"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmiştir.
Kararın davalı erkek vekili istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle, davalı erkeğin yılda birkaç defa şiddet uyguladığını, darp izlerine hem yakın arkadaşlarının hem ailesinin şahit olduğunu, davalının şiddete eğilimli bir kişiliği olduğunu, hakkındaki soruşturma dosyalarından davalının kişilik özelliğinin açığa çıktığını, son olayda kardeşlerinin yönetiminde olan ... Vakfı yemeğine, Belediye Başkanının konuştuğu sırada insanların davalının konuşmasından rahatsız olması sebebi ile eşini uyardığını, bunun üzerine davalı bağırarak olay çıkartığını ve ailesinin karşısında mahcup ettiğini, devamında gece davalı erkeğin, akşam sözünü kestiği için bağırıp hakaret ve sinkaflı küfürler ettiğini, bu gece bu odaya yatarsan seni boğarım diyerek müvekkilini odasından kovduğunu, ertesi gün çatal batırıp duvara sıkıştırdığını ve boğazını sıkmaya kalkıştığını, kadının bir fırsatını bulup evden kaçarak kız kardeşinin evine gittiğini, korkusundan bir süre ortak eve gidemediğini, bir süre sonra ortak çocuğun eve giderek pasaportunu almak istediğini, bu sırada babasının şiddetine maruz kaldığını belirterek, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesi gereğince şiddetli geçimsizlik nedeniyle tarafların boşanmalarına, kadın lehine 150.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminat ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı kadın vekilinin tüm beyanlarının haksız, gayri hukuki, gerçekten ve vicdandan uzak olduğunu, davanın hak düşürücü süreye tabi olduğunu, davacı vekilinin 34 yıl önce yaşandığını varsaydığı olaylarla ilgili olarak bu davayı açtığını, affedilen olaylara dayanılamayacağını, davacının yılın çoğu vaktini ...'da çocuklarının ve kendi kardeşlerinin yanında yahut gezilerde geçirdiğini, evlilik birliğinde üzerine düşen sorumlulukları yerine getirdiğini, davacının buluttan nem kapan, aşırı derece de kıskanç, bir sözünden anlamlar, kötü niyet çıkaran, bunu dünya meselesi gibi büyüten bir insan olduğunu, kendi kardeşlerine eşini dövdürdüğünü, son olayda ... Vakfı yemeğine davacı eşi ile katıldığını, hiç bir neden yok iken eşinin eline 3 kere çatal batırdığını, sinirlendiğini yeter be neden çatal batırıyorsun diye eşine ikazda bulunduğunu, bunun üzerine kadının konuşma yapılıyor sus dediğini, sonrasında tarafların oğlunun yaşadığı ortak konuta gidildiğini eşine neden çatal batırdın diye sorduğunda yine aynı cevabı aldığını, bunun üzerine sana karşı çok sinirliyim, beni her zaman insanların içinde rencide ediyorsun, başka odada yat dediğini, taraflar sabah kalkıp kahvaltı yaptıklarını ve erkeğin evden ayrıldığını, kadının erkek eş aleyhine koruma tedbiri aldırdığını, yine çıkacağı bir yurt dışı gezisi için ortak evladını ...'ye eşinin yanına gönderdiğini ve baba oğulu karşı karşıya getirdiğini belirterek davanın reddi gerektiğini, aksi kanaatte olunması halinde lehine 100.000,00 TL maddî tazminata ve 150.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalı erkeğin davacı kadına karşı birden çok sefer fiziksel şiddet uyguladığı ve davalının davaya konu edilen vakıf yemeği sonrasında davalının davacıya ortak çocuğun evinde hakaret ettiği, bu nedenle ceza aldığı, erkeğin ağır kusurlu eylemleri ile evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı, kadın lehine tazminata hükmedilme şartlarının gerçekleştiği gerekçesi ile davanın kabulüne, tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmalarına ve davacı kadın lehine 18.000,00 TL maddî ve 15.000,00 TL manevî tazminat ödenmesine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde, hükmün usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek özetle; davanın kabulü ve tazminatlar yönünden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre usul ve kanuna uygun olması gerekçesi ile 6100 sayılı Kanun'un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince davalı erkek vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı erkek vekili istinaf dilekçesindeki beyanlarını tekrarla, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek özetle; davanın hak düşürücü süreye tabi olduğunu, 34 yıl önce yaşandığını varsaydığı olaylarla ilgili olarak davanın açıldığını, bu konuların affedilmiş sayılması gerektiğini, ... 2. Asliye Ceza mahkemesi'nce verilen hakaret ve tehdit cezasının ... Bölge Adliye Mahkemesince tehdit yönünden kaldırıldığını, hakaret ve tehdit suçunun oluşmadığını, yaşanan olaylarda asıl mağdurun erkek olduğunu, tanık beyanları ile bu durumun ispatlandığını, davacının beyanlarının gerçeği yansıtmadığını, boşanma davasının gerçek nedeninin, davacının ...'da yaşamak istemesi olduğunu belirterek, davanın kabulü ve tazminatlar yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı kadın tarafından açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, davalı erkekten kaynaklanan geçimsizliğin ispatlanıp ispatlanmadığı, erkeğe isnat edilen eylemlerin af kapsamında kalıp kalmadığı, kadının davasının kabulü, kadın yararına hükmedilen tazminatlar şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği ve tazminatların miktarları noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü maddesinin ikinci fıkrası, 175 inci maddesi; 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 inci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
21.02.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.