Logo

2. Hukuk Dairesi2022/10203 E. 2023/642 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davasında, evlilik birliğinin temelinden sarsılıp sarsılmadığı, sarsıldı ise hangi tarafın kusurlu olduğu, maddi ve manevi tazminat taleplerinin olup olmadığı ve miktarı hususlarında uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, deliller ve dosya kapsamına göre, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı, erkeğin ağır kusurlu olduğu, kadının az kusurlu olduğu ve bu kusur oranına göre maddi ve manevi tazminat miktarının belirlendiği gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ: ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer'ilerine, karşı davanın ise reddine karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince tarafların istinaf başvurularının kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kısmen kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usûl eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1.Davacı-karşı davalı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; davalı-karşı davacının ataerkil anlayışa sahip olduğunu müvekkiline hakaretlerde bulunduğunu, davalının kendini haklı bulduğu zamanlarda, müvekkiline kızarak onu cinsel ilişkiden kaçarak cezalandırdığını, sürekli alkol kullandığını, playstation oynadığını, müvekkilinin tek başına zaman geçirdiğini, uyuşturucu kullandığını, ortak haneye birlikte uyuşturucu kullandığı arkadaşlarını davet ettiğini, müvekkilini, insanların ve ailesinin yanında sürekli eleştirdiğini, müvekkilinin eğitmenlik sertifikası almasına engel olduğunu, evlilik alyansını takmadığını, asosyal bir yapıya sahip olduğunu, güven sarsıcı davranışlarda bulunduğunu, müvekkiline düğünde takılan takıları geri vermediğini, davalı-karşı davacı erkeğin kök ailesinin müvekkiline soğuk davranmaya başladıklarını, bu süreçten önce ise davalı-karşı davacı erkeğin annesinin aranızı düzelteceğim diyerek muska yaptırdığını, davalı-karşı davacının 1 ay önce evi terk ettiğini, evin tüm anahtarlarını da yanına aldığını, evi terk ettikten sonra kendi annesinin yanına ...'ya gideceğini söylediğini ancak daha sonra kısa bir süreliğine ...'ya gittiğini ve dil kursuna başladığını öğrendiğini beyan ederek tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanun (4721 sayılı Kanun 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince) boşanmalarına, müvekkili için aylık 1.000,00 TL tedbir/yoksulluk nafakası, 200.000,00 TL maddî, 200.000,00 TL manevî tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline müvekkiline düğünde takılan takıların aynen iadesine, mümkün olmadığı taktirde dava tarihinden itibaren işleyecek olan yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, 4721 sayılı Kanun'un 169 uncu maddesi gereğince tarafların ortak oturdukları konutun müvekkili lehine özgülenip tahsis edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

2.Davacı-karşı davalı kadın vekili cevaba cevap ve karşı davaya cevap dilekçesinde özetle; Davalı-karşı davacı erkeğin cevap ve karşı dava dilekçesindeki iddiaların doğru olmadığını, davalı-karşı davacının çocuk istemediğini boşanma sürecini konuştukları dönemde seni süründüreceğim, 5 yıl benden boşanamayacaksın, o istediğin çocuğu hiçbir zaman yapamayacaksın yaşın geçecek şeklinde sözler söylediğini iddia ederek dava dilekçesindeki talepleri yönünde karar verilmesini talep etmiştir.

3.Davacı karşı davalı vekili karşı davaya ikinci cevap dilekçesinde özetle; önceki beyanlarını tekrarla, ses kaydının tarafların evinde birlikte sohbet edildiği esnada alındığını, hukuka uygun olduğunu beyan etmiştir.

II. CEVAP

1.Davalı karşı davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde; davacı-karşı davalının ailesinin evlilik hayatlarına müdahil olduklarını, kadının kök ailesi ile birlikte zaman geçirdiklerini müvekkilinin 06.12.2018 tarihinde işten çıkarıldığını, müvekkiline destek olmadığını, davacı-karşı davalının boşanmak istediğini ve müvekkili ile yaşamak istemediğini söylemeye başladığını, bir süre sonra yatağı ayırdığını, kapısını kilitlediğini, müvekkilinin davacı-karşı davalı ve ailesinin psikolojik şiddeti ile evi terk etmeye zorladığını, mali hesabı ve ev giderlerini hep ayrı tuttuğunu, dava dilekçesindeki iddiaların doğru olmadığını, davacı-karşı davalının da müvekkili ile birlikte alkol kullandığını, oyunu birlikte oynadıklarını, davacı-karşı davalının davasının reddine, karşı davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeni ile boşanmalarına, müvekkili lehine 200.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

