Logo

1. Hukuk Dairesi2025/424 E. 2025/476 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Mirasbırakanın vefatı sonrası mirasçıları arasında gerçekleştirildiği iddia edilen taksim ve bağış işlemlerine dayanarak tapu iptali ve tescil istenmesine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davacı mirasçıların taksim ve bağış iddialarını ispatlayamaması ve yerel mahkemenin delilleri usul ve yasaya uygun değerlendirmesi gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1549 E., 2023/479 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : Pazar(Rize) 1. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2012/540 E., 2019/389 K.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı asıl ve birleştirilen davada davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1. Davacı, asıl davada; Rize ili Ardeşen ilçesi ... köyünde bulunan 179 ada 13 ve 18, 132 ada 17, 180 ada 4, 181 ada 2, 182 ada 5 ve 16, 183 ada 6 ve 7, 117 ada 9 parsel sayılı taşınmazların eşi ...’in mirasbırakanı ... ...’den kaldığını, mirasçıların bir araya gelerek taşınmazları taksim ettiklerini, taksim sırasında murisin kızı ...’nin miras payını almak istemeyerek kendilerine bağışladığını, yine murisin kızı ...’nin ise payına düşen malları aldığını, murisin oğlu ...’ın ise muristen önce çocuksuz olarak öldüğünü, ...’nin bu miras payından da feragat ettiğini, ancak kadastro çalışmalarında, dava konusu taşınmazlarda murisin çocukları olan ..., ... ve ... adlarına da 1/4’er oranda pay tescil edildiğini, yapılan bu tespitlerin hatalı olduğunu ileri sürerek çekişme konusu taşınmazlardaki davalı ... adına olan payların iptali ile miras payı oranında adına tesciline karar verilmesini istemiştir.

2. Davacı birleştirilen davada; 117 ada 9 parsel sayılı taşınmaz haricindeki taşınmazlar yönünden aynı taleplerini 1/4’er pay sahibi kayıt maliki ...’ye karşı yinelemiştir.

II. CEVAP

Asıl ve birleştirilen davada davalılar davaya cevap vermemişler; yargılama aşamasında davalı ..., davacının iddialarının haksız ve yersiz olduğunu, dava konusu taşınmazlardaki payı hiçbir şekilde kimseye bağışlamadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

Pazar (Rize) 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 10.10.2019 tarihli ve 2012/540 Esas, 2019/389 Karar sayılı kararı ile; davacının, her iki davalı yönünden de kök mirasbırakanın ölümünden sonra mirasın taksim edildiği, her iki davalının da paylarını bağışladığını ileri sürmüş ise de buna ilişkin delil sunamadığı, davalıların bizzat böyle bir bağışın olmadığını beyan ettikleri, davacı tarafça iddianın kanıtlanamadığı gerekçesiyle asıl ve birleştirilen davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde asıl ve birleştirilen davada davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesinin 05.04.2023 tarihli ve 2022/1549 Esas, 2023/479 Karar sayılı kararıyla; dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde ve değerlendirilmesinde herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı, kamu düzenine aykırı bir hususun tespit edilemediği, özellikle davalı ...'in haklarından feragat ederek davacı tarafa bağışladığının ve muris ... ... mirasçıları arasında tüm mirasçıların katılımıyla yapılmış geçerli taksim anlaşması bulunduğunun ispatlanamadığı, keşifte dinlenilen tanık ve mahalli bilirkişi beyanlarının somut ve görgüye dayalı beyanlar değil, duyuma dayalı beyanlar olduğu, Yerel Mahkeme kararının usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesi ile asıl ve birleştirilen davada davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1-b.(1) maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Sebepleri

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde asıl ve birleştirilen davada davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

Asıl ve birleştirilen davada davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, Mahkemece kök murisin ölümünden sonra taksim yapıldığının ve davalıların paylarını bağışladığının ispat edilemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verdiğini, kararın gerekçesinin kabul edilemez olduğunu, Mahkemece yanlış değerlendirmede bulunulduğunu, çekişmeli taşınmazlara ilişkin görgü ve bilgileri bulunan tanıklar ve mahalli bilirkişilerin keşifte alınan beyanlarında taşınmazların taksim edildiğini, davalı ...'nin payını bağışladığını ve diğer davalı ...'nin ise taksim sonrasında hissesine düşen payını alarak başkalarına sattığını beyan ettiklerini, mahalli bilirkişiler ve tanıkların çekişmeli taşınmazların bulunduğu köyde yaşadıklarını, tarafları ve taşınmazları iyi bildiklerini, bu nedenle beyanlarına itibar edilmesi gerektiğini, tapu iptali ve tescil davalarında tanık ve mahalli bilirkişi beyanlarının kesin delil niteliğinde olduğunu, tüm bu beyanlara rağmen davanın reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu belirterek kararın bozulmasını istemiştir.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Kadastro sonucunda, Rize ili Ardeşen ilçesi ... köyü çalışma alanında bulunan 117 ada 9, 132 ada 17, 179 ada 13, 179 ada 18, 180 ada 4, 181 ada 2, 182 ada 5, 182 ada 16, 183 ada 6, 183 ada 7 parsel sayılı taşınmazların kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği, taksim ve miras yoluyla gelen hakka dayanılarak belgesizden ... oğlu ... ... mirasçıları adına iştirak halinde tespit edildiği, 182 ada 16 parsel hariç diğer taşınmazların kadastro tespitlerine yapılan itirazların Kadastro Komisyonunun 05.02.2009 tarihli kararıyla kabul edilerek taşınmazların 1/4'er paylı şekilde ... evlatları ... ..., ... ..., ... ve ... adına tespitine karar verildiği, askı ilanlarının 19.03.2009-17.04.2009 tarihleri arasında yapıldığı, askı ilan süresi içerisinde açılan davada Pazar Kadastro Mahkemesinin 09.10.2009 tarih ve 2009/67 Esas, 2009/384 Karar sayılı kararıyla davanın reddine karar verildiği, kararın taraflarca temyiz edilmeksizin 27.05.2010 tarihinde kesinleştiği, taşınmazların halen aynı kişiler adına kayıtlı oldukları anlaşılmaktadır.

3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup asıl ve birleştirilen davada davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Asıl ve birleştirilen davada davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370. maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 170,80 TL ve 187,80 TL bakiye onama harçlarının temyiz eden asıl ve birleştirilen davada davacıdan alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

10.02.2025 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.