Logo

2. Hukuk Dairesi2022/10111 E. 2023/3343 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Anlaşmalı boşanma protokolünde yer alan taşınmazın devri veya bedelinin ödenmesi hükmüne dayalı olarak açılan tapu iptal ve tescil davasının kabul edilip edilmeyeceği.

Gerekçe ve Sonuç: Boşanma protokolünde taşınmazın devri için davalıya tanınan seçimlik hakkın cezai şart niteliğinde olduğu ve davacının taşınmazın devrini talep edebileceği, ayrıca taşınmaz kredisinin ödendiği ve devre engel bir durum olmadığı gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

...

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 28. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/1125 E., 2022/1389 K.

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 1. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2020/181 E., 2021/177 K.

Taraflar arasındaki boşanma prokolünden kaynaklı tapu iptali ve tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın dava şartı yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiştir. Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile hükmün kaldırılarak İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

Gönderme kararı sonrasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların ... Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesinin 2011/787 Esas, 2011/900 Karar sayılı ilamı ile anlaşmalı olarak boşandıklarını boşanma ilamında 26 ... 016 plakalı otomobil ile müvekkilinin adresindeki gayrimenkulün kredileri ödendikten sonra müvekkiline devredilmesine karar verildiğini, kredinin ödenip devrin gerçekleşmemesi üzerine davalıya ihtar gönderildiğini ancak davalının devirden vazgeçtiğini ve protokole aykırı davrandığını belirterek tapunun iptali ile müvekkil adına tesciline karar verilmesini mümkün değilse gayrimenkulün güncel değeri olan 350.000,00 TL'nin müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; kesin hüküm nedeniyle davanın dava şartı yokluğundan reddi gerektiğini, ... Asliye Hukuk Mahkemesinin taşınmazın devrine ve maddî tazminat ödenmesine yönelik kararın ortak çocuğun çıkarları korunması için verildiğini ancak ortak çocuğun babasının başka birisi olduğunu beyan etmesi üzerine ... 1. Aile Mahkemesinin 2016/164 Esas sayılı dosyası ile soybağının tespiti davası açıldığını, bu davanın bekletici mesele yapılmasını, ortak çocuğun müvekkilinden olmadığının tespiti halinde ise davacının hileli davranışıyla ortak çocuk ve dolayısıyla sadakat ve kusur konusunda mahkemeyi yanıltması sebebiyle yargılamanın iadesini isteme hakkının ortaya çıkacağını belirterek davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

A. İlk Derece Mahkemesinin Birinci Kararı

İlk Derece Mahkemesinin 12.09.2017 tarih ve 2016/633 Esas, 2017/496 Karar sayılı kararı ile; davaya dayanak ... Aile Mahkemsinin 2011/787 Esas, 2011/209 Karar sayılı ilamına konu taraflarca birlikte imza altına alınan 23.8.2011 tarihli boşanma protokolünün dokuzuncu maddesinde davalı adına kayıtlı dava konusu 2662 ada 11 parseldeki taşınmazın konut kredisi taksitleri davalı tarafından ödendikten sonra müşterek çocuğa reşit olduğunda devredilmek üzere davacı eşe devredileceği, davalının taşınmazın devrini her ne sebeple olursa olsun gerçekleştirmemesi halinde davalının davacıya 120.000,00 TL tazminat ödeyeceğinin kararlaştırıldığboşanma protokolünün 9. maddesinde davalı adına kayıtlı dava konusu 2662 ada 11 parseldeki taşınmazın konut kredisi taksitleri davalı tarafından ödendikten sonra müşterek çocuğa reşit olduğunda devredilmek üzere davacı eşe devredileceği, davalının taşınmazın devrini her ne sebeple olursa olsun gerçekleştirmemesi halinde davalının davacıya 120.000,00 TL tazminat ödeyeceğinin kararlaştırıldığı, Mahkemece tarafların protokoldeki iradeleri doğrultusunda hüküm tesis edilerek devrin gerçekleşmemesi halinde 120.000,00 TL maddî tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verildiği, verilen kararın usulünce kesinleştiği, buna göre, taraflar aralarında düzenledikleri protokole yansıyan iradeleri ile dava konusu taşınmazın davalı tarafından davacıya devri veya olmadığı takdirde tazminat ödenmesi hususunda davalı eşe seçimlik hak verdiği, protokolde taşınmazın davalı tarafından her ne sebeple olursa olsun devredilmemesi halinde davalının tazminat ödemesini kararlaştırıldığı, protokoldeki bu düzenleme gereği taşınmazın devrinin davacı tarafından davalının inisiyatifine bırakıldığını, yani, davalının taşınmazı davacıya devredip devretmemekte muhtariyeti sözkonusu olduğu, davalı da taşınmazı devre yanaşmadığına göre sözkonusu protokole göre davacının davalıyı taşınmazı devre zorlaması hukuken olanaklı olmadığı, nitekim davacı tarafından bu yönde tapu iptali ve tescil davası açılmasında hukuki yarar bulunmadığı, davalı taşınmazı devre yanaşmadığına göre davacı tarafından ancak aile mahkemesince hüküm altına alınan 120.000,00 TL tazminatın tahsili olanağı bulunmaktadır ki bu hususta aile mahkemesince kesin olarak karara bağlandığından kesin hüküm nedeniyle mahkememizce yeniden aynı tazminata karar verilmesi de olanaklı olmadığı gerekçesiyle davanın dava şartı yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesinin Gönderme Kararı

