Logo

1. Hukuk Dairesi2025/618 E. 2025/722 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sonucu Hazine adına tescil edilen taşınmazlar üzerinde davacıların zilyetlik iddiasına dayanarak tapu iptali ve tescil isteyip isteyemeyecekleri.

Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu taşınmazların 26.11.2018 tarih ve 378 sayılı Cumhurbaşkanlığı kararı ile milli park sınırı dışına çıkarıldığı, üzerinde birinci grup kültür varlıklarının bulunmadığı ve davacılar yararına kadastro tespit tarihi itibariyle zilyetlikle mülk edinme koşullarının oluştuğu gözetilerek davalı Hazine vekilinin temyiz itirazlarının reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Konya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2024/2138 E., 2024/2563 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : Beyşehir 1. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2021/156 E., 2024/103 K.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Asıl davada davacılar vekili dava dilekçesinde; Beyşehir ilçesi, Yeşildağ Mahallesinde yapılan kadastro çalışmaları sonucu 230 ada 12; 263 ada 280; 267 ada 1; 293 ada 10; 369 ada 9 ve 264 ada 49 parsel sayılı taşınmazların Hazine adına tespit ve tescil edildiğini oysa taşınmazlara davacının zilyet olduğunu ileri sürerek 230 ada 12 nolu parselin 1/3 hissesi, 293 ada 10 nolu parselin 1/4 hissesi, diğer taşınmazların tamamının tapu kaydının iptali ile davacı adına tapuya tescilini istemiştir.

Birleştirilen 2022/72 Esas sayılı davada davacılar vekili dava dilekçesinde; Beyşehir ilçesi, Yeşildağ Mahallesinde yapılan kadastro çalışmaları sonucu 369 ada 9 parsel sayılı taşınmazın Hazine adına tespit ve tescil edildiğini oysa taşınmaza davacıların zilyet olduğunu ileri sürerek taşınmazın 1/2 hissesinin tapu kaydının iptali ile davacılar adına tapuya tescilini istemiştir.

Birleştirilen 2021/125 Esas sayılı davada davacı vekili dava dilekçesinde; Beyşehir ilçesi, Yeşildağ Mahallesinde yapılan kadastro çalışmaları sonucu 230 ada 12 ve 293 ada 10 parsel sayılı taşınmazların Hazine adına tespit ve tescil edildiğini oysa taşınmaza davacının zilyet olduğunu ileri sürerek 230 ada 12 parsel sayılı taşınmazın 1/3 hissesinin, 293 ada 10 parsel sayılı taşınmazın 1/3 hissesinin tapu kaydının iptali ile davacı adına tapuya tescilini istemiştir.

II. CEVAP

Davalı Hazine vekili cevap dilekçesinde, davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

Beyşehir 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin 10.07.2020 tarihli ve 2016/1132 Esas, 2020/452 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

Konya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesinin 31.05.2021 tarih ve 2021/626 Esas, 2021/712 Karar sayılı kararıyla; eksik araştırma ve inceleme ile hüküm tesisinin usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçesiyle davalı Hazine vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353/1-a-6 maddesi gereğince İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; asıl dava yönünden ... yönünden açılan davanın husumetten reddine, ... dışındaki davacılar tarafından açılan davanın kısmen kabulüne, 369 ada 9 parselde kayıtlı taşınmaza yönelik açılan davanın reddine, 264 ada 78 parsel ve 267 ada 13 parsel sayılı taşınmazlar hakkında karar verilmesine yer olmadığına, kabul kararı verilen taşınmazların beyanlar hanesine “Doğal Sit-Nitelikli Doğal Koruma Alanı” olduğuna dair kayıt konulmasına; birleştirilen 2021/125 Esas sayılı dava yönünden davanın kabulüne; birleştirilen 2022/72 Esas sayılı dava yönünden davanın kabulüne karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

