Logo

2. Hukuk Dairesi2022/10005 E. 2023/587 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Karşılıklı açılan boşanma davasında, boşanmaya sebep olan olaylarda tarafların kusur oranlarının belirlenmesi, velayet, maddi ve manevi tazminat ile nafaka taleplerinin hukuka uygunluğu uyuşmazlık konusudur.

Gerekçe ve Sonuç: Dosyadaki deliller ve tarafların kusurlu davranışları değerlendirilerek, kadının sadakatsizlik ve güven sarsıcı davranışları ile erkeğin tehditleri boşanmaya sebep olan olaylar olarak kabul edilmiş ve yerel mahkemenin boşanma, velayet, tazminat ve nafaka konularındaki kararı, usul ve yasaya uygun bulunarak onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ: ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki karşılıklı açılan boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne, tarafların boşanmalarına ve ferîlerine karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile kararın kaldırılarak esas hakkında yeniden hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı - davalı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı - davalı kadın vekili dava ve cevaba cevap dilekçesinde özetle; erkeğin düzenli ve sürekli bir işte çalışmadığı gibi kadının çalışmasına da engel olduğu, işi nedeniyle tehdit ettiği, birlik görevlerini yerine getirmediği, sürekli fiziksel ve psikolojik şiddet uyguladığı, çocuklara baskı uyguladığı, kadını küçük düşürdüğü, kadını ve çocukları öldüreceğini söyleyerek tehdit ettiği, kadının patronu ve ailesini tehdit ettiği, evden giderken yüklü borç bıraktığı, eve alkollü gelip taşkınlık yaptığı belirtilerek 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası gereğince davasının kabulüne, tarafların boşanmalarına, velâyetin anneye verilmesine, her bir çocuk yararına aylık 500,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 20.000,00 TL maddî ve 30.000,00 TL manevî tazminata 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 336 ncı ve 337 nci maddeleri gereğince adli yardım talebinin kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı - davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; kadının kendisini sürekli aldattığını, arkadaşları ile gezip tozmaktan birlik görevlerini yerine getirmediğini, ortak çocuğa şiddet uyguladığı, kendisine de hakaret ettiği ve şiddet uyguladığını ileri sürerek 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince asıl davanın reddine, davasının kabulüne, tarafların boşanmalarına, velâyetin babaya verilmesine, erkek yararına 20.000,00 TL maddî ve 30.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk derece mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kadının, sadakat yükümlülüğünün ihlali ile güven sarsıcı davranışlarının olduğu, erkeğe hakaret ettiği ve şiddet uyguladığı, erkeğin ise kadına hakaret ettiği, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda kadının ağır kusurlu olduğu gerekçesi ile kadının davasının 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, erkeğin davasının ise 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince kabulüne, tarafların boşanmalarına, velâyetinin babaya verilmesine, çocuklar ile anne arasında kişisel ilişki kurulmasına, kadın yararına 5.000,00 TL manevî tazminata, erkek yararına 2.000,00 TL maddî ve 15.000,00 TL manevî tazminata, kadının maddî tazminat ve yoksulluk nafakası taleplerinin reddine, kadın yararına aylık 550,00 TL tedbir nafakasına, tedbir nafakasının hüküm tarihinden itibaren kaldırılmasına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı-karşı davalı kadın vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; kusur tespiti, erkeğin kabul edilen davası ve kadının reddedilen talepleri yönünden duruşma istemli olarak istinaf başvurusunun kabulü ile kararın bu yönden kaldırılmasını erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminat ve nafakalar yönünden yineden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davalı-karşı davacı erkek vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; kusur tespiti ile kadının kabul edilen davası yönünden kararın kaldırılmasını yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle talepleri gibi karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayılı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesinin gerekçesinde davacı - davalı kadının sadakat yükümlülüğünün ihlali ile güven sarsıcı davranışlarının olduğu, erkeğe hakaret ettiği ile şiddet uyguladığı, erkeğin ise kadına hakaret ettiği, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda kadının ağır kusurlu olduğu gerekçesi ile her iki davanın kabulü ile ferîlerine karar verilmiş ise de, mahkemece belirlenen ve gerçekleşen taraf kusurları dışında erkeğin aynı zamanda erkeğin eşini ve eşinin çalışmakta olduğu işverenini tehdit ettiği, belirlenen ve gerçekleşen bu kusurlara göre kadının ağır kusur olduğu, ağır kusurlu eş yararına tazminata hükmedilmesinin hatalı olduğu, kadın yararına hükmedilen tedbir nafakasının belirlenmesinde ise talebin aşıldığı anlaşıldığından 6100 sayılı Kanun'un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (3) üncü alt bendi gereğince kısmen kabulü ile gerekçenin düzeltilerek, hükmün belirtilen kısmının kaldırılmasına, yeniden esas hakkında karar verilerek kadın yararına 400,00 TL tedbir nafakasına, kadının manevî tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı- davalı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı- davalı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; karşı davanın ispatlanmadığı, kabulünün hatalı olduğu, oğlunun babasının dolduruşu ile tanıklık yaptığı, aralarının iyi olduğu, kabul anlamına gelmemekle birlikte olduğu iddia edilen olaylardan 2 yıl sonra dava açıldığı, ekonomik durumların dikkate alınmadığı ileri sürülerek kararın, karşı davanın kabulü, kusur belirlemesi, erkek yararına hükmedilen tazminatlar ile reddedilen tazminat ve yoksulluk nafaka talepleri ile tedbir nafakasının miktarı yönünden bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, karşılıklı açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, erkeğin davasının kabulünün yerinde olup olmadığı, kadının reddedilen tazminat ve yoksulluk nafakası şartlarının oluşup oluşmadığı, erkek yararına hükmedilen tazminatların şartlarının oluşup oluşmadığı ile tedbir nafakasının miktarı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin ikinci fıkrası, 175 inci maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere ve özellikle kadına kusur olarak yüklenilen sadakat yükümlülüğünün ihlali ile güven sarsıcı davranış vakıasının güven sarsıcı mahiyette olduğunun anlaşılmasına göre usul ve kanuna uygun olup davacı- davalı kadın vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Adli yardımdan yararlanması sebebi ile başlangıçta alınmamış olan aşağıda yazılı karar ve ilam harcı ile temyiz başvuru harcının davacı- davalıya yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

15.02.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.