1.İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili davalı adına kayıtlı dubleks ev adına çekilmiş olan konut kredisinin aylık taksitleri davalı tarafından ödenecek olduğunu, davalı konut kredisini ödemeyip gayrimenkulün devrini her ne sebeple olursa olsun gerçekleştiremezse davalının, davacıya 120.000,00 TL tazminat ödemek zorunda kalacağını, gayrimenkule ilişkin kredi borcunun ödenmiş olduğunu, ipoteğin kalkmış olduğunu ve gayrimenkulün devre uygun hale geldiğini, davalının “gayrimenkulü devretmiyorum tazminat ödemek istiyorum “demek gibi bir hakkının bulunmadığını, ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/787 Esas ve 2011/900 Karar sayılı ilamından anlaşılacağı üzere mahkemece davaya konu gayrimenkulün 3. Kişilere satış ve devrinin engellenmesi için ihtiyati tedbir şerhi konulmasına karar verildiğini, mahkemenin kararına ve tapuya şerh konulmasına davalının hiçbir itirazı olmadığını, 120.000,00 TL'lik maddî tazminat ödemesi sadece kredi taksitlerinin ödenmemesi nedeniyle gayrimenkulün devrinin imkansız hale gelmesi durumunda ortaya çıkacağını ve davalının seçimlik hakkının bulunmadığını, davalı ... 1. Aile Mahkemesinin 2014/326 Esas ve 2014/1030 Karar sayılı dosyasında müvekkiline anlaşmalı boşanma protokolü gereği konutu verdiğini kabul ettiğini ve evin değerinin 400.000,00 TL olduğunu beyan ettiğini, bu dosyaİlk Derece Mahkemesince dava konusu dosya içerisine alınarak değerlendirilmesi gerekirken yapılmadığını, belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talepleri doğrultusunda karar verilmesi yönlerinden istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

2.Bölge Adliye Mahkemesinin 16.07.2020 tarih ve 2019/1069 Esas, 2020/719 Karar sayılı kararı ile; boşanma protokolüne dayalı tapu iptal ve tescil olmadığı takdirde bedel talebinde 4787 sayılı Kanun gereğince Aile Mahkemelerinin görevli olduğu, görevin, kamu düzenine ilişkin olduğu, Mahkemece yargılamanın her aşamasında kendiliğinden dikkate alınması gerektiği, 4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanun'un, 5133 sayılı Kanunla değişik 4 üncü maddesi; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun(4721 sayılı Kanun) ikinci kitabından üçüncü kısım hariç olmak üzere (m.118-395) kaynaklanan bütün davaların, aile mahkemeleri kurulan yerlerde bu mahkemelerce bakılacağını; aynı Yasanın 2 nci maddesi de, aile mahkemesi kurulmayan yerlerde bu kanun kapsamına giren dava ve işlerin asliye hukuk mahkemelerinde bakılacağını hükme bağlandığı, bu açıklama karşısında; görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, işin esasının incelenmesi, usul ve yasaya aykırı olduğundan davacı vekilinin istinaf başvurusunun esasa ilişkin hususlar incelenmeksizin usulden kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak, gereği için dosyanın mahkemesine gönderilmesine, davacının esasa yönelik istinaf sebeplerinin bu aşamada incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

