Logo

2. Hukuk Dairesi2022/10083 E. 2023/4238 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Velayet görevinin kötüye kullanılması nedeniyle velinin kısıtlının malvarlığını zarara uğrattığı iddiasıyla açılan alacak davasında, velayet görevinin kötüye kullanıldığının ispatlanıp ispatlanmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davacıların, velinin kötü yönetimi nedeniyle murislerine kalan mal varlığının elden çıkarıldığını somut delillerle ispatlayamamaları ve murisin kısıtlı olarak bakım altında kaldığı süre, bakım ve tedavi şartları ile ekonomik koşullar değerlendirilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 38. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/79 E., 2022/937 K.

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul 14. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2014/268 E., 2021/666 K.

Taraflar arasındaki velâyet görevinin kötüye kullanılması nedeni ile alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı ... vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı ... vekili tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1.Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; babaları olan ...'ın 06.08.2012'de vefat ettiğini, geriye mirasçı olarak müvekkilleri olan çocuklarının kaldığını, müvekkillerinin murisi ...'ın rahatsızlıkları nedeniyle 2002 yılında kısıtlanarak annesi ...'ın velâyeti altına alındığını, dedeleri olan Mahmut Adnan Çakır'ın 22.08.2003 tarihinde vefat ettiğini, mirasçı olarak oğlu ..., kızı Feyza Zümrüt ile eşi ...nin kaldığını, mirasçılara İşbankası Topağacı Şubesinde 78.595.539.690 TL, Ziraat bankası Nişantaşı Şubesinde 89.683,43 TL para, 1978 model Opel marka araç, İstanbul Beyoğlu Cihangir Mahallesinde 655 ada, 110 parselde 2, 4, 5, 6 nolu bağımsız bölümler, Muğla Merkez Yeniköy'de 12 adet arsa, Muğla Ula Akkaya'da 1845 parsel 9 nolu bağımsız bölüm kaldığını, muris Mahmut Adnan'ın ölümü 22.08.2003 görünse de, gerçekte 19.03.2003'de öldüğünü, 3 gün morgda bekletildiğini ve davalının ortak hesaptan para çektiğini, müvekkillerin murisine miras intikalleri yapıldığını, davalının o dönemde Teşvikiye'de 8 daire sahibi olduğunu, 1 dairede kendisi, 1 dairede kızı Zümrüt'ün oturduğunu, 6 daireden kira geliri olduğunu, müvekkilinin murisi ...'ın 06.08.2012'de vefatından sonra, müvekkillerin davalı ile murislerinden kalan mal varlığının iadesini konuştuklarını, davalının kendisinin bir şey yapmadığını, kızı Feyza Zümrüt'ün telkinlerinin etkisinde kaldığını beyan ettiğini, davalının 06.08.2012 tarihinde iade etmesi gereken mal varlığının yaklaşık 1.500.000,00 TL'nin üzerinde olduğunu, bu mal varlığını kötü niyetle sarf ettiğini, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere davanın kabulü ile 06.08.2012 tarihinde iade etmesi gereken mal varlığının bilirkişi incelemesiyle ortaya çıkacak bedelinin intikal tarihinden itibaren yasal faiziyle tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, belirsiz alacak olarak açtığı dava değerini 30.000,00 TL olarak göstermiştir.

