"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ: ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma ve ziynet alacağı davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davaların kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmiştir.
Kararın tarafların vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı tarafların vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1.Davacı-davalı vekili dava, karşı davaya cevap ve karşı davaya ikinci cevap dilekçesinde; erkeğin kadının kızlık zarının elastiki olmasından dolayı bakire olmadığı yönünde ithamlarda bulunduğunu, şüphe duyduğunu, kadının kendini ispatlama çabasına girerek doktora gidip rapor aldığını ancak erkeğin boşanacağını söyleyerek hakaret ettiğini, aileye kızınıza dokunmadım dediği için kadının özelini çevreye anlatmak zorunda kaldığını, ters ilişkiye zorladığını, cinsel ilişkide isteği olmadığında yatağı ayırıp cezalandırdığını ve evi eşinden habersiz boşaltarak fiilen evliliği bitirdiğini, telefonuna şifre koyup başkalarıyla mesajlaştığını, ziynet eşyalarının düğünden sonra saklanmak için kadından alındığını, akabinde bir düğüne katılacağı için takıların kadına verildiğini ancak düğün sonrası alınıp geri verilmediğini, ziynetlerin erkekte olduğunun erkeğin kardeşi ile yapılan mesajlaşmalarla sabit olduğunu iddia ederek tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı olarak boşanmalarına, kadın için aylık 1.500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata ve gerdanlık, bileklik ve dört adet yüzükten oluşan Hint seti, her bir 35gr ağırlığında 11 adet burma bilezik ve bir adet Osmanlı tuğrasından altın kolyeden oluşan ziynet eşyalarının aynen, aynen iade mümkün olmadığı takdirde şimdilik 2.000,00 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte erkekten alınarak kadına ödenmesine karar verilmesi talep etmiştir.
2. Davacı-davalı vekili 11.03.2021 tarihli dilekçesi ile, talep edilen ziynet eşyalarının ağırlığı 180gr'ı aşan Hint seti gerdanlık, ... akıtması yedi sıralı 80 gr bilezik ve ağırlığı toplam 40gr 4 adet yüzük, her biri 35 gr 11 adet burma bilezik, kolye ucu ve zinciri 35 gr'ı aşan bir adet Osmanlı tuğrasının aynen, aynen iadesi mümkün olmadığı takdirde şimdilik 2.000,00 TL bedeli olduğunu beyan etmiştir.
3. Davacı-davalı vekili 01.09.2021 tarihli ıslah dilekçesi ile, talep edilen ziynet eşyalarının ağırlığı 180gr'ı aşan Hint seti gerdanlık, ... akıtması yedi sıralı 80 gr bilezik ve ağırlığı toplam 40gr 4 adet yüzük, her biri 35 gr 11 adet burma bilezik, kolye ucu ve zinciri 35 gr'ı aşan bir adet Osmanlı tuğrasının aynen, aynen iadesi mümkün olmadığı takdirde 113.030,00 TL bedelinin yasal faiz ile birlikte ödenmesini isteyerek ıslah talebinde bulunmuştur.
II. CEVAP
Davalı-davacı vekili asıl davaya cevap, karşı dava ve karşı davaya cevaba cevap dilekçesinde; kadının lüks düşkünü olup koşullarını beğenmediğini, eşini başkaları ile kıyasladığını, evlilik sonrası gizemli telefon görüşme ve mesajları olduğunu, kadından kaynaklı nedenlerle cinsel ilişki yaşanmadığını, cinsellik yaşanmadığından kadını bakire olmamakla suçlamanın mümkün olmadığını, en son olayda da kadının istememesi nedeniyle cinsellik yaşanmadığını, evdeki televizyonu kırdığını, ses kaydı alarak eşinin kardeşine gönderdiğini, ailelerin yanında erkeğe hakaret ettiğini, erkek ...'da tedavi görürken kadının şahsi eşyalarını toplayarak evi terk ettiğini, ziynet eşyalarının gramlarının kadının iddia ettiği kadar olmadığını, ziynet eşyalarının kadında olduğunu, tarafların balayına giderken altınları erkeğin annesine bıraktıklarını ancak daha sonra altınların kadına teslim edildiğini, bu teslim sonrası hiçbir aşamada altınların erkeğin eline geçmediğini, kadının 25.07.2019 günü katıldığı düğün fotoğraflarında takıları taktığının görüldüğünü, yine 2019 yılı Kurban Bayramında ve 08.09.2019 tarihinde de takıların kadının üstünde olduğunu, kadının erkeğin kardeşi ile yaptığı mesajlaşmaların bir kısmını silerek dosyaya sunduğunu iddia ederek asıl davanın reddine, erkeğin açtığı davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı olarak boşanmalarına, 250.000,00 TL maddî, 250.000,00 TL manevî tazminatın kadından alınarak erkeğe ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, tarafların fiilen 2 ay birlikte yaşadıkları, erkeğin kadına bakire olmadığına dair imalarda bulunduğu, şüpheci yaklaşımlar sergilediği, bunu toplum içinde söyleyerek onu rapor almaya zorladığı, bu şekilde eşini rencide ettiği, kadının da eşine hakaret ettiği, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin