"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı erkek vekili dava ve cevaba cevap dilekçesinde; tarafların müşterek çocuklarını evlendirdikten sonra Türkiye'ye dönüş yapmaları konusunda anlaştıklarını ancak kadının sözünde durmayarak Türkiye'ye dönmeyi kabul etmediğini, erkeğin davetlerine karşılık vermediğini, müşterek yaşamın kurulması konusunda çaba göstermediğini ileri sürerek 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince tarafların boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı kadın vekili cevap dilekçesinde; taraflar Almanya'da yaşarken bir süre sonra davacı erkeğin eşini ve müşterek çocukları da bırakarak Türkiye'ye yerleştiğini, ekonomik şiddet uygulayarak birlikte edindikleri mal varlığının bir kısmını savurgan davranarak kadının rızası ve bilgisi dışında satarak harcadığını, ailesine karşı maddî ve manevî yükümlülüklerini yerine getirmediğini, Türkiye'ye döndüğü tarihte Türkiye'de bir kadın ile ilişkisi olduğunu, sadakat yükümlülüğüne de aykırı davrandığını, aile birliğinin gerektirdiği ortak karar alma yükümlülüklerine riayet etmediğini, bu nedenlerle davacı tarafın haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davasının reddine, kadın lehine 1.000,00 TL tedbir nafakası ile boşanmaya karar verilecekse bu miktarın yoksulluk nafakası olarak devamına, yine kadın lehine 1.000.000,00 TL maddî ve 1.000.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı erkeğin Almanya'daki ortak konutu terk ederek Türkiye'ye gelmesine bağlı olarak tarafların fiilen ayrı yaşadıkları, davalı kadının ise boşanmaya sebebiyet verecek şekilde bir kusurunun ispat edilemediği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde; davalı kadının aralarında anlaşmış olmalarına ve kadının Almanya'da bir çalışmasının olmamasına rağmen eşi ile birlikte Türkiye'ye dönmediğini, erkeğin evi terk etmediğini, kadının düzenli bir gelirinin olduğunu ileri sürerek reddedilen boşanma davası ve aleyhine hükmedilen tedbir nafakası yönünden karara itiraz etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin reddedilen davası yönünden yapılan inceleme neticesinde İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve kanuna uygun olduğundan bahisle başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesindeki itirazlarını tekrarla kararın reddedilen boşanma davası ve aleyhine hükmedilen tedbir nafakası yönünden usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı erkek tarafından açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte davalı kadından kaynaklanan bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, davanın kabulünü gerektiren koşulların oluşup oluşmadığı ve kadın yararına tedbir nafakasına hükmedilmesinin yerinde olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci ve 371 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
22.02.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.