"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/514 E., 2022/1909 K.
KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : Antalya 1. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2019/354 E., 2020/189 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince taraf vekillerinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün kısmen kaldırılarak kaldırılan yönlerden yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına, taraf vekillerinin sair istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmiş, incelemenin duruşmalı olarak yapılması davacı karşı davalı erkek vekili tarafından istenilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 12.03.2024 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.
Belli edilen günde duruşmalı temyiz eden davacı-karşı davalı ... vekili Av. ... ve karşı taraf temyiz eden davalı-karşı davacı ... vekili Av. ... geldiler. Gelenlerin sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı karşı davalı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; ilk başlarda mutlu başlayan evliliğin son zamanlarda davalının evine, eşine ve çocuğuna karşı umursamaz hareketleri ile sadakatsiz davranışları dolayısıyla çekilmez hale geldiğini, kutsal birliktelik olan evlilik müessesine yönelik hiç bir sorumluluğunu yerine getirmeyen davalı eşin davacı müvekkil ile hiç ilgilenmediğini her durumdan kaçar hale geldiğini, evliliğin çekilmez hale gelmesinden davalı eşin tamamen kusurlu olduğunu, davalı eşin sadakatsiz davranışlarda bulunduğunu, davalı kadının evi terk etmesinden sonra dava dışı 3. kişi ile uzun süredir ilişkileri olduğunu öğrendiklerini iddia ederek tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin müvekkiline verilmesini, müvekkili yararına yasal faizi ile birlikte 50.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı karşı davacı kadın vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; davacının dava dilekçesindeki aleyhe hususları kabul etmediklerini, karşı tarafın asılsız beyan ve suçlamalarda bulunduğunu, müvekkilin evlendiğinden beri, ev hanımlığı, annelik ve eşlik vazifelerini birebir yerine getirdiğini, evine ve çocuklarına karşı hep ilgili olduğunu, evlendikten beri, cinsel yönden de sorun yaşadıklarını, davacının hiçbir zaman, ilişkiden müvekkilin rızasını almadığını, müvekkil istemediği zamanlarda da tecavüz edecek kadar ileriye gittiğini, aynı zamanda davacı tarafın, çocukların büyümesinde hiç emek sarfetmediğini, parka götürmediğini, çocukların okullarına bir kere dahi gitmediğini, çocuklarıyla ilgilenmediğini, davacının, müvekkil ile de ilgilenmediği eviyle hep kopuk yaşadığını, akşamları evde oturup sohbet dahi etmediğini, hep içine dönük ve hayatı ailesiyle paylaşmayan bir tutum sergilediğini, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında kusurlu olan tarafın davacı taraf olduğunu belirterek erkeğin davasının reddine, karşı davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, ortak çocuklar için aylık 1.000,00'er TL tedbir ve iştirak nafakasına, müvekkili yararına aylık 750,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, müvekkili yararına 10.000,00 TL maddî, 30.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; tarafların dinlenen tanıklarının anlatımları ve toplanan delillerden kadının, ... isimli kişi ile kaçarak karı koca gibi yaşamaya başladığı, bu şekilde sadakatsizlikte bulunduğu, eşini adattığı ve böylelikte asli kusurlu olduğu, erkeğin ise, karısını tehdit ettiği, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olan olaylarda kusurlu olduğu, tarafların boşanmaya neden sayılabilecek kusurlu davranışları karşılaştırıldığında, kadının eşine oranla daha ağır kusurlu olduğu, tarafların velâyet konusundaki istem ve görüşleri uzman incelemesindeki değerlendirmeler ve toplanan kanıtlara göre küçüğün yaşına, sağlık ve eğitim durumuna, alıştığı ortama ve tarafların boşanmaya neden olan olaylardaki kusurları ile dava süresince gözlemlenen eğilimleri değerlendirilerek küçük ... 'ın velâyetinin anneye verilmesinin küçüğün çıkarına ve tarafların durumuna uygun olacağı, tarafların dosyadaki deliller ve sosyal ekonomik araştırma raporuna göre belirlenen mali gücü oranında müşterek çocuk yönünden ödeyeceği nafaka miktarının belirlendiği, asli kusurlu kadının maddî ve manevî tazminat talepleri ile nafaka isteminin de reddine karar verildiği, erkeğin mevcut ve beklenen menfaatleri boşanma yüzünden zedelendiği, bu durumda kusursuz veya daha az kusurlu olan tarafın, kusurlu taraftan uygun bir maddî tazminatı isteyebileceğinden tarafların mali sosyal durumu dikkate alınarak maddî tazminat miktarı belirlendiği, erkeğin manevî tazminat isteminin yasal koşullarının bulunduğu hakkaniyet ilkesine göre uygun bir manevî tazminat verilmesi gerektiği gerekçesi ile asıl ve karşı davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, çocuk yararına aylık 400,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına ara karar ile aylık 300,00 TL tedbir nafakasına, kadının yoksulluk nafakası ve tazminat taleplerinin reddine, erkek yararına 5.000,00 TL maddî ve 5.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı karşı davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle, tazminatların miktarı yönünden İlk Derece Mahkemesinin kararının lehine kaldırılmasını talep ederek istinaf yoluna başvurmuştur.
2.Davalı karşı davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle, erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, aleyhine hükmedilen tazminatlar, tedbir ve iştirak nafakasının miktarı ile reddedilen yoksuluk nafakası ile tazminat talepleri yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının lehine kaldırılmasını talep ederek istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; hükmün sair yönlerinin usul ve yasaya uygun olduğu ancak erkek yararına hüküm altına alınan tazminatlar ile ortak çocuk için hükmedilen iştirak nafakasının az olduğu gerekçesi ile tarafların istinaf başvurusunun kısmen kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının ilgili hükümlerinin kaldırılmasına, ortak çocuk için aylık 750,00 TL iştirak nafakasına, erkek yararına 15.000,00 TL maddî ve 15.000,00 TL manevî tazminata, tarafların sair istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı karşı davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle, aleyhine hükmedilen iştirak nafakası, müvekkili yararına hükmedilen tazminatların miktarı, Bölge Adliye Mahkemesince vekâlet ücretine hükmedilmemesi yönünden Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.
2.Davalı karşı davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle, erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, aleyhine hükmedilen tazminatlar, tedbir ve iştirak nafakasının miktarı ile reddedilen tedbir ve yoksuluk nafakası ile tazminat talepleri yönünden Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, erkeğin davasının kabulü koşullarının oluşup oluşmadığı, kadın yararına tedbir ve yoksulluk nafakası ile tazminata hükmedilmesi koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği erkek yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği ve miktarı, tedbir ve iştirak nafakasının miktarı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 161 inci maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesi, 175 inci maddesi. 6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı ve 194 üncü maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci maddesinin birinci fıkrası ve 371 inci maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Duruşma için takdir olunan 17.100,00 TL vekâlet ücretinin ...'den alınarak ...'a verilmesine,
Adli yardımdan yararlanması sebebiyle başlangıçta alınmamış olan aşağıda yazılı karar ve ilam harcı ile temyiz başvuru harcının ...'a yükletilmesine,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden ...'ye yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
04.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
...