Logo

2. Hukuk Dairesi2020/1444 E. 2020/2265 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Bölge adliye mahkemesi kararının davalıya tebliğinin usulüne uygun olup olmadığı ve davalının temyiz başvurusunun süresinde yapılıp yapılmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge adliye mahkemesi kararının davalıya tebliğinin Tebligat Kanunu'nun 20. maddesine aykırı şekilde yapıldığı, bu nedenle davalının temyiz başvurusunun süresinde olduğu kabul edilerek, bölge adliye mahkemesinin temyiz talebinin reddine ilişkin ek kararının kaldırılmasına ve temyiz itirazlarının incelenmesine, asıl kararın ise, hukuka uygun olduğu gözetilerek onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi

DAVA TÜRÜ : Tanıma ve Tenfiz

Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı tarafından asıl karar ve 06.01.2020 tarihli ek karar yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:

1-Bölge adliye mahkemesinin 06.01.2020 tarihli ek kararı ile davalının temyiz başvurusunun süresinde yapılmadığından bahisle temyiz talebinin reddine karar verilmiş ise de; davalıya tebliğe çıkarılan 01.11.2019 tarihli bölge adliye mahkemesi kararı Tebligat Kanunu'nun l6. maddesine göre tebliğ edilmiştir. Tebligat Kanunu'nun 20. maddesinde, tevziat saatinde o yerde bulunmayıp, aynı gün tevziat saatinden sonra dönmeyeceği belirlenen muhataplar için "13, 14, 16, 17 ve 18. maddelerinde yazılı şahıslar, kendisine tebliğ yapılacak kimsenin muvakkaten başka yere gittiğini belirtirlerse; keyfiyet ve beyanda bulunanın adı ve soyadı tebliğ mazbatasına yazılarak altı beyan yapan tarafından imzalanır ve tebliğ memuru tebliğ evrakını bu kişilere verir. Bu kişiler tebliğ evrakını kabule mecburdurlar. Kendisine tebliğ yapılacak kimsenin muvakkaten başka bir yere gittiğini belirten kimse, beyanını imzadan imtina ederse, tebliğ eden bu beyanı şerh ve imza eder. Gösterilen koşul geçerlilik koşuludur (Y.H.G.K'nun 29.12.1993 tarihli 1993/18-778-876 sayılı kararı). Davalı ...’na yapılan tebliğde tebligat mazbatasında tebligattan haberdar edilen kişinin ismi yer almış, ancak imzadan imtina edip etmediği yazılmamıştır. Bu durumda 01.11.2019 tarihli bölge adliye mahkemesi kararına ilişkin davalıya yapılan tebligat usulsüz olup, 31.12.2019 tarihli temyiz dilekçesinin süresinde olduğu kabul edilmiş, mahkemenin 06.01.2020 tarihli temyiz dilekçesinin reddine ilişkin ek kararının kaldırılarak temyiz itirazlarının incelenmesine karar vermek gerekmiştir.

2- Davalının asıl karara yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;

Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün onanmasına karar vermek gerekmiştir.

SONUÇ: Temyiz edilen İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesinin 06.01.2020 tarihli ek kararının yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple KALDIRILMASINA, temyize konu diğer bölümlerin ise yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 267.80 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, dosyanın ilk derece mahkemesine, karardan bir örneğinin ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 17.03.2020 (Salı)