"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/358 E., 2022/1097 K.
İLK DERECE MAHKEMESİ : Siirt 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2020/210 E., 2021/326 K.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar; mirasbırakan anneleri ... ...'nin davalı oğlu ... aleyhine Siirt 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/457 Esas, 2016/3 Karar sayılı dosyası üzerinden irade fesadına dayalı olarak açtığı tapu iptal-tescil davasında davanın kabulü ile dava konusu taşınmazların mirasbırakan ...'nin mirasçıları adına payları oranında tesciline karar verildiğini ve kararın deracattan geçerek kesinleştiğini, ancak anılan dosyada taşınmazlar hakkında ihtiyati tedbir kararı verildiği halde tapu müdürlüğünce işlem yapılmaması nedeniyle dava konusu 2 ada 2, 523 ada 2 ve 3 parsel sayılı taşınmazların davalı ... tarafından muvazaalı olarak diğer davalılar ... ve ...'a devredildiğini ileri sürerek tapu kayıtlarının iptali ile payları oranında adlarına tescilini, olmazsa bedelinin tahsilini istemişlerdir.
II. CEVAP
Davalı ... davaya cevap vermemiş; duruşmada, davanın zamanaşımına uğradığını, davanın açılmasında davacıların hukuki yararının bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı ...; dava konusu 2 ada 2 parsel sayılı taşınmazda farklı zamanlarda dava dışı başka paydaşların da payını satın aldığını, muvazaanın söz konusu olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı ...; dava konusu 523 ada 2 ve 3 parsel sayılı taşınmazları dava dışı ... ...'ten satın aldığını, iyiniyetli olduğunu, davacının bahsettiği dosyada taraf olmadığını ve olayları bilmediğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; Siirt 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/457 E. sayılı dosyasında dava konusu taşınmazlarda davalı ... adına olan tapu kayıtlarının iptaline karar verildiği ve kararın Yargıtay denetiminden geçerek kesinleştiği, ancak dava konusu taşınmazlar hakkında ihtiyati tedbir kararı infaz edilmeden davalı ... tarafından taşınmazların kısa aralıklarla davalılara devrinin sağlandığı, davalı ...'in davalı ... ile akrabalık bağının bulunduğunun ve ailenin iç işleyişinden haberdar olduğunun tanık beyanlarından anlaşıldığı, yine diğer davalı ...'in 2 ada 2 parseldeki hissesini önce davalı ...'in oğlu dava dışı ... ...'den satın alıp kısa süre içinde diğer davalı ...'e devrettiği, yine aynı parseldeki bir başka hissenin de davalı ...'ın tanıdığı dava dışı ... tarafından diğer davalı ...'e geçişinin sağlandığı, davalıların birlikte hareket ettikleri ve iyiniyetli olmadıkları gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
İlk Derece Mahkemesinin kararına karşı süresi içinde davalılar vekilleri tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine,
Bölge Adliye Mahkemesince 24.02.2022 tarihli ek karar ile davalı ... yönünden muhtıra tebliğine rağmen davalının istinaf harçlarını yatırmadığı gerekçesiyle davalı ...'in istinaf isteminden vazgeçmiş sayılmasına karar verilmiş, ek karar anılan davalı tarafından temyiz edilmemiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince 06.10.2022 tarihli asıl karar ile; dava konusu taşınmazların davalı ... adına oluşan ilk tapu kayıtlarının yolsuz tescil niteliğinde bulunduğu hususunun Yargıtay incelemesinden geçerek kesinleşen Siirt 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/457 E. sayılı dosyasıyla sabit olduğu, ancak taşınmazlarda ihtiyati tedbir kararı bulunmadığından davalı ...'in dava konusu taşınmazları ara malik kullanarak diğer davalılar ... ve ...'a devrini sağladığı, davalı ...'in davalı ...'in kardeşi ...'nin damadı olduğu, akrabalık ilişkisi nedeniyle taraflar arasındaki olayları bilen ve bilmesi gereken kişi konumunda olduğu, iyiniyetli sayılamayacağı, diğer davalı ...'in de davalı ...'e pay geçişini sağlayan ... ile dayı-hala çocukları oldukları, dava konusu olayları ve yolsuz tescili bildiği, iyiniyetli olmadığı, ayrıca davalıların bedel ödediklerini ispatlayamadıkları ve devirlerin de kısa aralıklarla olduğu gözetildiğinde Mahkemece davanın kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı, ancak istinaf aşamasında davacılardan Suzan'ın davadan feragat etmesi nedeniyle feragat nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle davalılar ... ve ...'in istinaf başvurularının kabulü ile hüküm ortadan kaldırılarak davacı ... yönünden davanın feragat nedeniyle reddine, diğer davacılar yönünden ise davanın kabulüne karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Sebepleri
Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle; verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, Mahkemece taraflar arasında yakın akrabalık bağı bulunup bulunmadığı yeterince araştırılmadan davalının iyiniyetli olmadığı yönünde yapılan değerlendirmenin hukuka aykırı olduğunu, dava konusu taşınmazı bedelini ödeyerek iyiniyetle satın aldığını, davacıların muvazaa iddiasını yazılı delille ispatlaması gerekirken tanık beyanlarının esas alınmasının doğru olmadığını belirterek kararın bozulmasını istemiştir.
Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle; verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, dava konusu taşınmazlar üzerinde herhangi bir şerh bulunmadığını, iyiniyetle bedelini ödeyerek satın aldığını, dava konusu taşınmazları davalı ...'den satın almadığını, muvazaalı ilişkilerden haberdar olmadığını, yıllarca çalışıp birikimleriyle satın aldığı taşınmazlarının elinden alındığını, sadece adına kayıtlı 523 ada 2 ve 3 parseller bakımından yargılama giderlerinden sorumlu tutulması gerekirken tüm taşınmazlar yönünden diğer davalılarla birlikte sorumlu tutulduğunu belirterek kararın bozulmasını istemiştir.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Dava, yolsuz tescil hukuki nedene dayalı tapu iptali ve tescil, olmazsa bedel istemine ilişkindir.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden; davacıların mirasbırakanı ... ...'nin davalı oğlu ... aleyhine Siirt 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/457 E. 2016/3 K. (bozma öncesi 2012/1191 E.) sayılı dosyası üzerinden ikrah hukuki nedenine dayalı olarak açtığı tapu iptali ve tescil davasında Mahkemece davanın kabulüne karar verilerek dava konusu 523 ada 2, 3 ve 2 ada 2 parsel sayılı taşınmazların da arasında bulunduğu 40 parça taşınmazın tapu kayıtlarının iptali ile mirasbırakan ...'in veraset ilamındaki payları oranında davacılar ve diğer mirasçılar adına tesciline karar verildiği, kararın davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairece 21.10.2019 tarihinde hükmün onandığı ve karar düzeltme isteğinin de reddine karar verilerek hükmün 05.02.2020 tarihinde kesinleştiği ancak dava konusu taşınmazlar üzerinde ihtiyati tedbir şerhi bulunmadığından davalı ...'in 523 ada 2 ve 3 parsellerdeki payını 29.05.2012 tarihli aynı akitle dava dışı ... ...'e, ...'ın da 04.06.2013 tarihli aynı akitle davalı ...'e devrettiği, yine davalı ...'in 2 ada 2 parsel sayılı taşınmazdaki payını dava dışı oğlu ... ... ...'ye, ... ...'in de taşınmazdaki bir kısım payını 23.08.2012 tarihinde dava dışı ... ... ...'a, bir kısmını 16.10.2012 tarihinde dava dışı ...'e, kalan kısmını da 06.12.2012 tarihinde davalı ...'e devrettiği, daha sonra ... ...'in 20.02.2013 tarihinde, davalı ...'ın da 01.02.2013 tarihinde taşınmazdaki paylarını davalı ...'a devrettikleri, ...'in ise payını 16.01.2013 tarihinde dava dışı ...'a, anılan kişinin de 20.11.2018 tarihinde davalı ...'a devrettiği, sonuç itibarıyla dava konusu 523 ada 2 ve 3 parsel sayılı taşınmazlardaki çekişmeli payın davalı ... adına, diğer dava konusu 2 ada 2 parsel sayılı taşınmazdaki çekişmeli payın ise davalı ... adına kayıtlı olduğu anlaşılmaktadır.
