"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1772 E., 2022/1891 K.
DAVA TARİHİ : 28.12.2016
KARAR : Başvurunun kısmen kabulü
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen karşılıklı boşanma davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının kısmen bozulmasına kısmen karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; kadının yoksulluk nafakası talebinin kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı-karşı davalı kadın vekili tarafından duruşma istemli temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 12.03.2024 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.
Belli edilen günde temyiz eden temyiz eden davacı karşı davalı ... vekili Avukat Esma Yıldırım ve karşı taraf davalı karşı davacı ... ile vekilleri gelmedi. Gelenin sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı karşı davalı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; evlilik birliğinin davalı karşı davacı erkeğin kusurlu davranışları ile temelinden sarsıldığını iddia ederek, tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'n un (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesi birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, ortak çocuk yararına aylık 750,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, müvekkili yararına aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı karşı davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; evlilik birliğinin davacı karşı davalı kadının kusurlu davranışları ile temelinden sarsıldığını iddia ederek, tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesi birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin babaya verilmesine, müvekkili yararına 10.000,00 TL maddî, 10.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 30.04.2019 tarihli kararıyla; her iki davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetini babaya verilmesine, kadın yararına aylık 300,00 TL tedbir ve 400,00 TL yoksulluk nafakasına, 30.000,00 TL maddî ve 25.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-karşı davalı kadın vekili tarafından, kusur belirlemesi, nafaka ve tazminatların miktarı ile velayet düzenlemesi yönünden; davalı-karşı davacı erkek vekili tarafından ise kadının davasının kabulü, aleyhine hükmedilen nafaka ve tazminatlar ile reddedilen tazminat talepleri yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 16.02.2021 tarihli kararıyla; kadının ve erkeğin boşanma davası yönünden 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası koşullarının gerçekleşmediği, bu durumda eşlerin karşılıklı boşanma davalarının reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olduğu, tarafların kusur belirlemesine yönelik istinaf talepleri bu nedenle yerinde olduğu ancak yapılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden kararın düzeltilmesi cihetine gidildiği, ne var ki erkeğin boşanma davasının kabulüne ilişkin hüküm istinaf edilmeyerek kesinleştiği, kadının boşanma davasının kabulüne ilişkin hüküm ise istinaf edildiğinden kesinleşmediği, bu durumda kadının boşanma davası konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilerek hükmün düzeltilmesine karar verildiği, kadın yararına maddi ve manevi tazminat koşulları oluşmadığı gibi kadının 14.01.2018 tarihinden itibaren asgari ücretli olarak çalıştığı, bu durumda yoksulluk nafakası koşullarının oluşmadığı, Mahkemece kadın yararına aylık 400,00 TL yoksulluk nafakasına hükmedilmiş olmasının da hatalı olduğu gerekçesi ile tarafların istinaf başvurularının kısmen kabulüne, hükmün gerekçesinin değiştirilmesine, kadın tarafından açılan boşanma davası konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına, kadının yoksulluk nafakası ve tazminat taleplerinin reddine, tarafların sair istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Birinci Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı-karşı davalı kadın tarafından, kendi davasında verilen karar verilmesine yer olmadığı kararı, kusur belirlemesi, maddi ve manevi tazminat ile yoksulluk nafakası talebinin reddi ile velâyet düzenlemesi yönünden temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairenin 07.06.2021 tarihli kararı ile kadının asgari ücret seviyesindeki geliri kendisini yoksulluktan kurtaracak düzeyde olmadığı, 4721 sayılı Kanun'un 175 inci maddesi koşullarının davacı-karşı davalı kadın bakımından oluştuğu, kadın yararına yoksulluk nafakası hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde isteğin reddinin doğru olmadığı belirtilerek hükmün bozulmasına, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerin ise onanmasına karar verilmiştir.
B. İkinci Bozma Kararı
1. Bozmaya uyan Bölge Adliye Mahkemesince 21.10.2021 tarihli karar ile; kadın yararına aylık 400,00 TL yoksulluk nafakasına hükmedilmiştir.
2. Dairenin 27.04.2022 tarihli kararı ile tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre davacı-karşı davalı kadın yararına takdir edilen yoksulluk nafakasının az olduğu belirtilerek hükmün bozulmasına, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise onanmasına karar verilmiştir.
C. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Bozmaya uyan Bölge Adliye Mahkemesince yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararla; tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, paranın alım gücü ile hakkaniyet ilkesi nazara alınarak kadın yararına yoksulluk nafakası takdir edildiği gerekçesi ile kadın yararına aylık 600,00 TL yoksulluk nafakasına hükmedilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-karşı davalı kadın vekili tarafından temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı karşı davalı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle, yoksulluk nafakasının miktarı yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kadın yararına hükmedilen yoksulluk nafakasının miktarının az olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun’un 4 üncü maddesi, 175 inci maddesi. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen Bölge Adliye Mahkemesi kararında ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olduğu anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davacı karşı davalı kadın vekili tarafından yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
12.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.