C. İlk Derece Mahkemesinin Son Kararı

İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; tarafların boşanmalarına dair ... Aile Mahkemesi'nin 2011/900 Karar sayılı ilamında taraflar arasında düzenlenen protokol hükümleri uygun bulunarak dava konusu taşınmazın davalı adına bu taşınmaz için kullanılan kredinin ödenmesine müteakip davalı tarafından davacıya devrine, sonrasında çocuk reşit olunca çocuk adına devri gerektiği hususunda tapuya şerh işlenmesi, devrin gerçekleşmemesi halinde 120.000,00 TL maddî tazminatın davalı tarafça davacıya ödenmesine yönelik verilen kararın 23.08.2011 tarihinde kesinleştiği, karar bu şekli ile kesinleşmekle ve taşınmaz için kullanılan kredi ödemelerinin tamamlandığı yönündeki iddianın aksi ortaya konulmadığından taşınmazın kredi ödemeleri tamamlanmış olmakla davalı tarafından davacıya devri gerektiği bu hususta davalı tarafa noter marifeti ile ihtar gönderilmesine rağmen devrinin gerçekleşmediği uyuşmazlık konusu olmadığından Mahkeme kararının dayanağı protokoldeki devrine ilişkin hüküm Mahkeme kararının bir parçası olduğu gerekçesi ile davanın kabulüne, ... Orhangazi 2662 ada 11 parsel nolu taşınmazın davalı adına olan payının iptali ile davacı adına tesciline, dava konusu bu taşınmazın ortak çocuk reşit olunca ortak çocuğa devredileceği hususunda kayıtlara şerh verilmesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı vekili istinaf dilekçesinde; İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, söz konusu anlaşmalı boşanma kararında müvekkiline sözleşmeden dönme hakkının tanındığını, davacının taşınmazın devrini isteyemeyeceğini, somut olayda seçimlik cezai şartın söz konusu olmadığını, devir ve tescil olmaması halinde, taşınmazın devri yerine müvekkiline protokolle ve mahkemece tanınan sözleşmeden dönme yetkisine karşılık belirlenen dönme cezası olan ve taşınmazın 2011 yılına denk gelen 120.000,00 TL tazminat ödeme kararının kesin hüküm niteliğinde olduğunu, başka bir dava ile kesin hüküm haline gelmiş olan ilama konu olan ve taraflarca sözleşme ile karşılaştırılmış dönme cezasının tekrar dava konusu yapılamayacağını, seçimlik hakları olan dönme haklarını kullanacaklarını davacıya ihtarname ile bildirdiklerini, müvekkilinin üstüne düşün sorumlulukları yerine getirdiğini belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını, davanın reddine karar verilmesi yönlerinden istinaf buşvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda başlıkta esas ve karar sayısı belirtilen kararıyla; kadın tarafından açılan anlaşmalı boşanma davasının yapılan yargılaması sonucunda, tarafların ... Asliye Hukuk ( Aile ) Mahkemesinin 2011/787 Esas, 2011/900 Karar sayılı ilamı ile, Türk Medeni Kanununun 166/3. maddesi uyarınca boşanmalarına, aynı ilamla ... ili Orhangazi Mahallesi 10 pafta 2662 ada 11 parselde bulunan Hatip Sultan Sokak No:37 ... adresindeki davalı adına kayıtlı dubleks ev adına çekilmiş olan konut kredisinin aylık taksitlerinin davalı tarafından ödenmesi ile bu evin davacı ve ortak çocuğun kullanımına bırakılmasına, konut kredisi taksidi ödendikten sonra evin davacı adına devrine ve ortak çocuk reşit olduktan sonra evin ortak çocuğa devredilmesi yönünde tapuya şerh verilmesine, bu devrin gerçekleşmemesi halinde 120.000,00 TL maddî tazminatın davalı tarafından davacıya ödenmesine karar verildiği, iş bu kararın 23.08.2011 tarihinde kesinleştiği, ancak taşınmazın davacıya devredilmediği, bunun üzerine davacı tarafından 22.12.2016 tarihinde tapu iptali ile tescil, olmadığı taktirde taşınmazın güncel bedelinin tahsili istemiyle iş bu davanın açıldığı, anlaşmalı boşanma kararındaki "devrin gerçekleşmemesi halinde 120.000,00 TL maddî tazminatın davalı tarafından davacıya ödenmesine" ilişkin hükmün, cezai şart mahiyetinde olduğu, bu durumda davacının taşınmazın devrinin gerçekleşmesini isteyebileceği, taşınmazın kredi taksitlerinin de sona erdiği, bu durumda kesinleşen boşanma kararı uyarınca, dava konusu taşınmazın tapusunun iptali ile davacı adına tesciline, taşınmazın ortak çocuk reşit olunca ortak çocuğa devredileceği hususunda kayıtlara şerh verilmesine karar verilmesi gerektiği, İlk Derece Mahkemesince de bu yönde verilen kararın isabetli olduğu, usul ve yasaya uygun olan İlk Derece Mahkemesi kararına karşı davalının istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesini tekrarla kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kabul edilen dava yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, açılan anlaşmalı boşanma protokolünden kaynaklanan tapu iptali ve tescil olmadığı taktirde güncel bedelinin davalıdan tahsili istemine ilişkin davanın

kabulü şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı maddesi 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun'un 6 ncı maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olupdavalı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

20.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.