Logo

2. Hukuk Dairesi2022/10025 E. 2024/448 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasında anlaşmalı boşanma protokolünde davacı kadına devredileceği belirtilen ticari taksi ve plakası için açılan katılma alacağı davasının kabul edilip edilmeyeceğine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Anlaşmalı boşanma protokolünde aracın davacı kadına devrine karar verildiği, ancak davacı tarafından protokolün icrası için dava açılmadığı, davacı vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenlerin kararı bozmaya yeterli olmadığı gözetilerek, istinaf mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

...

MAHKEMESİ : Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1573 E., 2022/1416 K.

DAVA TARİHİ : 04.10.2016

KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Kocaeli 2. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2022/306 E., 2022/517 K.

Taraflar arasındaki mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 1998 yılında evlendiğini, davacı kadın tarafından davalı erkek aleyhine taraflar arasında yaşanan davalı erkekten kaynaklanan kusurlu davranışları sebebiyle boşanma davası açıldığını, evlilik birliği içerisinde 41 T 0111 plaka sayılı bir adet araç ve buna bağlı olarak taksi plakası satın alındığını ve davalı erkek adına tescil edildiğini, taraflar arasında edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğunu ve araç ile taksi plakasının da edinilmiş mal olduğunu iddia ederek davanın kabulü ile fazlaya ilişkin hakları sakla kalmak kaydıyla şimdilik 10.000,00 TL katılma alacağı alacağının yasal faizi ile birlikte davalı erkekten alınarak davacı kadına verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesinin hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, dava konusu aracın 14.02.1996 tarihinde davalı erkeğin babası olan Halit isimli kişi tarafından davalı erkeğe verildiğini, aracın evlenmeden önce davalı erkek adına tescil edildiğini, tarafların evlendiği 1998 yılında taraflar arasında mal ayrılığı rejiminin geçerli olduğunu ve dava konusu aracın kişisel mal olduğunu iddia ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

A. İlk Derece Mahkemesinin Birinci Kararı

İlk Derece Mahkemesinin 12.02.2021 tarih ve 2016/851 Esas, ve 2021/177 Karar sayılı kararı ile 18.02.2020 tarihli bilirkişi raporunda; 41 T 0111 plakalı dava konusu ticari taksinin, 1996 yılında, yani evlenme tarihinde önce alındığı, kadının katkısı olmadığı, 41 T 0111 plakalı ticari taksinin 22.06.2004 tarihinde alınan ruhsatının ise, dosyada 08.06.2020 tarihli bilirkişi makine mühendisi raporunda belirtildiği üzere, aslında 1996 tarihli evlilik öncesinde alınan ruhsatın belge dönüşümü olarak 22.06.2004 tarihinde ticari durak plakasına dönüştüğü ve ticari plakada ayrı değer taşımadığı ayrıca ilk belgenin evlilik tarihinden önce alındığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesinin Gönderme Kararı

1.İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili hükmün tamamı yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.

2.Bölge Adliye Mahkemesinin 11.04.2022 tarih ve 2021/583 Esas, 2022/622 Karar sayılı kararı ile İlk Derece Mahkemesince her ne kadar, boşanma dava dosyası celbedilmemiş, yalnızca gerekçeli kararın celbedilmesi ile yetinilmiş ise de; UYAP ortamından yapılan araştırmada Kocaeli 3. Aile Mahkemesinin 2016/828 Esas sayılı boşanma davasının 09.02.2017 tarihli celsesinde davacı kadının "...Kocaeli 2. Aile Mahkemesinin 2016/851 esas sayılı dosyası ile açmış olduğum mal rejimine ilişkin davam bulunmaktadır, davanın konusu 41 T 0111 plakalı ticari taksidir, boşanma protokolünde nafaka ve tazminat karşılığı olarak söz konusu araç bana devredileceği belirtilmiş olduğundan, aracın adıma tescilinden sonra diğer davadan vazgeçeceğiz...." şeklinde beyanda bulunduğu, yine davalı erkeğin de "...41 T 0111 plaka nolu ticari taksiyi davacıya nafaka ve tazminat karşılığı olarak devredeceğim, tescilden sonra diğer davadan vazgeçilecektir..." şeklinde beyanda bulunduğu, yapılan yargılama sonucunda 09.02.2017 tarihli, 2016/828 Esas, 2017/118 Karar sayılı kararı ile tarafların anlaşmalı olarak boşanmalarına, davalı erkek adına kayıtlı 41 T 0111 plaka sayılı ticari taksinin davacı kadın adına tesciline karar verildiği, ilgili kararın 01.03.2017 tarihinde kesinleştiği, davacı kadın vekilinin 21.02.2019 tarihli celsede "...Kocaeli 3. Aile Mahkemesinin 2016/828 E. 2017/118 K. sayılı dosyası karara çıkmış olup davamıza konu araç için de bir karar verilmiştir, davanın konusuz kaldığını düşünüyoruz..." şeklinde beyanda bulunduğu, mevcut durumda; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 141 inci maddesi de dikkate alınmak suretiyle, yargılama sırasında, davanın konusuz kalıp kalmadığı hususu değerlendirilmek suretiyle, sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği halde, yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı bulunduğundan, davacı vekilinin istinaf talebinin belirtilen gerekçeyle kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, gerekçede belirtilen eksiklik giderilmek üzere dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine kesin olmak üzere karar verilmiştir.

