Logo

1. Hukuk Dairesi2025/504 E. 2025/520 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Tescil harici bırakılan taşınmazın davacı tarafından imar ve ihya edildiği iddiasıyla tapu kaydının davacı adına tescili istemiyle açılan davada, toplulaştırma sonrası oluşan parsellerin tescil harici alana etkisinin belirlenip belirlenmediği ve hükmün infaza elverişli olup olmadığı noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, toplulaştırma sonrası oluşan parsellerin tescil harici alana hangi oranda isabet ettiğini tereddüde yer bırakmayacak şekilde belirlemeden ve taşınmazın niteliği, imar-ihya tarihi ve toplulaştırma parsellerinin etkisi konularında yeterli inceleme yapmadan hüküm kurması, hükmün infaza elverişli olmaması ve eksik inceleme nedeniyle bozma kararına rağmen aynı eksiklikler ile hüküm kurulması gözetilerek temyiz eden Hazine vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2018/506 E., 2022/187 K.

Diyarbakır 3. Asliye Hukuk Mahkemesince bozmaya uyularak verilen karar; davalı Hazine vekili, davalı ... vekili, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili; Diyarbakır Merkez, ... köyünde yaklaşık 40 yıl önce yapılan ilk tesis kadastrosu sırasında 35, 36 ve 38 parseller ve ... ... taşınmazı ile çevrili yaklaşık 100 dönümlük taşınmazın taşlık vasfı ile tescil harici bırakıldığını, bu taşınmazın müvekkili tarafından imar ve ihya edilerek kültür arazisine dönüştürüldüğünü belirterek dava konusu taşınmazın müvekkili adına tesciline karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP

Davalı ... vekili, öncelikle davanın husumetten, olmadığı takdirde esastan reddini savunmuştur.

Davalı Hazine vekili, davanın reddi ile taşınmazın Hazine adına tescilini istemiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 19.02.2015 tarihli ve 2008/77 Esas, 2015/65 Karar sayılı kararı ile davanın kısmen kabulüne karar verilerek fen bilirkişisinin 11.07.2014 havale tarihli ek raporu ekindeki krokide (A) harfi ile gösterilen 94.268,59 m2'lik kısmın davacı adına tapuya tesciline karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili tarafından temyiz başvurusunda bulunulması üzerine, Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 20.02.2018 tarihli ve 2015/19249 Esas, 2018/1100 Karar sayılı kararıyla; çekişmeli taşınmaz bölümünün bulunduğu yerin 1966 yılında yapılan kadastro çalışmaları sırasında "taşlık ve demirgirmez" niteliğiyle tespit dışı bırakıldığı, böyle bir taşınmazın kullanım süresi ile niteliğini ve üzerindeki imar-ihya işlemlerinin tamamlandığı tarihi en iyi belirleme yöntemi olan hava fotoğrafları olduğu, hava fotoğraflarının en az üç ayrı zamana ilişkin olması gerektiği, sadece 1984 yılına ait hava fotoğrafı üzerinde inceleme yapıldığı, raporda bu kısmın tarıma elverişli olduğu belirtildiği, başkaca bir açıklamada bulunulmadığı, yine keşifte dinlenen mahalli bilirkişilerin çekişmeli taşınmazın kuzeyinde bataklık niteliğinde bölüm bulunduğu ve davaya konu yerin, kuzeyden bataklığa sınır olduğunu belirtmelerine rağmen Mahkemece bu yön üzerinde de durulmadığı, teknik bilirkişi raporlarında da bahsedilen bataklığın nerede olduğu gösterilmediği, jeolog bilirkişiden bu hususta rapor alınmadığı, eksik inceleme ile hüküm kurulamayacağı belirlenerek mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek üç kişilik yerel bilirkişiler ve taraf tanıkları ile bir jeoloji mühendisi ve üç ziraat mühendisi bilirkişi kurulu ve jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişi katılımıyla yeniden keşif icra edilmesi gerektiği belirtilerek Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin kararıyla; dava konusu taşınmazda davacının dava tarihine kadar 20 yılı aşkın malik sıfatıyla kesintisiz ve nizasız zilyetliğinin ispat edildiği, (A) harfi ile gösterilen yerin bataklık ile ilgisinin bulunmadığı, bozma sonrası yapılan keşif sonrası dosyaya sunulan 03.01.2022 havale tarihli fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen yerin yüz ölçümü 191.121,44 m2 olarak ölçülmüş ise de, yargılama süresince davacı tarafça imar-ihya çalışmalarının devam ettiği, davanın açıldığı tarihe göre değerlendirilerek davanın kısmen kabulü ile Diyarbakır ili, Yenişehir ilçesi, ... köyü fen bilirkişisi ... ...'ın 11.07.2014 havale tarihli ek raporu ekindeki krokide (A) harfi ile gösterilen ve tespit harici bırakılan kısım olan 94.268,59 m²’lik kısmın davacı ... oğlu ... adına tapuya tesciline, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Sebepleri

Davalı Hazine vekili temyiz başvuru dilekçesinde; davacı yararına Türk Medeni Kanunu'nun 713, maddesi ve 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. ve 17. maddelerinde öngörülen zilyetlik ve imar-ihyanın koşulları oluşmadığını belirterek kararın bozulmasını istemiştir

Davalı ... vekili temyiz başvuru dilekçesinde; tescil koşullarının davacı lehine oluşmadığını, keşif ve alınan bilirkişi raporları doğrultusunda şartları var ise taşınmazın müvekkil İdare adına tescil edilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesinin hatalı olduğunu belirterek kararın bozulmasını istemiştir.

