatalı olduğunu önceki kullanım, zilyetlik, tapu durumlarına ilişkin istemiş olduğu gözetildiğinde davanın kadastrodan önceki sebebe dayalı tapu iptal ve tescil davası olduğunun anlaşıldığı, tapu kayıtları incelendiğinde dava konusu edilen 2010 parsel sayılı taşınmazın kadastro tespitinin komisyon kararı ile oluşturulduğu, sonrasında ... Oğlu ... ve ... Oğlu ... tarafından eldeki davanın davacılarının murisi ... ve ... mirasçıları aleyhine Düziçi Asliye Hukuk Mahkemesi 1987/332 Esas, 1990/85 Karar sayılı dosyası ile kadastro öncesi sebebe dayalı tapu iptali ve tescil davası açmış oldukları ve dava sonunda davanın kabulüne karar verildiği ve davacılar lehine tescil hükmü kurulduğu, bu kararın kesinleşerek tapuya tescil edildiğinin anlaşıldığı, diğer dava konusu edilen ... Mahallesi eski 2063 parsel sayılı taşınmazın kadastrosunun 01.01.1983 tarihinde komisyon kararı ile tespit edildiği, 3402 sayılı Yasa'nın 12/3. maddesine göre kadastro öncesi hukuki sebeplere dayalı olarak hak iddialarının kadastro tutanaklarının kesinleşme tarihinin üzerinden 10 yıl geçtikten sonra ileri sürülemeyeceği, tüm dosya kapsamının birlikte değerlendirilmesinden dava konusu edilen taşınmazların 1983 yılında kadastro tespitinin kesinleştiği anlaşılmakla dava tarihi ile kesinleşme tarihi arasında 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği gerekçesiyle davanın hak düşürücü süre yönünden reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili tarafından ve davalı ... vd. vekili tarafından katılma youlyla istinaf başvurusunda bulunulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda vicdani kanaatin oluştuğu, duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, kararın dayandığı deliller ile kanuni sebepler ve gerekçe içeriğine göre davanın esası ile ilgili hükme etki edecek tüm delillerin toplandığı, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, ihtilafın doğru olarak tanımlandığı, kararda usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davacı ... davalı ... ve arkadaşları vekillerinin yerinde bulunmayan istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Sebepleri
Davacılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; yapılan tescil işleminin yolsuz olduğunu ve 10 yıllık hak düşürücü sürenin somut olayda uygulanmasının hukuken mümkün olmadığını, zira tapulama çalışmaları sırasında müvekkillerinin hak sahibi olduğu taşınmazın 2010 parsel sayılı taşınmaz olduğu açıkça belirlenmesine rağmen, tapu düzenlemesi sırasında murisin adının 2063 parsel sayılı taşınmaza yazıldığını, bu kararın müvekkillerinin mülkiyet hakkını zedelediğini, kadastro çalışmaları sırasında görevlilerin yaptığı iş maddi hataya ilişkin olup bu maddi hatanın düzeltilmesinin ise her zaman mümkün olduğunu, diğer yandan Kadastro Kanunu'nun 41. maddesinin buna cevaz verdiğini ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Kadastro sonucu; Osmaniye ili, Düziçi ilçesi, ... köyü 2010 parsel sayılı taşınmazın 52.900 metrekare yüz ölçümü ve tarla vasfı ile 14.11.1953 tarih, sıra no:19 ve 14.11.1977 tarih, sıra no:5'te kayıtlı tapu kayıtlarına istinaden 2/3 pay oranında ... oğlu ..., 1/3 pay oranında ... oğlu ... adlarına tespit edildiği, tespite yapılan itirazın Ceyhan Bölgesi Tapulama Müdürlüğünün 24.11.1982 tarih ve 5869 karar numaralı kararıyla reddedildiği, komisyon kararına itiraz edilmemesi üzerine tespitin 01.02.1983 tarihinde kesinleştiği, sonrasında davalılar ... oğlu ... ile ... oğlu ... tarafından davacıların murisi ... ile ... mirasçıları aleyhine 2010 nolu parsele yönelik olarak kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil dava açıldığı ve Düziçi Asliye Hukuk Mahkemesinin 20.03.1990 tarih ve 1987/332 Esas, 1990/85 Karar sayılı kararıyla taşınmazın 28.500 m2'sinin 1/2 paylar oranında davacılar adına, geriye kalan 24.400 m2'lik kısmının ise 2/3 pay oranında ..., 1/3 pay oranında ... adına tesciline karar verildiği, kararın süresinde temyiz edilmemesi üzerine 26.10.1990 tarihinde kesinleştiği, sonrasında yapılan yenileme kadastrosunda 2010 parsel sayılı taşınmazın Yukarıhacılar Mahallesi 2624 ada 4 parsel olduğu anlaşılmıştır.
Kadastro sonucu; Osmaniye ili, Düziçi ilçesi, ... köyü (Tutanakta Adana ili, Bahçe ilçesi, ... köyü olarak geçiyor) 2063 parsel sayılı taşınmaz 41.250,00 metrekare yüz ölçümü ve tarla vasfı ile senetsizden 2010 parsel sayılı taşınmaza uygulanan tapu kaydının miktar fazlası olarak Hazine adına tespit edilmiştir. Tespite yapılan itirazın Tapulama Komisyonunun 24.11.1982 tarihli kararı ile reddedilmesi ve karara itiraz edilmemesi üzerine taşınmazın kadastro tespitinin 01.01.1983 tarihinde kesinleştiği ve Hazine adına tescil edildiği, sonrasında yapılan yenileme kadastrosunda 2063 parsel sayılı taşınmazın Yukarıhacılar Mahallesi 2624 ada 20 parsel olduğu, eldeki davanın ise 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesinde öngörülen 10 yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra 16.11.2021 tarihinde açıldığı anlaşılmıştır.
Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacılar vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacılar vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370. maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Alınması gereken 187,80 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacılardan alınmasına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
06.03.2025 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.