Logo

2. Hukuk Dairesi2022/10026 E. 2023/457 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında kadına hükmedilen maddi ve manevi tazminat miktarlarının dosya kapsamı ve hakkaniyete uygun olup olmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararının, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, delillerine, uygulanması gereken hukuk kurallarına, hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kurallarına ve kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve yasaya uygun olduğu değerlendirilerek onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın reddine birleşen davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı-davacı kadın vekili tarafından lehine hükmedilen tazminatların miktarı yönünden istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulüne hükmün ilgili bentlerinin kaldırılmasına ve yeniden hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı-davalı erkek vekili tarafından kusur belirlemesi ve kadın lehine hükmedilen tazminatların miktarı yönünden temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda;

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) öngördüğü yargılama sistemine göre ilk derece mahkemesinin kesin olmayan kararına karşı önce istinaf yoluna başvurulabilmektedir. İstinaf başvurusu üzerine bölge adliye mahkemesince, başvuran tarafın istinaf başvurusunun usulden ya da esastan reddine karar verilebilir veya ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden hüküm kurulabilir. Bu durumda bölge adliye mahkemesi kararına karşı, istinaf başvurusu reddedilen tarafın ya da istinaf incelemesi sonucunda ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak yeni hüküm kurulması hâlinde aleyhine karar verilen tarafın temyiz hakkı bulunmaktadır. Başka bir deyişle istinaf başvurusunun reddi hâlinde bölge adliye mahkemesi kararına karşı temyiz hakkı sadece istinaf başvurusu reddedilen tarafa ait olup bu hâlde ilk derece mahkemesi kararını istinaf etmeyen tarafın temyiz hakkı bulunmamaktadır.

Bölge Adliye Mahkemesi kararının davacı-davalı erkek vekili tarafından kusur belirlemesi yönünden istinaf edilmediği anlaşılmakla; kusur belirlemesine yönelik davacı-davalı erkek vekilinin temiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.

Davacı-davalı erkek vekilinin reddedilen yön dışındakı itirazları yönünden gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hakimi tarafından hazırlanan rapor dinlenildikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1.Davacı-davalı dava dilekçesinde; davalının sürekli tartışma çıkardığını, evde huzursuzluk yarattığını, kendisini borca soktuğunu, davalının her çıkardığı tartışmadan sonra eşinden özür dilediğini, ancak tavır ve davranışlarında düzelme olmadığını, erkeğin sürekli evi ve ailesi için maddî ve manevî fedakarlılarda bulunduğunu, tarafların tekrar bir araya gelmesinin mümkün olmadığını, taraflar arasındaki evlilik birliğinin fiilen sona erdiğini iddia ederek tarafların evlilik birliğinin sarsılması nedeniyle boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

2.Davacı-davalı erkek vekili cevaba cevap dilekçesi ile müvekkili lehine 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

1.Davalı-davacı kadın vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının iddialarının asılsız olduğunu, davacının evlilik yükümlülüklerini yerine getirmediğini, eşinin haysiyetini şerefini hayallerini, sosyal hayatını bozacak eylemlerde bulunduğunu, müvekkilini çevresine küçük düşürdüğünü, evlilik birliğini temelden sarstığını iddia ederek davanın reddine, müvekkili lehine 2.000,00 nafakaya hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davalı-davacı birleşen dava dilekçesinde; davalının annesinin müvekkilini evliliğin başından beri istemediğini, taraflar balayında iken imam nikahı nedeni ile çıkan tartışma sonucu, davalının, müvekkilini terk ettiğini, yalnız bırakarak annesinin evine gittiğini, müşterek eve dönmediğini, aylar sonra tarafların tekrar barıştıklarını, davalının Ankaraya tayin olması nedeni ile müvekkilinin de daha düşük pozisyonda, daha az maaşla çalışmayı kabul ederek, Ankaraya tayin istediğini, davalının barışmayı ailesinden sakladığı, ailesinin baskısı ile müvekkili aleyhine boşanma davası açtığını, kusurlu olan tarafın, davalı olduğunu belirterek, davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması nedeni ile boşanmalarına, lehine 2000,00 TL nafaka, 150.000,00 TL. maddî, 100.000,00 TL. manevî tazminata karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı davalının tutarsız davranışları, ailesinin sözünden çıkmaması, eşini balayında terk etmesi, yarı yolda bırakması nedenleri ile evlilik birliğinin sona ermesinde tam kusurlu olduğu gerekçesi ile asıl davanın reddine, birleşen davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, kadın yararına 5.000,00 TL maddî, 5.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesine, kadının yoksulluk nafakası ile erkeğin tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı-davacı kadın vekili; yararına hükmolunan tazminat miktarlarının az olduğunu belirtmek sureti ile tazminat miktarları yönünden istinaf isteminde bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, hakkaniyet ilkesi ve boşanmaya yol açan olaylardaki kusur durumları dikkate alındığında kadın yararına hüküm altına alınan maddî, manevî tazminatın miktarının az olduğu gerekçesi ile istinaf talebinin kısmen kabulü ile, ilgili bendin kaldırılmasına, kadın yararına 40.000,00 TL maddî, 30.000,00 TL manevî tazminata, kadının fazlaya ilişkin talebinin reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı-davalı erkek vekili; Mahkemece kadının da kusurlarının bulunduğunun dikkate alınmadığı, kadın yararına hükmolunan tazminat miktarlarının fahiş olduğunu belirterek; kusur belirlemesi ve tazminat miktarları yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, kadın yararına 4721 sayılı Kanun'un 174 üncü maddesi uyarınca hükmedilen maddî ve manevî tazminat miktarlarının dosya kapsamı ve hakkaniyete uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun’un 4 üncü maddesi, 166 ıncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 369 uncu, 370 inci ve 371 inci maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 inci ve 51 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı-davalı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1-Davacı-davalı erkek vekilinin kusur belirlemesine yönelik temyiz dilekçesinin REDDİNE,

2-Davacı-davalın erkek vekilinin diğer hususlara yönelik temyiz dilekçesinin incelenmesine gelince;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine ,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

08.02.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.