ağır, kadının az kusurlu olduğu, çalışıp düzenli gelir elde eden kadının yoksulluğa düşmediği; tanık beyanlarına göre kadına takılan ziynetlerin kadının uhdesinde olmadığı, kadının ziynetleri özel günlerde taktığı, ziynetleri takmadığı zamanlarda ziynetlerin erkeğin ailesinin evinde saklandığı, kadın ile erkeğin kardeşi arasındaki mesaj kayıtlarının da ziynetlerin erkeğin ailesinde olduğunu doğruladığı, tanıkların erkeğin ailesinin ziynetleri verelim anlaşmalı boşansınlar dediğini ifade ettikleri ve erkeğin yemin deliline dayanmadığı gerekçesi ile; karşılıklı boşanma davalarının kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun(4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, 10.000,00 TL maddî ve 15.000,00 TL manevî tazminatın erkekten alınarak kadına verilmesine, tarafların yoksulluk nafakası talepleri ile erkeğin tazminat taleplerinin reddine, kadının ziynet alacağı davasının kabulü ile 1 adet 22 ayar Hint seti (38.100,00 TL), 11 adet 22 ayar 25'er gr burma bilezik (69.850,00 TL), 1 adet 22 ayar 20 gr tuğra kolye (5.080,00 TL)'nin aynen iadesine; aynen iadenin mümkün olmadığı takdirde 2.000,00 TL'sine dava tarihinden, 111.030,00 TL'ye ıslah tarihinden itibaren yasal faiz işletilmek suretiyle bedelinin kadına iadesine karar verilmiştir
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde tarafların vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı-davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde, kadına kusur atfedilmesinin doğru olmadığını, erkeğin tam kusurlu olduğunu, erkeğin davasının reddine karar verilmesi gerektiğini ve kadın lehine hükmedilen tazminatların az olduğunu belirterek, erkeğin boşanma davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminatların miktarı ve reddedilen nafakalar yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
2.Davalı-davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde, boşanmaya sebebiyet veren ve gerçekleşen olaylarda kadının tam kusurlu olduğunu ve bu nedenle tazminata hak kazanamayacağını, ziynetlerin kadında olduğunu, taraflar balayına giderken altınların erkeğin ailesine bırakıldığını ancak balayı dönüşü kadına verildiğini, altınların tarafların katıldıkları 27.07.2019 tarihli düğünde, 2019 yılı Kurban Bayramında ve 08.09.2019 tarihinde kadının üstünde olduğuna dair fotoğraflar olduğunu belirterek kadının boşanma davasının kabulü, kusur belirlemesi, aleyhine hükmedilen tazminatlar, reddedilen tazminat talepleri ve kabul edilen ziynet alacağı davası yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile başvuruların esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde tarafların vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı-davalı vekili temyiz başvuru dilekçesinde, kadına kusur atfedilmesinin doğru olmadığını, erkeğin tam kusurlu olduğunu, erkeğin davasının reddine karar verilmesi gerektiğini ve kadın lehine hükmedilen tazminatların az olduğunu belirterek, erkeğin boşanma davasının kabulü, kusur belirlemesi ve tazminatların miktarı yönünden temyiz kanun yoluna başvurmuştur.
2.Davalı-davacı vekili temyiz başvuru dilekçesinde, boşanmaya sebebiyet veren ve gerçekleşen olaylarda kadının tam kusurlu olduğunu ve bu nedenle tazminata hak kazanamayacağını, ziynetlerin kadında olduğunu, taraflar balayına giderken altınların erkeğin ailesine bırakıldığını ancak balayı dönüşü kadına verildiğini, altınların tarafların katıldıkları 27.07.2019 tarihli düğünde, 2019 yılı Kurban Bayramında ve 08.09.2019 tarihinde kadının üstünde olduğuna dair fotoğraflar olduğunu belirterek kadının boşanma davasının kabulü, kusur belirlemesi, aleyhine hükmedilen tazminatlar ve kabul edilen ziynet alacağı davası yönünden temyiz kanun yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı karşılıklı boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkân vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, tarafların boşanma davaları ile kadının tazminat taleplerinin kabulünün yerinde olup olmadığı, kadın lehine tazminata hükmedilmesi koşulları var ise hükmedilen miktarların az olup olmadığı ve kadının ziynet alacağı davasının ispatlanıp ispatlanmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 176 ncı, 190 ıncı, 344 üncü ve 346 ncı maddeleri, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Kanun'un 1 inci ve 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 230 ve 236 ncı maddeleri;
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup tarafların vekilleri tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
22.02.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.