Logo

2. Hukuk Dairesi2022/10176 E. 2024/1875 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davasında, kusurun belirlenmesi, erkeğin açtığı boşanma davasının kabulü, tazminat taleplerinin reddine ve hükmedilen tazminat miktarına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, deliller ve uygulanması gereken hukuk kuralları dikkate alınarak, usul ve yasaya uygun bulunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının temyiz incelemesinde bozulmasını gerektirecek bir neden olmadığı gözetilerek, karar onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

...

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 42. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/927 E., 2022/1173 K.

DAVA TARİHİ : 23.06.2016 - 29.07.2016

KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden eseas hakkında hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ : Çorlu 2. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2021/544 E., 2022/74 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın reddine, karşı davanın kabulüne karar verilmiştir. Kararın her iki taraf vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf talebinin esasa ilişkin hususlar incelenmeksizin kabulü ile hükmün kaldırılmasına, dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

Gönderme kararı sonrasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın her iki taraf vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kısmen kaldırılarak bu yönlerden yeniden esas hakkında karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı her iki taraf vekili tarafından temyiz edilmiş olup incelemenin duruşmalı olarak yapılması davacı- karşı davalı erkek vekili tarafından istenilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 19.03.2024 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.

Belli edilen günde duruşmalı temyiz eden ... ... vekili Avukat ... ve karşı taraf temyiz eden davalı-davacı ... vekili Avukat Feyza Şener geldiler. Gelenlerin sözlü açıklanması dinlendi. İşin incelenerek karara bağlanması için uygun görülen .19.03.2024 tarihinde Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı- karşı davalı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; kadının, erkeğin ailesiyle görüşmesini engellediğini, ailesi ile ilişkilerini kestiğini, davalının mali müşavir olarak çalıştığını ve işini bahane ederek ailesi ve evini ihmal ettiğini, işte olduğunu söylediği saatlerde erkeğin dışarıda eğlence mekanlarında kadını gördüğünü, bu durumun güvenini sarstığını, kadının ortada hiçbir sebep yokken sık sık evi terk ettiğini, annesinde yaşadığını, akşamları eve gece saatlerde gelmeye başladığını, ortak çocuğu da alkollü ortamlara yanında götürdüğünü, erkeği hor görüp aşağıladığını, cinsel yönden uzak durduğunu, çalışmasına rağmen evin ortak giderlerine hiçbir şekilde katkı sağlamadığını, evin faturalarını sigorta primlerini, araba vergisi ve sigorta masraflarını, ortak çocuğun özel okul masraflarını erkeğin karşıladığını, erkekten kendisine dükkan almasını istediğini ve erkeğin iki ayrı dönemde kadına 200.000,00 TL ve 150.000,00 TL elden para verdiğini, kadının bu meskenleri annesi adına satın aldığını, bu konu nedeniyle tartışma yaşadıklarını, kadının elinde bulunan taşınmazları mal kaçırmak maksadıyla muvaazalı olarak sattığını belirterek evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyet inin erkeğe verilmesine, çocuk yararına aylık 3.000,00 TL iştirak nafakasına, erkek lehine 350.000,00 TL maddî ve 200.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı- karşı davacı kadın vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; kadının kızıyla birlikte doğum günü partisine katıldıklarını ve eve döndüklerinde erkeğin sarhoş olduklarını gördüklerini, hakaret ederek kadını ve ortak çocuğu dövdüğünü, defalarca kadının başına vurduğunu ve bayılttığını, ortak çocukla birlikte odaya saklanarak kapıyı kilitlediğini, erkek uyuduktan sonra evden çıktıklarını, görmüş olduğu şiddete ilişkin darp raporunun mevcut olduğunu, erkeğin daha önceden de kadına şiddet uyguladığını, bu konuda cezalarının bulunduğunu, kadının 1999 yılında mali müşavir olarak çalışmaya başladığını, 2002 yılında Çerkezköy'de ofis açtığını, ancak erkeğin bu işyerine girmesine izin vermediğini, müvekkilini uzun süredir Çorlu'da yaşadığını, burada çalışmaya devam ettiğini, ihtiyaçlarını karşılayabilmek için bir kısım taşınmazlarını sattığını, erkeğin iddia ettiği 350.000,00 TL 'nin elden verildiğinin doğru olmadığını, annesinin kendi adına babadan kalan gayrimenkullerinin olduğunu, erkeğin kadına şiddet uyguladığını, hakaret ve küfürler ettiğini, iş yerinden kovduğunu belirterek evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyet inin anneye verilmesine, ortak çocuk yararına aylık 5.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına 200.000,00 TL maddî ve 500.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