Hemen belirtmek gerekir ki, tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına, temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre Bölge Adliye Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmesinde kural olarak isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmakla davalı ... vekilinin tüm, davalı ... vekilinin bu yöne değinen temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
Davalı ... vekilinin hükmün fer'ilerine yönelik temyiz itirazlarına gelince;
Somut olayda; davalı ...'a devredilen 523 ada 2 ve 3 parsel sayılı taşınmazlarda çekişme konusu payların dava tarihindeki 149.981,00 TL değeri üzerinden kabul kararı verilen davacıların 3/8 payına isabet eden değerin 56.242,87 TL; davalı ...'e devredilen 2 ada 2 parsel sayılı taşınmazda çekişme konusu payın dava tarihindeki 3.983.510,00 TL değeri üzerinden kabul kararı verilen davacıların 3/8 payına isabet eden değerin ise 1.493.816 TL olup her bir davalının kendisine temlik edilen taşınmazın değeri dikkate alınarak harç, yargılama gideri ve vekalet ücretinden ayrı ayrı sorumlu tutulması gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmadığı gibi, harç kamu düzenine ilişkin olup re'sen inceleneceğinden, temlike konu payların davacıların hissesine isabet eden toplam değeri 1.550.059 TL olup bu değer üzerinden harca hükmedilmesi gerekirken neye göre hesaplandığı anlaşılamayan 1.586.562,00 TL üzerinden fazla harca hükmedilmiş olması da isabetsizdir.
Ne var ki, anılan bu hususlar yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 370. maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca Bölge Adliye Mahkemesi kararının düzeltilerek onanması gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının tümünün, davalı ... vekilinin ise öteki temyiz itirazlarının reddine
Davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının değinilen yönlerden kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesine ait hükmün 3-d bendinin hükümden çıkarılarak yerine 3-d bendi olarak; "Alınması gerekli 105.884,53 TL harçtan, peşin alınan 341,55TL ve tamamlama harcı olarak alınan 36.126,26 TL harcın mahsubu ile bakiye 69.416,72 TL harcın 2.776,67 TL'sinin davalılar ... ve ...'den, kalan 66.640,05 TL'sinin davalılar ... ve ...'den alınarak Hazine'ye irat kaydına," cümlesinin yazılmasına,
Hükmün 3-e bendinin hükümden çıkarılarak yerine 3-e bendi olarak; "Davacılar tarafından iş bu dosyaya yatırılan 341,55 TL peşin harç, 36.126,26 TL tamamlama harcı, 54,40 TL başvurma harcı ve 7,80 TL vekalet harcı olmak üzere toplam 36.530,01 TL harcın, 1.461,20 TL'sinin davalılar ... ve ...'den, kalan 35.068,81 TL'sinin davalılar ... ve ...'den alınarak davacılar ..., ... ve ...'e verilmesine," cümlesinin yazılmasına,
Hükmün 3-f bendinin hükümden çıkarılarak yerine 3-f bendi olarak; "Davacılar tarafından yapılan tebligat gideri, müzekkere masrafı, keşif harcı ve bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.749,10 TL yargılama giderinin 109,96 TL'sinin davalılar ... ve ...'den, kalan 2.639,14 TL'sinin davalılar ... ve ...'den alınarak davacılar ..., ... ve ...'e verilmesine," cümlesinin yazılmasına,
Hükmün 3-g bendinin hükümden çıkarılarak yerine 3-g bendi olarak; "Davacılar kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince takdir olunan 174.924,99 TL avukatlık ücretinin 6.996,99 TL'sinin davalılar ... ve ...'den, kalan 167.927,99 TL'sinin davalılar ... ve ...'den alınarak davacılar ..., ... ve ...'e verilmesine," cümlesinin yazılmasına ve Bölge Adliye Mahkemesine ait kararın bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalılara iadesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
24.02.2025 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.