Logo

2. Hukuk Dairesi2022/10131 E. 2023/3346 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı eşin, aile konutu üzerindeki ipotek tesisine rızası olmadan konulan ipoteğin kaldırılması talebinin reddine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davacı eşin kredi başvurusunda imzasının bulunduğu ve ipotek tesisine muvafakat verdiğine dair yazılı beyanının mevcut olması, ayrıca bu imzaların kendisine ait olmadığına dair bir beyanının da bulunmaması gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

...

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 38. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/265 E., 2022/1134 K.

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 1. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2019/158 E., 2021/1481 K.

Taraflar arasındaki ipoteğin kaldırılması ve aile konutu şerhi konulması davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı dava dilekçesinde özetle; davalı ... ile evli olduklarını, aile konutları olan ... Mah. ... Sok. No:3/26 ... adresinde oturduklarını, dava konusu bu taşınmazda uzun yıllardır eşi ve çocuklarıyla birlikte yaşadıklarını, davalı eşi Barış'ın Türkiye Finans Katılım Bankası A.Ş den kredi çektiğini ve müşterek konuta 2.derece 2.500.000,00 TL ipoteğin kendisinin rızası dışında tesis edildiğini, söz konusu krediden ve ipotek edildiğinden haberinin bulunmadığını beyanla davaya konu taşınmaza aile konutu şerhi konulmasına ve rızası dışında davalı banka lehine tesis edilen ikinci sıradaki ipoteğin kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

1.Davalı banka vekili duruşmada alınan beyanında; davacının ipoteğe ilişkin muvafakatinin bulunduğunu, ayrıca ipotek belgesi üzerindeki imzanın davacı asile ait olduğunu beyan etmiştir.

2.Davalı ... duruşmada alınan beyanında; kredi kullanırken eşini bankaya götürdüğünü, diğer kredi evraklarıyla bu evrağı da normal kredi evrakı gibi imzalattığını, davacının evin üzerine ipotek konularak kredi çekmesine izin vermediğini, kendisinin de o dönemde paraya ihtiyacı olduğunu, bankanın taşınmaza ipoteği koyduğunu fakat krediyi vermediğini beyan etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacı ile davalı ...'in evli oldukları, dava konusu taşınmazın davalı ... adına kayıtlı olduğu, davalı şirketin kullandığı krediye teminat olmak üzere dava konusu taşınmaz üzerine ikinci sırada davalı banka lehine ipotek tesis edildiği, davacının tesis edilen ipoteğe 16.12.2015 tarihinde muvafakat verdiği, ayrıca daha önce tesis edilen ipotek için de davacının 14.04.2015 tarihinde muvafakat verdiği ve davacı vekilinin duruşmada alınan beyanında muvafakat altındaki imzanın davacı asile ait olduğunu beyan ettiği, davacının dava konusu ipoteğin tesisine muvafakati bulunduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; delillerin göz ardı edildiğini, müvekkilin aile konutu hakkında ipotek tesisine ilişkin onayı veya imzasının bulunmadığını, sadece tutanak üzerinde imzası bulunduğuna ilişkin beyanı olduğunu, ancak müvekkilinin imzasının ipotek sözleşmesine ilişkin olduğunu, müvekkilinin aile konutu hakkında ipotek tesisine ilişkin bir onayı yahut imzası bulunmadığını, açık rızasının olmadığını, müvekkilin imzasının bulunduğu tutanakta aile konutu hakkında ipotek tesisine ilişkin açık rızasını barındıran bir ibare, tarih, kefaletin niteliğine ilişkin husus bulunmadığını, davalı bankanın gerekli özeni göstermediğini, tek bir tutanağa imza attırdığını ve işbu tutanakta ipoteğe ilişkin ibare yazmadığı sebebiyle eylemlerinin banka aleyhine kötüniyet karinesine dönüştüğü gerekçeleri ile reddedilen davası yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; 14.04.2015 ve 16.12.2015 tarihli iki ayrı kredi başvurusunda davacı eş adına düzenlenmiş eş muvafakatnamesi başlıklı davalı eş adına çekilen krediye davacının muvafakat verdiğine dair yazılı beyanı olan davacı kadının imzaların kendisine ait olmadığına dair bir beyanının bulunmadığı, kredi evrakı ile muvafakatnameyi bilmeden imzaladığına ilişkin savunmasına da itibar edilemeyeceğinden davanın reddine ilişkin kararda usul ve esas açısından herhangi bir isabetsizlik görülmediği gerekçesi ile istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesini tekrarla reddedilen davası yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, ipoteğin kaldırılması davasının kabulü şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Kanun’un 6 ncı maddesi ile 194 üncü maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

20.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.