Logo

2. Hukuk Dairesi2022/10094 E. 2024/1869 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında davalı erkeğin kusurlu olup olmadığı ve davanın kabul şartlarının oluşup oluşmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: Davacı kadının barışma girişiminde bulunmasının, davalı erkeğin kusurlu davranışlarını affettiği anlamına gelmediği ve davalı erkeğin eylemlerinin evlilik birliğini temelinden sarstığı gözetilerek, davanın reddine ilişkin yerel mahkeme kararları bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/2488 E., 2022/2273 K.

DAVA TARİHİ : 11.07.2018

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Gaziantep 2. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2018/645 E., 2021/418 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı kadın vekili tarafından duruşma istemli temyiz edilmiş olup; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 19.03.2024 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.

Belli edilen günde temyiz eden davacı ... vekili Avukat İlter Yaz geldi. Karşı taraf ... ve vekili Avukat ... gelmedi. Davalı vekili Avukat ...'ın mazeret dilekçesi gönderdiği görüldü. Açık duruşmaya başlandı. Belgelendirilmeyen usul ve yasaya uygun bulunmayan mazeretin reddine karar verildi. Açık yargılamaya devam olundu. Gelenin sözlü açıklaması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için uygun görülen günde Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; davalının asabi ve geçimsiz bir kişiliğinin olduğunu, en küçük sorunları bile büyütüp kavga ve tartışma ortamı yarattığını, ağza alınmayacak küfürler söylediğini, müvekkilini eş olarak görmediğini, sadece cinsel amaçla kullanmak istediğini, davalının hakaretlerini müvekkilinin dost ve akrabalarına karşı da sürdürdüğünü, 8 günlük evliyken göreve gideceğim diyerek müvekkilini 8 ay babasının yanına bıraktığını, daha sonra Şırnak iline taşındıklarını, evin eşyalarını müvekkilinin babasının aldığını, Şırnak'ta oturdukları ev mezarlığının yanında olduğu için davalının kendisine psikolojik şiddet uyguladığını, orada iken altınların bir kısmının çalındığını bu olay sebebiyle müvekkile şiddet uygulayıp kafasına silah dayadığını, olayın ceza dosyasına yansıdığını, yaklaşık 3 yıl önce Van merkezde gezerken müvekkiline dönerek "Bu sana neden bakıyor" diye bağırıp, çağırdığını, müvekkilini ve kardeşini orada bırakıp gittiğini, davalının ters ilişki talebinde bulunduğunu, uygunsuz içerikli videolar izletmek istediğini, müvekkili kabul etmeyince hakaret edip evi terk ettiğini, 3 hafta eve gelmediğini, çocuğu ile ilgilenmediğini, mesaj atarak istemediğini söylediğini belirterek evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, çocuk için aylık 1.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın lehine aylık 1.500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 150.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde özetle; tarafların ikametlerinin Van ili olduğu, bu nedenle görevli mahkemenin Van Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunu, davacının dava dilekçesinde belirttiği iddiaların gerçek dışı olduğunu, müvekkilin değil eşine hiç kimseye karşı kırıcı dahi olmadığını akrabalarının bildiğini, müvekkilin 2 günlük kısa görevlere gittiğini, davacının müvekkile haber vermeden Gaziantep iline ailesinin yanına geldiğini, bu durumun aile hayatını zorlaştırdığını, müvekkilinin evlilik süresi boyunca eşinin rızası ve isteği dışında hiçbir olumsuz davranışta bulunmadığını, evin, eşin ve çocuğunun tüm ihtiyaçlarını karşıladığını, eşini hiç bir zaman maddî sıkıntıya düşürmediğini, müvekkilin evlilik birliği içerisinde yaşanan geçimsizliklerde hiçbir kusurunun olmadığını, asılı kusurlu tarafın davacı taraf olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacının ev hanımı olduğu, davalının taraflar evlendiğinde ve yargılamanın başında uzman çavuş olduğu, daha sonra malulen emekli olduğu, tanık beyanlarına göre tarafların evlenmelerinden kısa bir süre sonra davalının göreve gittiği, 8 ay davacının ailesinin yanında kaldığı, daha sonra Şırnak'ta ve Van'da yaşadıkları, aradan geçen zaman ve evliliğin devam etmesi nedeniyle evliliğin başında olan olayların ve taraflar Şırnak'ta yaşarken yaşanan olayların af kapsamında olduğu, en azından yaşanan olayların affedilmiş sayıldığı, boşanmada kusur olarak değerlendirilemeyeceği, davacının cinsel şiddete yönelik vakıalarının duyuma dayalı olduğu, davacının bu vakıaları da ispat edemediği, tanık beyanlarına göre davalının davacıya hakaret ettiği, istemediğini söylediği, tarafların ayrıldığında davacının hamile olduğu, davalının eşi ve çocuğu ile ilgilenmediği sabit ise de dosyaya sunulan mesajlardan yaşanan olayların tarafların evliliğini sarsacak nitelikte olmadığı, davacının eşine olan özleminden ve eski günlere olan özleminden, bir araya gelmekten bahsettiği, (hiç özlemiyor musun beni, ne çok anımız var seninle, güzel anlar, özledin mi o günleri, bir daha gitmeyeceğim söz veriyorum sen de bırakma beni, para sorun değil sen yanımızda ol yeter, geleceğe bakalım unut geçmişi...gibi) davalı barışmayı kabul ettiği takdirde davacının evliliğe devam etmek istediği yönünde Mahkemece kanaat oluştuğu, eşler arasındaki bağın devam ettiği gerekçesiyle davanın reddine, ortak çocuk aylık 600,00 TL, kadın lehine aylık 700,00 TL tedbir nafakasına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; davanın reddi yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; İlk Derece Mahkemesinin delil değerlendirmesi ve davanın ret gerekçesinin doğru olduğu, davacının davasını ispat edemediği, kanunun olaya uygulanmasında hata edilmediği, kararda usule ve esasa ilişkin herhangi bir aykırılığın bulunmadığı, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu gerekçesiyle davacının istinaf isteminin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; davanın reddi yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık; boşanma davasında davalı erkeğin kusurlu olup olmadığı, davanın kabulü şartlarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü ve 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci fıkrası

