"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ: ... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl ve karşı davanın kabulüne karar verilmiştir. Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince taraf vekillerinin istinaf talebinin kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, dosyanın yerel mahkemeye gönderilmesine karar verilmiştir.
Gönderme kararı sonrasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl ve karşı davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı- karşı davacı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı- karşı davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı karşı davalı kadın vekili dava ve cevaba cevap dilekçesinde; evliliğin ilk günlerinden itibaren davacı-karşı davalı eşine karşı fiziksel ve psikolojik şiddet uyguladığını, bu sebep ile davacı-karşı davalı müvekkilinin bir çok kez ya komşularına ya da ailesine sığınmak zorunda kaldığını, hatta bu şiddet müvekkilin gebeliği döneminde ve çocuklarının gözü önünde olduğunu bu sebeple müşterek çocukların ruh sağlığı da olumsuz etkilendiğini, davalı-karşı davacı tarafın müvekkile atmış olduğu sesli ve yazılı mesajlarda ağır sinkaflı hakaret ve tehditlerde bulunmuş en son attığı mesaj ve aramada derhal evi terk etmesini yoksa eve geldiğinde kendisini ve sülalesini sinkaf edeceğini beyan ettiğini, davacı-karşı davalı müvekkilinin hem kendisi hem de çocuklarının maruz kaldığı psikolojik ve fiziksel şiddete artık tahammül edemez olduğunu ve en son davalı-karşı davacının eşinin kendisini ölümle tehdit etmesi üzerine çocukları ile ailesinin yanına sığınmak zorunda kaldıklarını, iddia ederek tarafların evlilik birliğinin sarsılması nedeniyle boşanmalarına tokiden birlikte satın aldıkları ev için 25.000,00 TL 'lik ziynet eşyası verdiğini, tadilat için ailesinden 15.000,00 TL yardım aldığını, bu nedenle 40.000,00 TL maddî tazminat ve 60.000,00 manevî tazminatın yasal faizi ile tahsilini, kendisi için aylık 1.000,00 TL tedbir - yoksulluk nafakası, velayetlerini istediği müşterek çocuklar için aylık 500,00 'er TL tedbir ve iştirak nafakasına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı karşı davacı erkek vekili vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde; davacının iddialarının gerçeği yansıtmadığını, ev içinde huzursuzluğu tamamen davacı-karşı davalı tarafın çıkardığını, davalı-karşı davacının bu durumlara hep sabrettiğini ve tartışma büyümesin diye evden çıkıp gitmek zorunda kaldığını, karşı tarafın sürekli müvekkilini tahrik ettiğini ve müvekkilinin sinirlenip kendisine bir karşılık vermesini beklediğini, daha sonra da bu durumu haksızlığa uğradığını dile getirerek delil olarak kullanmaya çalıştığını, tarafların daha önce de boşanma aşamasına geldiğini ancak aile büyükleri ve yakınlarının araya girmesi ile tekrardan evlilik birliğinin sağlanmasına destek olduklarını, karşı tarafın huzurlu bir şekilde aile hayatını sürdürmek yerine her seferinde davalı-karşı davacıyı çocukları ile tehdit ettiğini iddia ederek asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması nedeniyle boşanmalarına, müşterek çocukların velâyetlerinin babalarına verilmesine, lehine 30.000,00 TL manevî tazminat, 30.000,00 TL maddî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
A. İlk Derece Mahkemesinin Birinci Kararı
İlk Derece Mahkemesinin 23/09/2021 tarih ve 2020/354 esas - 2021/504 karar sayılı kararı ile asıl dava ve karşı davanın kabulü, tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesinin Gönderme Kararı
1.İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
2.Bölge Adliye Mahkemesinin 31.01.2022 tarih ve 2022/150 Esas 2022/136 Karar sayılı kararı ile eksik inceleme ile gerekçesiz şekilde hüküm verilmesinin usul ve kanuna aykırı olduğu gerekçesiyle kaldırma/gönderme kararı verilmiştir
C.İlk Derece Mahkemesinin Son Kararı
İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı karşı davalının hakaret ettiği, geçimsiz yapısı olduğu, psikolojik şiddette bulunduğu davalı karşı davacının ise fiziksel şiddette bulunduğu, evlilik birliğinin mahkemece kabul edilen tarafların eşit kusurlu davranışları nedeniyle temelinden sarsıldığı, boşanmaya sebep olan olaylarda kusuru daha ağır olmayan, ekonomik durumu erkeğin ekonomik durumundan daha iyi olmayan ve boşanmakla yoksulluğa düşeceği anlaşılan kadın yararına uygun miktarda yoksulluk nafakasına hükmedilmesi gerektiği, yine dosya arasına alınan sosyal inceleme raporları, çocuklara yıllarca annenin iyi bir ebeveynlik yapmış olması ve müşterek çocukların yaşları göz önünde bulundurularak velâyetlerinin anneye bırakılması ve 4721 sayılı Kanun'un 182 nci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca ihtiyaçları için uygun miktarda iştirak nafakasına hükmedilmesi gerektiği gerekçesi ile asıl ve karşı davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesi uyarınca boşanmalarına, müşterek çocukların velâyetinin anneye verilmesine, velâyeti anneye verilen çocuklar ile baba arasında her ayın birinci ve dördüncü Cumartesi günleri sabah saat 10.00'dan pazar akşamı saat 18.00'e kadar, her yıl ... Bayramının ikinci günü saat 09.00’dan üçüncü günü saat 15.00’e kadar, her yıl Kurban Bayramının ikinci günü saat 09.00’dan üçüncü günü saat 15.00’e kadar, her yarıyıl tatilinin üçüncü günü saat 09.00’dan onuncu günü saat 17.00’ye kadar, her yıl 1 Ağustos saat 10.00’dan 20 Ağustos saat 18.00’e kadar olacak şekilde kişisel ilişki kurulmasına, müşterek çocuklar yararına aylık 200,00'er TL tedbir, aylık 300,00'er TL iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 300,00 TL tedbir, 500,00 TL yoksulluk nafakasına, eşit kusur nedeniyle erkeğin maddî- manevî tazminat, kadının ise manevî tazminat talebinin reddine, kadının boşanmanın fer'î niteliğinde olmayan maddî tazminat talebinin dosyadan tefrikine karar verildiğinden bu konuda karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı- karşı davacı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı-karşı davacı erkek vekili istinaf başvuru dilekçesinde; İlk Derece Mahkemesi kararının aleyhe olan hususlarını kabul etmediklerini, karşı tarafın evliliğin boşanma aşamasına gelmesinde tam ve ağır kusurlu olduğunu, müşterek çocukların velâyetinin babaya verilmesi ve anne ile şahsi ilişki tesisi daha uygun olacağını belirterek, bunun mümkün olmaması halinde müşterek çocuklarla müvekkil arasındaki şahsi ilişki tesisinin düzenlenmesine, davacı-karşı davalı lehine verilen yoksulluk nafakasının kaldırılmasına karar verilmesi istemiyle istinaf kanun yolu başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tanık beyanlarını itibar edilerek hükmün kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığı evlilik birliğinin mahkemece kabul edilen tarafların eşit kusurlu davranışları nedeniyle temelinden sarsıldığı, bu şekilde boşanma kararı verilmiş olmasında, kadının yoksulluk nafakası talebinin kabulü ile miktarının ve velâyet düzenlemesinin isabetli olduğu, baba ve çocuklar arasında kurulan şahsi ilişkinin çocukların üstün yararına uygun olduğu gerekçesiyle davalı karşı davacı erkeğin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı karşı davacı temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı-karşı davacı vekili temyiz başvuru dilekçesinde; İstinaf dilekçesindeki taleplerini ve itirazlarını tekrar ederek kadının , evliliğin boşanma aşamasına gelmesinde tam ve ağır kusurlu olduğunu, yoksulluk nafakası şartlarının oluşmadığını, müşterek çocukların velâyetinin babaya verilmesi ve anne ile şahsi ilişki tesisi daha uygun olacağını, bunun mümkün olmaması halinde müşterek çocuklarla müvekkil arasındaki şahsi ilişki tesisinin çocuklarla farklı şehirde yaşanılıyor olmasının ve babalar günü ,çocukların doğum günlerinde yanlarında olmak istediğini beyan ederek kusur belirlemesi, yoksulluk nafakası ile velayet ve kişisel ilişki düzenlenmesi yönlerinden Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık taraflarca açılan karşılıklı boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kadın lehine takdir edilen yoksulluk nafakası şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği ve miktarı ile velayet ve kişisel ilişki düzenlenmesi noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddesi hükümleri, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci ve 169 uncu, 182 inci, 330 uncu, 336 ncı, 323 üncü maddesi, hükümleri ile Birleşmiş Milletler Çocuk Haklarına Dair Sözleşme 9 uncu maddesinin üçüncü fıkrası; Çocuk Haklarının Kullanılmasına ilişkin Avrupa Sözleşmesi 4 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı-karşı davacı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
21.02.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.