Logo

2. Hukuk Dairesi2022/10161 E. 2023/680 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davasında, boşanmaya sebep olan olaylarda kusurun kimde olduğu, maddi ve manevi tazminata hükmedilip hükmedilmeyeceği hususlarında uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkeme kararının usul ve yasaya uygun olduğu, davacı-karşı davalı erkeğin evlilik birliğinin devamına imkan vermeyecek davranışlarda bulunduğu ve boşanmaya sebep olan olaylarda tam kusurlu olduğu gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın reddine, karşı davanın 4721 sayılı Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 161 inci maddesi uyarınca reddine, 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca kabulü ile tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer'îlerine karar verilmiştir.

Kararın davacı-karşı davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı-karşı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-karşı davalı erkek dava ve cevaba cevap dilekçesinde; kadının birlik sorumluluklarını yerine getirmediğini, hakaret ettiğini, erkeğin ailesinin eve misafir olarak geldiği zamanlarda sorunlar çıkardığını, kadının akrabalarının erkeğe ve erkeğin ailesine karşı saygısız davranışlar sergilediğini, kadının olumsuz davranışları ve baskıları neticesinde erkeğin evden ayrıldığını, ayrılık döneminde erkeğin hastalığı ile ilgilenmediğini, yalnız bıraktığını, hırsızlıkla itham ettiğini, tarafların 5 yıldır ayrı yaşadıklarını ve evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını iddia ederek 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesi gereğince tarafların boşanmalarına, erkek lehine 10.000,00 TL maddî, 20.000,00 TL manevî tazminat ile 750,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-karşı davacı kadın vekili cevap, karşı dava ve ikinci cevap dilekçesinde; erkeğin, annesinin etkisi altında kalarak kadına psikolojik baskı uyguladığını, kadının ailesinin evine girerek kadına ait altınları alıp habersiz bir şekilde bozdurduğunu, kadına hakaret ve tehdit içeren söylemlerde bulunduğunu, şiddet uyguladığını, evin ihtiyaçlarını karşılamadığını, hakkında uzaklaştırma kararı olmasına rağmen tehdit amacıyla kadının oturduğu konuta girmeye çalıştığını, konutun doğalgaz aboneliğini sonlandırdığını, yine ailesine zarar vermek kastıyla oğluna ve kadına ait telefon aboneliklerini iptal ettirdiğini, oğlunun ameliyat geçirdiği dönemde ilgi göstermediğini, ev kirasını ödemediği için kadını ve çocukları icra takibine maruz bıraktığını, evden ayrılarak yabancı uyruklu bir kadın ile uzun senedir beraber yaşadığını iddia ederek asıl davanın reddine, karşı davanın 4721 sayılı Kanun'un 161 inci maddesi ve 166 ıncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca kabulü ile tarafların boşanmalarına, kadın lehine 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, yine kadın lehine 50.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminat ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı-karşı davalı erkeğin müşterek haneden ayrılarak başka bir şehre yerleştiği, müşterek haneden ayrılmadan önce 2 yıl süre ile müşterek çocuğun çalışmasını isteyerek ailesinin geçimini sağlamadığı, evden ayrıldıktan sonra da ailesine maddî ve manevî destekte bulunmadığı, müşterek konutun doğalgaz gibi aboneliklerini kapatarak ailesini zor durumda bıraktığı, çocuğunun ameliyatında yanında olmadığı, ailesini arayıp sormadığı, başka bir kadınla görüşerek sadakat yükümlülüğüne aykırı güven sarsıcı hareketlerde bulunduğu yönünde yapılan değerlendirmeler ile boşanmaya sebebiyet veren olaylarda tam kusurlu olduğu, erkek tanık beyanlarının soyut nitelikte olması nedeniyle davalı-karşı davacı kadının boşanmayı gerektirir nitelikte bir kusurunun ispatlanamadığı gerekçesi ile asıl davanın reddine, karşı davada 4721 sayılı Kanun'un 161 inci maddesine dayalı boşanma talebinin reddine, karşı davanın 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca kabulü ile tarafların boşanmalarına, kadın lehine 20.000,00 TL maddî, 10.000,00 TL manevî tazminat ödenmesine, kadının yoksulluk nafakası talebi ile, erkeğin nafaka ve tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-karşı davalı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı-karşı davalı erkek vekili istinaf dilekçesiyle; kadının evlilik birliğinin sorumluluklarını aksattığını, kadının ailesinin erkeğe ve erkeğin ailesine karşı saygısız davranışlarda bulunduğunu, son 7 yıldır tarafların ayrı yaşadığını, erkeğin evi terk etmesi yönünde kadının ve kadının ailesinin baskı yaptığını, kadının hakaret ettiğini ve ilgisiz davrandığını, kadının tüm bu hareketleri neticesinde davacı-karşı davalı erkeğin evden ayrılmak durumunda kaldığını ileri sürerek asıl davanın reddi, karşı davanın kabulü, kusur tespiti ve aleyhine hükmedilen tazminatlar yönünden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve kanuna uygun olduğundan bahisle davacı-karşı davalı erkek vekili tarafından kusur tespiti, erkeğin davasının reddi, kadının davasının kabulü ve fer'îlere yönelik istinaf itirazlarının esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-karşı davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı-karşı davalı erkek vekili temyiz dilekçesiyle; istinaf dilekçesindeki itirazlarını tekrarla İlk Derece Mahkemesi tarafından verilen kararın asıl davanın reddi, karşı davanın kabulü, kusur tespiti ve aleyhine hükmedilen tazminatlar yönünden usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, taraflarca karşılıklı olarak açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, asıl davanın reddi ile karşı davanın kabulünün yerinde olup olmadığı, kadın yararına hükmedilen tazminatlara ilişkin şartların oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanun'un (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddeleri, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı-davalı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

22.02.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.