3. Değerlendirme

İlk Derece Mahkemesince, erkeğin kadına hakaret ettiği, kadını istemediğini söylediği, taraflar ayrıldığında kadının hamile olduğu, erkeğin eşi ve çocuğu ile ilgilenmediği sabit ise de dosyaya sunulan mesajlardan yaşanan olayların tarafların evliliğini sarsacak nitelikte olmadığı, davacı kadının eşine olan özleminden ve eski günlere olan özleminden, bir araya gelmekten bahsettiği, davalı barışmayı kabul ettiği takdirde davacı kadının evliliğe devam etmek istediği yönünde Mahkemece kanaat oluştuğu, eşler arasındaki bağın devam ettiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, karara karşı davacı kadın vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. Yapılan yargılama ve toplanan delillerden, kadın tarafından gönderilen mesajların barışma girişimi olarak değerlendirilebilir ise de, kadının eşinden kaynaklanan kusurlu davranışları affettiği ya da hoşgörü ile karşıladığı anlamına gelmeyeceği, zira bu girişim üzerine tarafların bir araya gelip ortak hayatı devam ettirmedikleri, davacı kadının eşinden kaynaklanan kusurlu davranışları affettiğine dair dosya içerisinde başkaca bir delil de bulunmadığı, bu durumda davalı erkeğin, kadına hakaret ettiği, kadını istemediğini söylediği, taraflar ayrıldığında kadının hamile olduğu, erkeğin eşi ve çocuğu ile ilgilenmediği, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda davalı erkeğin tamamen kusurlu olduğu, davacı kadının boşanma davasının kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi doğru bulunmamış ve hükmün bozulması gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının davanın reddi yönünden ORTADAN KALDIRILMASINA,

İlk Derece Mahkemesi kararının davanın reddi yönünden davacı kadın yararına BOZULMASINA,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde temyiz edene iadesine,

Duruşma için takdir olunan 17.100,00 TL'lik vekâlet ücretinin Güzel Mehmet'den alınıp Ümran'a verilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

19.03.2024 tarihinde oy birliği ile karar verildi.