2.Davacılardan Ceyda Çakır 15.11.2017 tarihli kimlik tespiti yapılan dilekçesi ile davadan feragat ettiğini beyan etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin davacıların babaannesi olduğunu, ...'ın 2002'de geçirdiği beyin kanaması sonucu hareket edemez, göremez, konuşamaz, iletişim kuramaz, solunum destek ünitesine bağlı, devamlı yatarak bakıma muhtaç hale gelmesiyle 19.11.2002 tarihinde kısıtlandığını, müvekkilinin velâyeti altına alındığını, o tarihte oğlu ...'ın eşinden boşanmış olduğu, geliri ve mal varlığı bulunmadığını, tüm güçleri ile oğullarının sağlık sorunları ile ilgilenmeyi üstlendiklerini, yaklaşık 1 yıl sonra baba Mahmut Adnan Çakır'ın da vefat ettiğini, müvekkilinin 10 yıl süreyle oğlu ...'ın bakımı için evi adeta yoğum bakım ünitesine çevirerek oğluna baktığını, bakımın son derece maliyetli olduğunun belgelerle sabit olduğunu, kendi dairesini oğlunun bakımına, tıbbi donanımlı bakıcılar kalacak şekilde tahsis ettiğini, 24 saat bakım gözetim veren en az 1, bazen 2 hasta bakıcısı olduğunu, ağzından beslenemediğini, kötüleştiğinde en yakında bulunan Amerikan hastanesinde yatırarak tedavi edildiğini, eski eşi ile davacıları, ölümünden kısa süre öncesine kadar hiç görmediklerini, ziyaretlerine gelmediklerini, oğlunun tedavi ve yaşam giderleri için eşinden kalan mal varlığını harcamak zorunda kaldığını, oğlunun yararını muhtemel mirasçılardan üstün tuttuğunu, iddiaların ağır, çirkin ve iftira olduğunu, kısıtlı oğlunun hissesine isabet eden 2/8 oranında meblağın 200.000,00 TL'nin altında olup, giderlerini karşılamaktan uzak olduğunu, kendi miras payını da sarf etmek durumunda kaldığını, davanın hukuki temeli bulunmadığını, ayrıca müvekkilinin oğlu Feyyaz'a sağlığında İstanbul Şişli Teşvikiye'de 405 ada, 32 parsel, 16 bağımsız bölüm ve 5 nolu bağımsız bölümü bağışladığını, (2008'de) dava dilekçesinde bundan hiç söz edilmediğini, intikalle davacıların bu taşınmazları üzerilerine aldıklarını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacılar murisi Raşit'in karşılanan hastane masrafları meblağlarının ilerleyen yıllarda ki enflasyon oranları da göz önüne alınarak tedavi masraflarının bir hayli fazla olduğu, hastane tedavi masrafları dışında ölen Raşit'e tahsis edilen evin elektrik, su, doğal gaz ve telefon giderleri, özel bakıcı giderleri, eve alınan tıbbi teçhizatların giderleri, eczane giderleri, özel beslenme malzemelerinin giderlerininde bulunduğu, dava konusu yapılan ve davalı vasi tarafından satılan taşınmazların devir tarihinde ki bedellerinin ölen Raşit'e düşen payı dikkate alınarak ölen Raşit'e düşen payının 31.07.2005 tarihinden sonra ölen Raşit'in ölüm tarihi olan 06.08.2012 tarihine kadar hastane tedavi masrafları için harcandığı, ayrıca ölen Raşit'in 2002 yılından itibaren yatalak olması sebebiyle özel tutulan bakıcı masrafı, ağız yolu ile beslenememesi sebebiyle özel mama ve diğer bakım giderleri, eczane giderleri, tahsis edilen konutun elektrik, su, doğal gaz ve telefon fatura giderleri, ölen Raşit'in yatalak hasta olması sebebiyle kullanmış olduğu tıbbı ekipmanlara ilişkin giderlerin harcamasında kullanıldığına kanaat getirildiği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı ... vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dosyada eksik inceleme olduğunu, bilirkişi raporlarında hatalı hesaplamalar yaptığını, müvekkil murisine babasından intikal eden mal varlığının kısa sürede tüketilmesinin ne şekilde yapıldığına dair belgelerin dosyaya sunulmadığını, farazi hesaplamalar ile bu sonuca varılamayacağını, yetersiz gerekçe ile verilen ret kararın kaldırılması için istinaf kanun yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacıların murislerine intikal eden mal varlığının tükendiğini (satıldığını) 2007 yılında öğrendiklerinin kendi tanıkları annelerinin beyanıyla anlaşıldığı, gerek babalarının kısıtlandığı tarihte, gerekse mal varlığının tüketildiğini öğrendikleri tarihte, yargılama sırasında vefat eden kısıtlı velisi babaanneleri ...nin velâyet hakkını kötüyü kullandığı, kısıtlının mal varlığını tükettiği, zarara uğrattığı iddiasıyla velâyetin kaldırılması, gerekirse kendilerinin vasi atanması yönünde bir talepte bulunmadıkları gibi aradan geçen sürede, müteveffa velinin kısıtlı oğluna kalan mal varlığını elden çıkarmakla ne şekilde menfaat temin ettiği veya ne şekilde harcadığına dair somut beyan ve iddiada bulunmadıkları, davacıların, velinin kötü yönetimiyle murislerine kalan mal varlığının elden çıkarıldığını somut beyan ve delillerle ispatlayamadıkları, murisleri ...'ın kısıtlı olarak bakım altında kaldığı süre, bakım ve tedavi şartları, ekonomik koşullar, dosyaya bu konuda davalı tarafça sunulan deliller bir bütün olarak değerlendirildiğinde, sonuç itibariyle ispatlanamayan davanın reddi kararının yerinde olduğu gerekçesi ile istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle; Bölge Adliye Mahkemesi karar gerekçesinin yerinde olmadığı, davacının yasada mevcut bir hakkını kullanmamasının aleyhe yorumlanamayacağı, davalının kısa bir sürede tüm mal varlığını sattığı anlaşıldığından bundan ne şekilde menfaat temin ettiğini bilmelerinin mümkün olmadığı, istinaf dilekçesinde ki taleplerini tekrar ettiklerini, Mahkemece bunların incelenmediğini, babalarına ait mal varlığının en son 12.07.2004 te satıldığını, halbuki bu tarihe kadar tüm giderlerinin sigorta şirketince karşılandığını, gerekçenin maddî gerçeği yansıtmadığı, yapılan masraflar belgelendirilmeden farazi hesaplamalar yapıldığını, bilirkişi raporlarına yapılan itirazların değerlendirilmediğini, sigorta şirketince yapıldığı belirtilen ödemelerin tamamının bilirkişi raporunda hesaplanmadığını, raporda belirlenen kira bedelinin somut veriye dayanmadığı, bilirkişilerden Av. ...... bakımından yaptıkları itirazın değerlendirilmediğini belirterek kararı tüm yönlerden temyiz etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, velâyet görevinin kötüye kullanılması iddiasının ispat edilip edilemediği, davacının murisi üzerindeki velayet görevi nedeniyle davalıdan alacak talebinin kabulü yasal şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 2 inci maddesi, 6 ıncı maddesi, 363 üncü maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı ... tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

27.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.