Logo

2. Hukuk Dairesi2022/10158 E. 2023/682 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davasında, boşanmaya sebep olan olaylarda kusur oranının belirlenmesi, nafaka ve tazminat taleplerinin hukuka uygunluğu uyuşmazlık konusudur.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararının, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usûl ve kanuna uygun olduğu değerlendirilerek temyiz isteminin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl ve karşı davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve kadın lehine boşanmanın fer'îlerine karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usûl eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-karşı davalı vekili dava ve karşı davaya cevap dilekçesinde; davalı erkeğin sürekli alkol alarak huzursuzluk çıkardığını, kadına sürekli olacak şekilde ağır fiziksel şiddet uyguladığını, hakaret ettiğini, davalı hakkında ceza davası açıldığı, davacının bu olaydan sonra annesinin yanına yerleştiğini iddia ederek 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, kadın lehine 80.000,00 TL maddî, 80.000,00 TL manevî tazminat ile 3.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-karşı davacı erkek vekili cevap, karşı dava ve cavaba cevap dilekçesinde; kadının fazlaca maddî talepleri olduğunu, evlilik birliğini maddî temellere dayandırdığını, erkeğin babasına hakaret ve tehdit içeren sözler söylediğini, fiziksel şiddetin karşılıklı olarak gerçekleştiğini iddia ederek asıl davanın reddini istemiş, 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince tarafların boşanmalarına, 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî ve 2.000,00 TL yoksulluk nafakası ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı-karşı davacı erkeğin alkol etkisiyle huzursuzluğa sebebiyet verdiği ve eşine karşı fiziksel şiddet uyguladığı, davacı-karşı davalı kadının ise eşine karşı fiziksel şiddet uyguladığı yönünde yapılan değerlendirme ile erkeğin ağır kadının ise az kusurlu olduğundan bahisle asıl ve karşı davanın kabulüne, 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası gereğince tarafların boşanmalarına, kadının sabit işi ve geliri bulunmadığı ve ağır kusurlu olmadığı gerekçesi ile kadın lehine aylık 500,00 TL tedbir ve 750,00 TL yoksulluk nafakasına, kadının boşanmakla mevcut ve beklenen menfaatlerinin zarara uğradığı, ağır kusurlu erkeğin eylemleri kadının kişilik haklarına saldırı teşkil ettiği belirtilerek kadın lehine 8.000,00 TL maddî, 7.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiş, şartları oluşmadığından davalı-karşı davacı erkeğin nafaka ve tazminat talepleri reddedilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı-karşı davalı kadın vekili istinaf dilekçesiyle; kadının eşine karşı şiddet uygulamadığını, bu yönde kadına yüklenen kusurun hatalı olduğunu, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğunun kabulünün gerektiğini ileri sürerek karşı davanın kabulü, kusur belirlemesi, nafaka ve tazminat miktarları yönünden kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

2.Davalı-karşı davacı erkek vekili istinaf dilekçesiyle; tarafların karşılıklı olarak birbirlerine fiziksel şiddet uyguladığı yönünde ceza mahkemesi dosyası mevcut olmasına rağmen erkeğin daha ağır kusurlu olarak nitelendirilmesinin hukuka aykırı olduğunu, tarafların zaman zaman beraber alkol aldıklarının dosya kapsamında sabit olmasına rağmen kadının daha az kusurlu olduğu yönünde yapılan değerlendirmenin gerçek ile bağdaşmadığını ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kadının kabul edilen davası, kusur belirlemesi aleyhine hükmedilen nafaka ve tazminatlar yönünden kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesi kararının usûl ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile taraf vekillerinin istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı-karşı davalı kadın vekili temyiz dilekçesiyle; istinaf dilekçesindeki itirazlarını tekrarla kararın karşı davanın kabulü, kusur belirlemesi, nafaka ve tazminat miktarları yönünden usûl ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek temyiz isteminde bulunmuştur.

2.Davalı-karşı davacı erkek vekili temyiz dilekçesiyle; istinaf dilekçesindeki itirazlarını tekrarla İlk Derece Mahkemesi kararının kadının kabul edilen davası, kusur belirlemesi aleyhine hükmedilen nafaka ve tazminatlar yönünden bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, karşılıklı olarak açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, asıl ve karşı davanın kabulünün yerinde olup olmadığı, kadın lehine nafakaya ve tazminata hükmedilme şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, miktarların ise dosya kapsamına ve hakkaniyete uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu ve 175 inci maddesi, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 inci maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usûl ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

22.02.2023tarihinde oy birliğiyle karar verildi.