"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ: ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki karşılıklı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davaların kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmiştir.
Kararın tarafların vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-davalı vekili dava ve karşı davaya cevap dilekçesinde, tarafların erkeğin kusurlu davranışları nedeniyle 2012 yılında fiilen ayrıldıklarını ancak erkeğin kusurlarını kabul edip tekrarlamayacağına dair belge imzalaması üzerine barıştıklarını, erkeğin alkol alıp eşine sürekli fiziksel şiddet uyguladığını, bağımsız konut temin etmediğini, parasını alkole verdiğini, ihtiyaçları karşılamadığını, kadının temizliğe giderek kazandığı parayı zorla elinden aldığını, hakaret ve tehdit ettiğini, eşini ailesi ile görüştürmediğini, çocuklara bakmadığını ve şiddet uyguladığını, gece hayatı ve pavyon alışkanlığı olduğunu, bazen eve gelmediğini, bir dönem çocukları yuvaya vermek istediğini, annesinin müdahalelerine sessiz kaldığını, sadakatsiz olduğunu, en son hayatında başkası olduğunu ve kadını istemediğini söylemesi üzerine kadının evden ayrıldığını iddia ederek tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedeniyle boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, kadın için aylık 1500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile ortak çocukların her biri için aylık 750,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına ve kadın lehine 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-davacı vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde, kadının sürekli ailesinin yanına, Sorgun'a gitmek istediğini, evlilikte yaşananları ailesine anlattığını, hakaret ettiğini, ev işlerini yapmadığını, kadının ailesinin erkeği tehdit ettiğini, dava dilekçesinde bahsedilen ve erkeğin 2012 yılında imzaladığı belgeyi barışmak için imzaladığını, tarafların fiilen ayrılmalarının nedeninin erkeğin sadakatsizliği olmayıp kadının erkeğin annesinin elini ısırması olduğunu ve kadının son olayda ben boşanmak istiyorum, senden de annenden de bıktım dediğini iddia ederek asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedeniyle boşanmalarına ve ortak çocukların velâyetinin babaya verilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, erkeğin kadına fiziksel şiddet uyguladığı, kadını hortum ile dövdüğü, sürekli alkol kullandığı, çocuklarının ve eşinin ihtiyaçlarını karşılamadığı, kadının kapıcılık yaparak kazandığı paraları zorla elinden aldığı, çocuklara ilgisiz olduğu, hakaret ve tehdit ettiği, ilgisiz ve sevgisiz davrandığı ve bu suretle tam kusurlu olduğu; her ne kadar erkek tam kusurlu ise de tarafların uzun süredir fiilen ayrı olması nedeniyle kadının erkeğin boşanma davasına itirazının hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olması nedeniyle erkeğin davasının da kabulünün gerektiği ve kadının boşanmakla yoksulluğa düştüğü gerekçesiyle; tarafların davalarının kabulü ile 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak çocuk Berat'ın velâyetinin babaya verilmesine ve çocuk ile anne arasında kişisel ilişki tesisine, kadın için ara kararla hükmedilen aylık 750,00 TL tedbir nafakasının karar tarihi itibariyle aylık 1000,00 TL'ye çıkarılmasına, aynı miktar nafakanın kararın kesinleşmesinden sonra yoksulluk nafakası olarak devamına, 10.000,00 TL maddî ve 10.000,00 TL manevî tazminatın erkekten alınarak kadına ödenmesine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı tarafların vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B.İstinaf Sebepleri
1.Davacı-davalı vekili istinaf dilekçesinde, erkeğin tam kusurlu olması nedeniyle davasının reddinin gerektiğini, Berat'ın velâyetinin anneye verilmesini talep ettiklerini, nafaka ve tazminat miktarlarının az olduğunu belirterek erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, ortak çocuk Berat'ın velâyeti ve nafakalar ile tazminatların miktarı yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2.Davalı-davacı vekili istinaf dilekçesinde, kadının tanıklarının beyanının duyuma dayalı olduğunu ve mahkemenin çocukların sosyal inceleme raporundaki beyanlarını dikkate almayarak erkeğe kusur yüklediğini belirterek kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, aleyhine hükmedilen tazminatlar ve kadın lehine hükmedilen nafakalar yönünden istinaf buşvurusunda bulunmuştur.
C.Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İlk Derece Mahkemesi kararında kusur derecesi ve kusurlu vakıaların belirlenmesinde hata yapıldığı, erkeğin bağımsız konut sağlamadığı, birlik görevlerini yeterince yerine getirmediği, sürekli alkol kullandığı, eşine fiziksel şiddet uyguladığı, annesinin müdahalelerine sessiz kaldığı, kadının da erkeğin annesine fiziksel şiddet uyguladığı, böylelikle erkeğin ağır, kadının az kusurlu olduğu ve kadın lehine hükmedilen tazminatların az olduğu gerekçesiyle; tarafların kusur tespiti ve kadının tazminatların miktarı dışındaki tüm istinaf başvurularının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin birinci alt bendi uyarınca esastan reddine; her iki tarafın kusur tespiti ve kadının tazminatların miktarına yönelik istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin kusura ilişkin gerekçesinin çıkarılarak gerekçenin yukarıda belirtildiği şekliyle kabulüne ve tazminata yönelik hükümlerinin kaldırılarak kadın yararına 30.000,00 TL maddî, 30.000,00 TL manevî tazminatın erkekten alınarak kadına ödenmesine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı-davacı vekili temyiz dilekçesinde, istinaf dilekçesindeki itirazlarını tekrar ederek kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, aleyhine hükmedilen tazminatlar ve kadın lehine hükmedilen nafakalar yönünden temyiz buşvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, erkeğin davasındaki boşanma hükmü kadın tarafından temyize başvurulmamak suretiyle kesinleşmekle, boşanmaya sebebiyet veren ve gerçekleşen olaylarda hangi tarafın kusurlu olduğu ve buna bağlı olarak kadının davasının kabulünün doğru olup olmadığı ve kadın lehine tazminat ve nafakalara hükmedilmesi koşullarının bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası ile 175 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı-davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
22.02.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
.