"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-karşı davacı kadın tarafından; manevî tazminatın ve yoksulluk nafakasının miktarı yönünden, davacı -karşı davalı erkek tarafından ise; her iki davanın tamamı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
1-Davacı-karşı davalı erkeğin "Reddedilen kendi davasına" yönelik temyiz dilekçesinin incelenmesinde;
İlk derece mahkemesince bu yöne ilişkin olarak verilen hüküm davalı-karşı davacı kadın tarafından istinaf edilmediği halde davacı-karşı davalı erkek tarafından katılma yoluyla istinafa getirilmiştir. Katılma yoluyla istinaf, asıl istinaf talebine sıkı sıkıya bağlıdır. Davalı -karşı davacı kadın, erkeğin davasının reddine yönelik hükmü istinaf etmediğine göre, bölge adliye mahkemesinin de kabulünde olduğu üzere bu hüküm yönünden davacı-karşı davalı erkeğin katılma yoluyla istinaf hakkı bulunmamaktadır. Bu sebeple davacı-karşı davalı erkeğin, istinaf edilmeyerek kesinleşen bu yöne ilişkin temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Tarafların diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
a)Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre erkeğin tüm, kadının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yersizdir.
b)Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumlarına, paranın alım gücüne, kişilik haklarına, özellikle aile bütünlüğüne yapılan saldırının ağırlığına, manevî tazminat isteyenin boşanmaya yol açan olaylarda ağır ya da eşit kusurlu olmadığı anlaşılmasına nazaran davalı -karşı davacı kadın yararına hükmolunan manevî tazminat azdır. Türk Medeni Kanunu'nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile, Türk Borçlar Kanununun 50 ve 51. maddeleri nazara alınarak daha uygun miktarda manevî tazminat (TMK m. 174/2) takdiri gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Davacı-karşı davalı erkeğin "Reddedilen kendi davasına" yönelik temyiz dilekçesinin yukarıda (1.) bentte gösterilen sebeple REDDİNE, hükmün yukarıda (2/b) bendinde gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozmanın kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise yukarıda (2/a) bendinde gösterilen sebeple ONANMASINA, aşağıda yazılı harcın Hakan'a yükletilmesine, peşin harcın mahsubuna ve 292.10 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, dosyanın ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine oy birliğiyle karar verildi. 14.12.2021 (Salı)