"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2024/2873 E., 2024/3171 K.
İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul 14. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2018/121 E., 2021/14 K.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı yargılamanın iadesini talep eden-davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Yargılamanın iadesini talep eden-davacı; davalı tarafından İstanbul 14. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2018/121 Esas, 2021/14 Karar sayılı dosyası üzerinden hile hukuki nedenine dayalı olarak aleyhine açılan davada İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verildiğini, Bölge Adliye Mahkemesince 12.10.2021 tarihli ve 2021/539 Esas, 2021/1495 Karar sayılı kararı ile hüküm ortadan kaldırılarak davanın kabulüne karar verildiğini ve kararın Yargıtayca onanarak kesinleştiğini, anılan dosyada hükme esas alınan tanık beyanlarının gerçeği yansıtmadığını, tanık beyanları ile mesaj kayıtlarının birbirini doğrulamadığını, davalının yönlendirmesi sonucu tanıkların yalan beyanda bulunarak adaleti yanılttıklarını, yalan tanıklık nedeniyle İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunduklarını ancak kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiğini, karara itiraz üzerine itirazın da reddine karar verildiğini ancak tanıkların yalan beyanlarına dayalı olarak hüküm kurulamayacağını ileri sürerek İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesinin 12.10.2021 tarihli ve 2021/539 Esas, 2021/1495 Karar sayılı dava dosyası yönünden yargılamanın yenilenmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı; yargılamanın iadesi şartlarının oluşmadığını, davacının haksız olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
III. BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
Bölge Adliye Mahkemesince yukarıda tarih ve sayısı belirtilen karar ile; davanın Dairelerince verilen 12.10.2021 tarihli ve 2021/539 Esas, 2021/1495 Karar sayılı dosyasına yönelik yargılamanın yenilenmesi talebine ilişkin olduğu, yargılamanın iadesini talep eden davacı tarafından ileri sürülen hususların HMK'nın 375. maddesinde ön görülen yargılamanın iadesi sebeplerini oluşturmadığı, tanığın beyanının yalan olduğunun kesinleşmiş mahkûmiyet kararı ile sabit olması gerektiği, tanıklar hakkında verilmiş bir mahkûmiyet kararı bulunmadığı, verilen kararda usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı gerekçesiyle yargılamanın iadesi talep edenin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
IV. TEMYİZ
A. Temyiz Sebepleri
Yargılamanın iadesini talep eden davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, tanıkların yalan beyanda bulunduklarını, bu yönde mahkumiyet kararı aranmayacağını, davanın esasına girilmeden yargılamanın iadesi sebebini ispat etme hakkı engellenerek karar verildiğini belirterek kararın bozulmasını istemiştir.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Dava, yargılamanın iadesi istemine ilişkindir.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden; eldeki davanın davalısı ...'in dava konusu 16 parsel sayılı taşınmazdaki payını yargılamanın iadesini talep eden ...'a satış suretiyle devrettiği, ...'in ...'a karşı hile nedenine dayalı olarak tapu iptali ve tescil isteğiyle açılan İstanbul 14. Asliye Hukuk Mahkemesinin 22.01.2021 tarihli ve 2018/121 Esas, 2021/14 karar sayılı kararıyla davanın reddine karar verildiği, kararın istinaf edilmesi üzerine İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesinin 12.10.2021 tarihli ve 2021/539 Esas, 2021/1495 Karar sayılı kararıyla hüküm ortadan kaldırılarak hile iddiasının ispatlandığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verildiği, kararın Dairece 24.01.2022 tarihinde onanarak kesinleştiği anlaşılmaktadır.
Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
V. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370. maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Alınması gereken harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
24.03.2025 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.