"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ: Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/154 E., 2022/346 K.
İLK DERECE MAHKEMESİ: Andırın Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2019/205 E., 2020/115 K.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar; Kahramanmaraş ili, Andırın ilçesi, ... Mahallesi çalışma alanında bulunan 102 ada 11 parsel sayılı taşınmazın 20 yıldan fazla bir süredir davacılar tarafından kullanıldığını ancak davalı Maliye Hazinesi tarafından diğer davalı ...'a devredildiğini, davalı ...'ın taşınmazla ilgisinin bulunmadığını ileri sürerek dava konusu taşınmazın tapu kaydına zilyetlik şerhi verilmesini ve tapu kaydının iptali ile davacılar adına 1/2'şer paylı olarak tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalılar, davanın reddini istemişlerdir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin tarih ve sayısı yukarıda belirtilen kararı ile; zilyetlik şerhi verilmesi talebinin hukuki yarar yokluğundan, davalı Maliye Hazinesi yönünden açılan tapu iptali ve tescil davasının hak düşürücü süreden, davalı ... yönünden açılan davanın husumet yokluğundan reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuş, Bölge Adliye Mahkemesinin tarih ve sayısı yukarıda belirtilen kararı ile; taşınmazın üzerinde kamu hizmetinde kullanılan faal içme suyu deposu bulunduğundan, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Milli Emlak Genel Müdürlüğünün 05.12.2019 tarihli yazısı gereği taşınmazın satışına ilişkin ihale işleminin iptaline karar verildiği, iptal edilecek bir satış işleminin bulunmadığı, kadastrodan önceki zilyetlik iddiası bakımından davanın hak düşürücü süre içinde açılmadığı, kadastrodan sonraki zilyetlik iddiası yönünden ise tapulu taşınmazlarda zilyetlikle iktisabın kural olarak mümkün bulunmadığı, zilyetlik şerhi verilmesi talebi yönünden davacıların hukuki yararının bulunmadığı gerekçesi ile davacılar vekilinin istinaf isteğinin HMK'nın 353/1-b-1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Sebepleri
Davacılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; davanın, “taşınmazın davacı adına doğrudan satışı ile tapu iptal ve tescili, bunun mümkün olmaması durumunda zilyetliğin tespiti ve şerh verilmesine ilişkin” olduğunu, kadastro öncesi nedene dayanmadıklarını, hak düşürücü sürenin geçtiği kabul edilse dahi nispi harç tamamlanmadan karar verildiğini, davalı ... tarafından ihalenin iptaline ilişkin kararın iptali için idari yargıda dava açıldığını ve anılan davanın derdest olduğunu, 6292 sayılı Kanun kapsamında tekrar satış yapılabileceğini, bunun için zilyetliğin önemli olduğunu, zilyetliğin tespitinin talep edilmesinde hukuki yarar bulunduğunu, davayı açtıktan sonra, 04.12.2019 tarihli dilekçe ile husumetin HMK’nın 124. maddesi hükmü gereğince Maliye Hazinesine yönlendirilmesini ve ...'ın davalı taraf olmaktan çıkarılmasını talep ettiklerini, Mahkeme tarafından bu talebin kabul edildiğini ve Hazineye tebligat yapıldığını, 04.12.2019 tarihi itibariyle, davalı ...'ın vekili bulunmadığını, Maliye Hazinesine tebligat çıkarıldığında henüz cevap dilekçesinin de verilmediğini, iradi taraf değişikliği talebi kabul edilmesine rağmen, talebin kabul edildiği tarihte vekili bulunmayan davalı ... lehine vekalet ücretine hükmedilmesinin doğru olmadığını belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Dava, Yargıtay Hukuk İşbölümü İnceleme Kurulunun 13.02.2025 tarihli kararına göre kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Dava konusu Kahramanmaraş ili, Andırın ilçesi, ... Mahallesi çalışma alanında bulunan 102 ada 11 parsel sayılı taşınmazın 07.09.1995 tarihinde yapılan kadastro tespitinde ham toprak vasfıyla Maliye Hazinesi adına tespit edildiği, kadastro tespitinin 09.05.1996 tarihinde kesinleştiği, taşınmazın 3402 sayılı Kanun'un 22/A maddesi uyarınca yapılan çalışma sonucunda 251 ada 4 parsele gittiği ve halen Hazine adına kayıtlı olduğu, dava konusu taşınmazın 06.03.2012 tarihinde 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu'nun 45. maddesi kapsamında açık teklif usulü ile yapılan satış ihalesi ile davalı ...’a ihale edildiği, taşınmazın üzerinde kamu hizmetinde kullanılan faal içme suyu deposu bulunduğundan, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Milli Emlak Genel Müdürlüğünün 05.12.2019 tarihli yazısı gereği taşınmazın satışına ilişkin ihale işleminin iptaline karar verildiğinin bildirildiği, davanın anılan ihale nedeniyle ihale alıcısına husumet yöneltilerek açıldığı, aşamada, kayıt maliki olan Hazinenin davaya dahil edildiği, 6100 sayılı HMK’nın 124. maddesinin 4. fıkrasında dava dilekçesinde tarafın yanlış veya eksik gösterilmesi kabul edilebilir bir yanılgıya dayanıyorsa, hâkimin karşı tarafın rızasını aramaksızın taraf değişikliği talebini kabul edebileceğinin ve bu durumda hâkimin, davanın tarafı olmaktan çıkarılan ve aleyhine dava açılmasına sebebiyet vermeyen kişi lehine yargılama giderine hükmedeceğinin düzenlendiği anlaşılmaktadır.
Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacılar vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacılar vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370/1 hükmü uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı 534,70 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacılardan alınmasına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
10.03.2025 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.