Davalı Hazine vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu Beyşehir Gölü Koruma Sahası ve Milli Parkı sınırları içerisinde kalan taşınmazlara yönelik olarak Yerel Mahkemece verilen kabul kararının kaldırılması gerektiğini, bilirkişi raporundaki hatalı değerlendirmeye itibar edildiğini, dava konusu taşınmazların özel mülkiyete konu edilememesinin nedeninin 1. derece doğal sit alanında bulunması değil aynı zamanda milli park sahası içinde kalması olduğunu, Mahkeme tarafından bu hususun göz ardı edildiğini, eksik ve hatalı değerlendirme yapıldığını, 2873 sayılı Milli Parklar Kanunu'na aykırı hüküm kurulduğunu, dava konusu taşınmazların Beyşehir Gölü Milli Parkı Koruma Sahası içinde kaldığı hususunun bilirkişiler tarafından da tespit edildiğini ve anılan raporlarında açıkça ifade etmelerine rağmen bilirkişilerin dava konusu taşınmazların niteliklerini ortaya koymakla beraber kendilerine tevdi edilen görev sınırlarını aşarak taşınmazların Beyşehir Gölü Milli Parkı Koruma Sahası içinde kaldığını ancak buna rağmen zilyetlikle kazanılabilecekleri yönünde tespit ve yorumda bulunduklarını, hukuka aykırı olarak tanzim edilen raporlara dayanılarak hüküm kurulmasının yasaya aykırı olduğunu, raporlara karşı itirazlarının Yerel Mahkeme tarafından kabul görmediğini, milli park olarak ilan edilmiş olan Beyşehir Gölü Milli Parkı sınırları içerisinde kalan taşınmazların zilyetlik yoluyla mülkiyetinin kazanılmasının ve tapuya tescilinin mümkün olmadığını, Cumhurbaşkanlığı kararı ile Beyşehir Gölü Milli Park sınırlarının değiştiğini, vekili olduğu İdarenin yargılama giderleri ve karşı yan vekalet ücretine mahkum edilmesinin hukuka aykırı olduğunu, davanın açılmasına İdarenin sebep olmadığını, Milli Park sınırlarının İdarenin tasarrufundan bağımsız olarak değiştirildiğinden bahisle İlk Derece Mahkemesinin kabule ilişkin kısmının kaldırılmasını ve talepleri doğrultusunda davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; 26.11.2018 tarih ve 378 sayılı Cumhurbaşkanlığı kararı ile milli park sınırı dışına çıkarılan, arkeolog bilirkişi raporu ile üzerinde birinci grup olarak tescil ve ilan edilen kültür varlıklarının bulunmadığı saptanan dava konusu taşınmazlar üzerinde asıl ve birleştirilen 2021/125 Esas sayılı davada davacılar yararına kadastro tespit tarihi itibari ile zilyetlikle mülk edinme koşullarının oluştuğu, davalı Hazine tarafından yalnızca milli park sınırları yönünden değil olağanüstü zamanaşımı yoluyla kazanıma ilişkin olarak da davaya karşı konulduğu, bu nedenle davalı aleyhine yargılama gideri takdirinde hukuka aykırı yön görülmediği ancak birleştirilen 2022/72 Esas sayılı davanın kabulüne karar verildiği belirtilmesine rağmen ilgili parsel yönünden davanın reddine karar verilerek çelişki yaratılması ile gerekçeli karar başlığında asıl davada davacı ...'un kimlik bilgilerine yer verilmemesi, birleştirilen 2022/72 Esas sayılı davada ölü ... mirasçılarının taraf olarak gösterilmemesi ve birleştirilen 2021/125 Esas sayılı dosyada ...'un vekille temsil edildiğinin gösterilmemesi doğru olmadığı gerekçesiyle davalı Hazine vekilinin istinaf başvurusunun reddine ve kamu düzenine ilişkin nedenlerle HMK’nın 353/1-b-2 maddesi uyarınca İlk Derece Mahkeme kararının kaldırılmasına, yeniden hüküm kurularak asıl dava yönünden ... tarafından açılan davanın husumetten reddine, ... dışındaki davacılar tarafından açılan davanın kısmen kabulüne, 369 ada 9 parsel sayılı taşınmaza yönelik açılan davanın reddine, 264 ada 78 parsel ve 267 ada 13 parsel sayılı taşınmazlar hakkında karar verilmesine yer olmadığına, kabul kararı verilen taşınmazların beyanlar hanesine “Doğal Sit-Nitelikli Doğal Koruma Alanı” olduğuna dair kayıt konulmasına; birleştirilen 2021/125 Esas sayılı dava dosyası yönünden davanın kabulüne; birleştirilen 2022/72 Esas sayılı dava dosyası yönünden davanın reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Sebepleri

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.

Davalı Hazine vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü itirazlarını tekrarlayarak kararın bozulmasını talep etmiştir.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

Konya ili, Beyşehir ilçesi, Yeşildağ/Kömürcü Mahallesinde yapılan kadastro çalışmaları sonucu 230 ada 12, 263 ada 280, 267 ada 1, 293 ada 10, 369 ada 9 ve 264 ada 49 parsel sayılı sırasıyla 190.15, 2.792.84, 3.075.03, 8.751.61, 1.573.62, 1.829.96 m2 yüz ölçümündeki taşınmazlardan 293 ada 10 parsel sayılı taşınmaz ¼ hisse itibarı ile ... evlatları; ..., ..., ..., ... ...’in zilyetliğinde, 230 ada 12 parsel sayılı taşımaz ..., ... ... ve ...’in zilyetliğinde, kalan taşınmazların ise ... ... ve ...’ın 20 yılı aşkın süredir zilyetliğinde olduğu ancak 2863 sayılı Kanun'un 11. maddesinde 5626 sayılı Kanun'un 5. maddesiyle yapılan değişiklik nedeni ile sit alanında kalması nedeniyle tarla vasfı ile Hazine adına tespit ve tescil edildiği, beyanlar hanesinde" Korunması gerekli taşınmaz kültür varlığıdır." şerhi konulduğu görülmektedir.

Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı Hazine vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalı Hazine vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan Bölge Adliye Mahkemesi kararının HMK’nın 370. maddesi uyarınca ONANMASINA,

492 sayılı Harçlar Kanunu'nun değişik 13. maddesinin "j" bendi gereğince temyiz eden davalı Hazineden harç alınmasına yer olmadığına,

Dosyanın İlk Derece Beyşehir 1.Asliye Hukuk Mahkemesine, kararın bir örneğinin kararı veren Konya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesine gönderilmesine,

18.02.2025 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.