Davalı ... vekili temyiz başvuru dilekçesinde; davacı yararına Türk Medeni Kanunu'nun 713. maddesi ve 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. ve 17. maddelerinde öngörülen zilyetlik ve imar-ihyanın koşulları oluşmadığını belirterek kararın bozulmasını istemiştir.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

Diyarbakır ili, ... ilçesi, ... köyü çalışma alanında 1966 yılında yapılan kadastro çalışmaları sırasında çekişmeli taşınmaz ''taşlık ve demirgirnez'' vasfıyla tespit harici bırakılmıştır.

Bozma kararına uyulduktan sonra Mahkemece toplulaştırma işlemi sonrasında dosyaya kazandırılan fen bilirkişisi raporunda; 22.12.2021 tarihinde tescil dışı alanın bazı kısımlarının toplulaştırma sonrası tescillendiği, dava konusu alana ek olarak aradan geçen zamanda bazı taşlık kısımların temizlendiği ve (A) bölümünün arttığı belirlenmiş ve yine dosyaya kazandırılan jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişi raporunda ise (A) ile gösterilen 191.121,44 m2 alanın 1975, 1984 ve 1994 yılı hava fotoğraflarında toplanmış taş öbeklerinin görüldüğü, tarımsal faaliyetin devam ettiği, imar-ihyaya muhtaç yerlerden olmadığı belirlenmiş ve Mahkemece davacı tarafça imar-ihya çalışmalarının devam ettiği ve davanın açıldığı tarihe göre değerlendirileceği belirlenerek bozma öncesi hükme esas alınan fen bilirkişisi ek raporuna göre hüküm kurulmuş ise de çekişmeli taşınmazın toplulaştırma sonrası oluşan parsellere hangi oranda gittiğinin tereddüte yer bırakmayacak şekilde bilirkişi marifetiyle belirledikten sonra hüküm kurulması gerekirken infaza elverişli olmayacak şekilde hüküm kurulması isabetsizdir.

Hal böyle olunca; doğru sonuca ulaşılabilmesi için Mahkemece öncelikle, kazanılmış hakları göz ardı edilmeden mahallinde jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişi, jeolog bilirkişi ve fen bilirkişi huzuruyla yeniden keşif yapılmalıdır.

Jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişiden dosya arasına aldırılan hava fotoğrafları üzerinde stereoskop aletiyle inceleme yaptırılarak taşınmazların sınırlarını ve niteliğini, üzerlerinde sürdürülen zilyetliğin başlangıcını, şeklini ve süresini, özellikle taşınmazın imar-ihyanın bitirildiği tarihi belirtir şekilde rapor alınmalıdır.

Yine, toplulaştırma çalışmalarının yapıldığı dosya arasında yer alan bilgi ve belgeler ile 22.12.2021 tarihli teknik bilirkişi raporundan da açıkça anlaşıldığından fen ehli bilirkişi raporuna göre çekişmeli taşınmazın özellikle bozma öncesi hükme esas alınan fen raporuna göre hüküm kurulan tescil dışı yerde toplulaştırma parsellerinin bir bölümüne denk gelip gelmediği belirlenmeli ve keşfi izlemeye elverişli, krokili rapor aldırılmalıdır.

Jeoloji mühendisi bilirkişiden dosyaya kazandırılacak fen bilirkişi raporuna göre çekişmeye konu taşınmaz bölümlerinin niteliği, bataklık niteliğinde bulunan yerlerden olup olmadığı belirlenmeli ve bundan sonra toplanmış ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilip infaza elverişli hüküm kurulmalıdır.

Davalı ... ve davalı ... yönünden; Mahkeme kararını daha önce temyiz etmedikleri ve aleyhe yeni bir hüküm kurulmadığı anlaşıldığından temyiz hakkı bulunmayan davalı ... ve davalı ... ... Belediye Başkanlığının temyiz dilekçelerinin reddi gerekir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalı Hazine vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile temyiz olunan Mahkeme kararının BOZULMASINA,

Temyiz eden davalı Hazine harçtan muaf bulunduğundan bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,

Davalı ... ve davalı ... ... Belediye Başkanlığının temyiz dilekçelerinin reddine,

Peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde ilgililere iadesine,

Dosyanın Diyarbakır 3. Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,

Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,

11.02.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.