2.Davalı-karşı davacı vekili ikinci cevap ve karşı davada cevaba cevap dilekçesinde özetle; cevap ve dava dilekçesindeki vakıaları aynen tekrar ederek ses kaydının hukuka aykırı yolla elde edildiğini, müvekkilinin bilgisi olmaksızın bir kısım sesleri montajladıklarını belirterek dosyadan çıkarılmasına, kadının davasının usûlden reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin evlilik birliği içerisinde eşine yönelik duygusal şiddet uyguladığı, evlilik birliğini etkileyecek şekilde alkol kullandığı, güven sarsıcı davranışlarda bulunduğu, kusuru daha ağır ya da eşit olmayan, boşanmakla mevcut ve beklenen menfaatleri zedelenen, bu olaylar nedeniyle kişilik hakları saldırıya uğrayan kadın yararına uygun miktarda maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi gerektiği gerekçesi ile asıl davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, davacı-karşı davalı kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine, davacı-karşı davalı kadının tazminat taleplerinin kısmen kabulü ile lehine 30.000,00 TL maddî, 30.000,00 TL manevî tazminata, karşı davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davalı-karşı davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur tespitinin yanlış yapıldığını beyan ederek kararın bozularak asıl davanın reddine, karşı davalarının kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davacı-karşı davalı kadın vekili ve katılma yolu ile sunduğu istinaf dilekçesinde özetle; davalı-karşı davacı erkeğin istinaf taleplerinin reddine karar verilmesini talep ederek, kusur belirlemesi, maddî ve manevî tazminat miktarlarının az olması ve faize hükmedilmemesi yönlerinden istinaf kanun yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesince erkeğe, evlilik birliği içerisinde eşine yönelik duygusal şiddet içeren davranışları, evlilik birliğini etkileyecek şekilde alkol kullanımı, güven sarsıcı davranış vakıalarının kusur olarak yüklendiği, erkeğe kusur olarak yüklenen duygusal şiddet ve evlilik birliğini etkileyecek şekilde alkol kullanımı vakıalarının sabit olduğu, erkeğin ayrıca kadına hakaret ettiği, aşağıladığı, zamanın çoğunu oyun konsolunda geçirdiği, uyuşturucu türü madde kullandığı, evi terk ettiği vakıalarının da sabit olduğu, güven sarsıcı davranışda bulunduğu vakıasının ise kadın tarafından ispat edilemediği, bu nedenle erkeğe kusur olarak yüklenemeyeceği, kadının da ailesinin, tarafların evliliklerine müdahale ettikleri, ailesinin çoğu zaman tarafların evlerinde kaldıkları, kadının eşi ile ilgilenmediği vakıalarının sabit olduğu, tarafların birbirlerine yönelik diğer iddialarını ispat edemedikleri, tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı, boşanmaya yol açan olaylarda kadının az, erkeğin ağır kusurlu olduğu anlaşıldığı gerekçesi ile erkeğin kusur belirlemesine ve kendi davasının reddine yönelik istinaf talebinin, kadının vakıalara, tazminatların miktarına ve tazminatlara işletilecek faize yönelik istinaf talebinin kabulü ile bu yönlerden İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davalı-karşı davacı erkeğin 4721 sayılı Kanun 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına davalı-karşı davacı erkeğin maddî-manevî tazminat taleplerinin reddine, davacı-karşı davalı kadın yararına 40.000,00 TL maddî, 40.000,00 TL manevî tazminatın boşanma hükmünün kesinleşme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı -karşı davacı erkekten alınarak davacı-karşı davalı kadına verilmesine, tarafların sair istinaf taleplerinin ise esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davalı-karşı davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde, tehir-i icra taleplerinin olduğunu, kadının evlilik birlikteliğinin sarsılmasında ağır kusurlu olduğunu, maddî ve manevî tazminatların reddini, asıl davanın kabulünün yerinde olmadığını, istinaf itirazlarının değerlendirilmediğini, Bölge Adliye Mahkemesi kararının gerekçesiz olduğunu beyan ederek Bölge Adliye Mahkemesi kararının kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, ve tazminatlar yönünden bozulmasını talep etmiştir.

2.Davacı-karşı davalı kadın vekili temyiz dilekçesinde, davalı-karşı davacının istinaf taleplerinin reddine karar verilmesini talep ederek, kusur belirlemesi, maddî ve manevî tazminat miktarlarının az olması yönlerinden temyiz kanun yoluna başvurmuş, kararın boşanma yönünden onanmasını beyan ederek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık taraflarca açılan karşılıklı boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kusur tespiti, kadının boşanma davasının ve fer'ilerinin kabulü konusunda şartların gerçekleşip gerçekleşmediği ve kadın yararına hükmedilen tazminatların miktarı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü maddenin birinci ve ikinci fıkrası hükümleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

21.02.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.