A. İlk Derece Mahkemesinin Birinci Kararı

İlk Derece Mahkemesinin 29.06.2018 tarih ve 2016/410 Esas, 2018/544 Karar sayılı kararı ile; erkeğin, kadına yönelik fiziksel ve psikolojik şiddeti nedeniyle kadının çoğu zaman annesinin evine gittiği, kadını sık sık sadakatsizlikle suçladığı, başkalarının yanında dostunla git rahat rahat gez dediği, aşırı derece baskı kurduğu, kadın ve ortak çocuk doğum günü partisinden eve geç döndüklerinde erkeğin şiddet uyguladığı, kadın ve çocuğun evden ayrıldığı, kadının annesinin evine taşındıkları, erkeğin ortak çocuğa yönelik de küfürlü kelimeler kullandığı, kadını sık sık evden kovduğu, ortak çocuğun olaylar nedeniyle babasıyla konuştuğunda az bile yaptım dediği, yargılama devam ederken de kadını tehdit etmeye ve rahatsızlık vermeye devam ettiği, kadının çalıştığı ofise adamlar göndererek tehdit ettiği, arabayla takip ettiği, kadının çocuğunun yanındayken alkol aldığı, taraflar arasındaki sorunun büyük kaynağının birbirlerininden gizli olarak mal devri olduğu, kadının da farklı zamanlarda eşine hakaret edip küçük düşürdüğü, gerçekleşen bu olaylar karşısında boşanmaya neden olan olaylarda erkeğin ağır, kadının kusursuz olduğu gerekçesiyle asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına karar verilmiş, İlk Derece Mahkemesince 31.07.2018 tarihli tashih şerhi ile hüküm kısmının 2, 3 ve 4 nolu bendlerinin şablon olarak kaldığı, 10 nolu bentte ise yargılama giderinin sehven yanlış hesaplandığı gerekçesiyle, hüküm kısmından 2, 3 ve 4 nolu bentlerinin çıkartılmasına, kısa kararda Mahkemece verilen ortak çocuğun karar tarihi itibarıyla ergin olduğu anlaşıldığından velâyet ve iştirak nafakası bakımından karar verilmesine yer olmadığına, kadın lehine 50.000,00 TL maddî ve 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilerek hükmün bu şekilde düzeltilmesine karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesinin Gönderme Kararı

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı- karşı davalı erkek vekili tarafından her iki boşanma davası yönünden; davalı- karşı davacı kadın vekili tarafından kusur yönünden kararın çelişkili olması ve tazminatların miktarı yönünden istinaf başvurusunda bulunulması üzerine; Bölge Adliye Mahkemesinin 08.09.2021 tarih ve 2020/815 Esas, 2021/1119 Karar sayılı kararı ile; gerekçeli kararın gerekçe kısmı ile kısa karar ve gerekçeli kararın hüküm sonucu kısmı arasında çelişki olması nedeniyle İlk Derce Mahkemesi kararının esası incelenmeksizin kaldırılmasına, dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

C.İlk Derece Mahkemesinin Son Kararı

İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; erkeğin 17 Aralık 2015 gecesi ortak çocuk ve kadını darp ettiği ,hakaret ve tehdit ettiği, kadının ise erkekten mal kaçırdığı, ortak çocuğu alkollü ortamlara götürerek alkol kullandırdığı ve erkeği ailesinin yanında kötülediği, terbiyesiz şerefsiz dediği, boşanmaya neden olan olaylarda tarafların eşit kusurlu olduğu gerekçesiyle asıl ve karşı davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak çocuk ergin olduğundan velâyet ve iştirak nafakası hakkında karar verilmesine yer olmadığına, eşit kusurlu olduklarından tarafların tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde her iki taraf vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı- karşı davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kadının kabul edilen davası, kusur belirlemesi, tazminat taleplerinin reddi yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.

2.Davalı- karşı davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; erkeğin kabul edilen davası, kusur belirlemesi, tazminat taleplerinin reddi yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İlk Derece Mahkemesi kararında belirtildiği gibi erkeğin, ortak çocuk ve kadına şiddet uyguladığı, hakaret ve tehdit ettiği, kadının ise mal varlığını kaçırdığı, erkeği ailesinin yanında kötülediği, hakaret ettiği, buna karşın dosya kapsamından ortak çocuğun alkol almasına her iki ebeveynin de göz yumduğu, bu durumun sadece kadına kusur olarak yüklenmesinin hatalı olduğu, bunun yanı sıra erkeğin, kadına birden fazla şiddet uyguladığı, bu durumda evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında erkeğin ağır kusurlu, kadının az kusurlu olduğu gerekçesiyle kadının kusur tespitine yönelik istinaf talebinin kabulüne, karar gerekçesinin düzeltilmesine, tarafların kusur dereceleri, ekonomik ve sosyal durumları, kadının mevcut veya beklenen menfaatlerinin boşanma yüzünden zedelenmesi, erkeğin eşine şiddet uygulamasından ve hakaret etmesinden ötürü kadının kişilik haklarının saldırıya uğraması nedeniyle kadın lehine maddîve manevîtazminata hükmedilmesi gerekirken tazminat taleplerinin reddinin hatalı olduğu gerekçesiyle kadının maddîve manevîtazminat talebinin reddi kararına yönelik istinaf talebinin kabulüne, kararın buna ilişkin kısımlarının kaldırılmasına, kadın lehine 150.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata, erkeğin tüm, kadının ise diğer istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde her iki taraf vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı- karşı davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi, erkeğin reddedilen tazminat talepleri ve kadın lehine hükmedilen tazminatlar yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davalı- karşı davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; erkeğin kabul edilen davası, kusur belirlemesi, tazminatların miktarı yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, karşılıklı olarak açılan boşanma davasında kusurun kimden kaynaklandığı, erkeğin davasının kabulü, tazminatlar ve tazminatların miktarı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Duruşma için takdir olunan17.100,00 TL vekâlet ücretinin Ertekin'den alınarak Nuran'a verilmesine,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

19.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.