Logo

2. Hukuk Dairesi2022/10079 E. 2023/647 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasında, boşanmaya sebep olan olaylarda kusurun kimde olduğu, velayet, nafaka ve tazminat taleplerinin hukuka uygunluğu uyuşmazlık konusudur.

Gerekçe ve Sonuç: Dosyadaki deliller ve tarafların beyanları değerlendirilerek, yerel mahkemenin erkeğin kusurlu olduğuna dair tespiti ve buna bağlı olarak hükmettiği velayet, nafaka ve tazminat miktarlarının hukuka uygun olduğu gözetilerek istinaf mahkemesinin direnme kararı onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun ( 4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca açılan her iki davanın da kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davacı- karşı davalı erkek vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı- karşı davalı erkek vekilince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı- karşı davalı erkek vekili tarafından açılan boşanma davasının dava dilekçesi ile özetle, kadının son yıllarda sorumsuz, evini ve eşini ihmal eden davranışlarda bulunduğunu, kadının 2017 yılı Aralık ayında başka bir kişi ile görüşüp mesajlaştığını öğrendiğini, tarafların bu sebeple tartıştıklarını, kadının bunun üzerine büyük kızını alarak müşterek haneden ayrılarak annesinin yanına döndüğünü, bu güne kadar tarafların bir araya gelmediğini, kadının küçük çocuğunu hiç arayıp sormadığını, kadının 15 gün önce davalının başka bir erkekle yaşadığını öğrendiğini, taraflar arasındaki evlilik birliğinin kadının sadakatsiz davranışı sebebiyle temelinden sarsıldığını, küçük çocuk ...'in 2,5 yaşında olduğunu annesini tanımadığını ve bakımının babaannesi tarafından yapıldığını, ...'un annesi tarafından bakıldığını davalı kadının çocuklarını arayıp sormadığını belirterek davasının kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına dayalı olarak boşanmalarına ve çocukların velâyetinin babaya verilmesine, erkek yararına 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı- karşı davacı kadın vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; erkeğin aşırı kıskanç, müsrif, sinirli ve agresif kişiliğinin yanında alkol bağımlısı olduğunu, çok kez şiddete uğradığını, kazançlarını evine ve çocuklarına harcamak yerine alkole ve kendine harcadığını, daha bir yıllık evli iken alkol alışkanlığı sebebiyle kavga ettiklerini, şiddet uygulandığını, kadının ailesinin yanına gitmek zorunda kaldığını, daha sonra büyüklerin araya girerek tarafları barıştırdıklarını, erkeğin 14.07.2017 gece saat 02.00'da eve yine aşırı alkollü geldiğini, kadının haklı olarak kızdığını, erkeğin de kendisini aldattığından şüphelendiğini söyleyerek kadına hakaret ve iftira boyutunda ithamlarda bulunduğunu, tarafların kavga ettiklerini, kadının saçını yolduğunu, tekme ... dövdüğünü ve telefonunu kırdığını, sabah olunca müşterek kızı ...'i davacının vermek istemediğini, ...'u alarak evden ayrıldığını, köyde oturan kendi ailesinin yanına gitmek zorunda kaldığını, telefonla başka bir kişi ile görüşüp mesajlaşma olayının iftira olduğunu belirterek erkeğin davasının reddi ile kendi davasının kabulüne, tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedenine dayalı olarak boşanmalarına, çocukların velâyetinin anneye verilmesine, çocuklar için 500,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın için 500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, 100.000,00 TL maddî tazminata ve 100.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, erkeğin, kadına yönelik hakaret ettiği ve yaraladığı, bu hususun ... 2 nci Asliye Ceza Mahkemesi'nin 2017/577 Esas 2018/43 Karar sayılı dosyası kapsamı ile de sabit olduğu, yine erkeğin sürekli alkol tükettiği ve buna dayalı olarak eşine karşı olumsuz hareketlerinin olduğu, erkeğin eşi ve çocuklarının isteğini yerine getirmekten kaçındığı, tamamen kusurlu olduğu, kadının evlilik birliğini sona erdiren olaylarda kusurunun bulunmadığı, kadının ev hanımı olup geliri ve malvarlığı bulunmadığı, boşanma nedeniyle yoksulluğa düşeceği ve kadının boşanmakla eşinin desteğinden yoksun kalacağı, erkeğin eylemlerinin kadının kişilik haklarına saldırı teşkil ettiği, tarafların ekonomik sosyal durumu ve kusur durumuna göre kadın lehine maddî ve manevî tazminat şartlarının oluştuğu gerekçesi ile her iki davanın da kabulüne, tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocukların velayeti yönünden ise; çocukların yaşı, alıştığı ortam ve çevre, ...'un beyanı gözetilerek, aldırılan sosyal inceleme raporunda ki tespitlere itibar edilerek, 2016 doğumlu ...'in velâyetinin davacı babaya verilmesine, tarafların ortak çocuğu 2011 doğumlu ...'un velâyetinin davacı anneye verilmesine, velâyet kendisine verilmeyen ebeveyn ile arasında şahsi ilişki tesisine, ... için aylık 250,00 TL tedbir ve 300,00 TL iştirak nafakası ödenmesine, kadın lehine aylık 250,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 8.000,00 TL maddî ve 12.000,00 TL manevî tazminat ödenmesine, erkeğin manevî tazminat talebinin reddine karar verilmiştir

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı- karşı davalı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı- karşı davalı erkek vekili; hükmün usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek özetle; kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminat ve nafakalar, velâyet, kendi manevî tazminat talebinin reddi yönünden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, erkeğin tamamen kusurlu olması yönündeki tespitin doğru olduğunu, kadının kusurunun ispatlanamadığını belirterek kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre usul ve kanuna uygun olması gerekçesi ile 6100 sayılı Kanun'un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince davacı- karşı davalı erkek vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı- karşı davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı- karşı davalı erkek vekili istinaf dilekçesindeki beyanlarını tekrarla, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek özetle; kadının evlilik birliğinin sona ermesinde kusurlu olduğunu, sadakatsiz davrandığını, evden haksız yere çocuğu da alarak ayrıldığını, bu nedenle erkek lehine tazminata hükmedilmesi gerektiğini, erkeğe atfedilen kusurların ispatlanamadığını belirterek kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminat ve nafakalar, velâyet, kendi manevî tazminat talebinin reddi yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, taraflarca açılan karşılıklı boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikteki geçimsizlikte kusurun kimden kaynaklandığı, kadının davasının kabulü, kadın yararına hükmedilen tazminatlar ve nafakaların verilmesi şartının gerçekleşip gerçekleşmediği, nafakaların ve tazminatların miktarının ile erkeğin reddedilen manevî tazminat taleplerinin verilmesi şartlarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu, 174 üncü maddesinin ikinci fıkrası, 175 inci maddesi, 182 inci, 330 uncu maddesi, 336 ncı maddesi; 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci, 371 inci maddeleri, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 inci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı- karşı davalı erkek tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

21.02.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.