C.İlk Derece Mahkemesinin Son Kararı

İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile 18.02.2020 tarihli bilirkişi raporunda; 41 T 0111 plakalı dava konusu ticari taksinin, 1996 yılında yani evlilik tarihi öncesi alındığı, kadının katkısı olmadığı, 41 T 0111 plakalı ticari taksinin 22.06.2004 tarihinde alınan ruhsatının ise dosyada 08.06.2020 tarihli bilirkişi makine mühendisi raporunda belirtildiği üzere aslında 1996 yılında evlilik tarihi öncesinde alınan ruhsatın belge dönüşümü olarak 22.06.2004 tarihinde ticari durak plakasına dönüştüğü ve ticari plakadan ayrı değer taşımadığı dava konusu aracın devrine ilişkin istemin Kocaeli 3. Aile Mahkemesinin 2016/828 Esas, 2017/118 Karar sayılı kararı ve protokol uyarınca devrinin yapılmasına karar verildiği, dava konusu talebinde devre ilişkin olduğu anlaşılmakla konusuz kalan bu istem yönünden karar verilmesine yer olmadığına, taksi plakası edinilmesine ilişki talebin ise reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğu, araç üzerindeki katılma alacağı istemi yönündeki davanın konusuz kalmadığı, her ne kadar anlaşmalı boşanma kararında taksinin kadına devredileceğine karar verilmişse de erkek tarafından bu yükümlülüğün yerine getirilmediği, araç mülkiyetinin kadına devredilmediği, ticari taksi çalışma ruhsatının evlilik birliği içerisinde 08.04.2013 tarihinde alındığı, edinilmiş mal olduğu, davanın kabulünü karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisinin hatalı olduğu belirtilerek; hükmün tamamı yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, toplanan deliller ve dosya kapsamına göre; İlk Derece Mahkemesinin delil değerlendirmesi gerekçesinin doğru olduğu, kanunun olaya uygulanmasında hata edilmediği, İlk Derece Mahkemesi kararında usule ve esasa ilişkin herhangi bir aykırılığın bulunmadığı, bu nedenle inceleme konusu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu belirtilerek; davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili tarafından Bölge Adliye Mahkemesinin esastan ret kararının hatalı olduğu belirterek istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle hükmün tamamı yönünden Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması talep edilmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava; katılma alacağı istemine ilişkin olup uyuşmazlık, davanın kabulü şartlarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Kanunu'nun 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un 6 ncı maddesi, 179 uncu maddesi, 202 nci maddesi, 219 uncu maddesi, 222 nci maddesi, 225 inci maddesinin ikinci fıkrası, 229 uncu maddesi, 230 uncu maddesi, 231 inci maddesi, 235 inci maddesinin birinci fıkrası, 236 ıncı maddesinin birinci fıkrası.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere ve özellikle taraflar arasında anlaşmalı boşanma protokolünün yerine getirilmesine ilişkin davanın bulunmadığının anlaşılmasına göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

24.01.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.