Logo

2. Hukuk Dairesi2022/10017 E. 2023/1655 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Almanya'da verilmiş boşanma ve nafaka ilamlarının Türkiye'de tanınması ve tenfizi talebine davalının itirazı üzerine, yabancı mahkeme kararlarının tanıma ve tenfiz koşullarının oluşup oluşmadığı uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Yabancı mahkeme kararlarının Türk hukuk düzenine ve usulüne uygun olduğu, davalının temyiz itirazlarının kararın bozulması için yeterli olmadığı değerlendirilerek, direnme kararı onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 2. Aile Mahkemesi

Taraflar arasındaki tanıma ve tenfiz davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların Almanya Stuttgart Sulh Hukuk Mahkemesinin (Aile Mahkemesinin) 03.08.2021 tarih 70 F 1915/17 sayılı kararıyla boşandıklarını, yine Stuttgart Yüksek Bölge Mahkemesi (Aile Mahkemesinin) 17 UF 70/20 sayılı kararıyla da davalının müvekkiline nafaka ödemesine hükmedildiğini, boşanma kararının 22.09.2021 tarihinde nafaka kararının ise 29.12.2020 tarihinde kesinleştiğini belirterek her iki yabancı mahkeme kararının tanınması ve tenfizine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; boşanma yönünden kararın tanınmasına itirazları olmadığını ancak ekonomik ve sosyal şartların zaman içinde müvekkili aleyhine değiştiğini belirterek davacı lehine nafaka ve tazminata hükmedilmemesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dosya içerisinde örneği bulunan Almanya Stuttgart Sulh Hukuk Mahkemesinin (Aile Mahkemesinin) 03.08.2021 tarih 70 F 1915/17 sayılı tarafların boşanmalarına ilişkin kararın 22.09.2021 tarihinde kesinleştiği, yine Stuttgart Yüksek Bölge Mahkemesi (Aile Mahkemesinin) 17 UF 70/20 sayılı kararıyla hükmedilen nafakaya ilişkin kararın 29.12.2020 tarihinde kesinleştiği,ilamların Türk Hukuku hükümlerince tanınması için gerekli şartları taşıdığı, kamu düzenine aykırılık teşkil etmediği gerekçesiyle davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve davacı lehine nafakaya hükmedilmesine ilişkin yabancı mahkeme ilamlarının tanınmasına ve tenfizine karar verilmiştir

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı vekili; davanın reddi gerektiği yönünden istinaf yasa yoluna başvurmuştur.

Mahkemece 19.07.2022 tarihli ek karar ile istinaf harç ve giderleri yatırılmadığından bahisle istinafın yapılmamış sayılmasına karar verilmiş, davalı vekili bu ek kararı da süresi içerisinde istinaf etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı erkeğin süresi içinde istinaf harç ve giderlerini yatırdığı görülmekle Mahkemenin 19.07.2022 tarihli ek kararının yerinde olmadığı anlaşılmakla davalı vekilinin bu ek karara yönelik istinaf başvurusunun kabulü ile Mahkemenin 19.07.2022 tarihli ek kararının kaldırılarak davacı vekilinin asıl karara karşı istinaf başvurusunun incelenmesine geçilmiş, dava dosyası içeriğine, dosyadaki yazılara göre İlk Derece Mahkemesi kararında usule ve esasa ilişkin herhangi bir aykırılığın bulunmadığı, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, bu nedenle inceleme konusu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından davalı erkeğin tüm istinaf istemlerinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili; dava dilekçesinin tebliğinin usulsuz olduğunu, maddî durumunun değiştiğini, iki yabancı ilamın aynı hükümle tanınma ve tenfiz kararı verilmesinin, davanın kabulünün usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, boşanma ve nafakaya ilişkin yabancı mahkeme ilamlarının tanıma ve tenfiz koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkındaki Kanun'un 50 nci ve 59 uncu maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

06.04.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.