Logo

2. Hukuk Dairesi2022/10215 E. 2024/1867 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davasında kusur belirlemesi ve kadının maddi-manevi tazminat taleplerinin reddine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin ağır, kadının az kusurlu olduğu ve kadının düzenli bir gelirinin bulunmadığı gözetilerek, kişilik hakları zedelenen kadın yararına maddi-manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken delillerin değerlendirilmesinde yanılgıya düşülerek tarafların eşit kusurlu olduğunun kabulü ve tazminat taleplerinin reddinin doğru olmadığı gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının kusur belirlemesi ve tazminat yönünden bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1949 E., 2022/1928 K.

DAVA TARİHİ : 02.02.2021-10.03.2021

KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ : Kayseri 3. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2021/79 E., 2022/482 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davacı-karşı davalı erkek vekili tarafından kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, erkeğin tazminat taleplerinin reddi, kadın lehine hükmedilen yoksulluk nafakası ve tazminatlar yönünden, davalı-karşı davacı kadın vekili tarafından kusur belirlemesi ve tazminatların miktarı yönünden istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kısmen kaldırılarak bu yönlerden yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-karşı davacı kadın vekili tarafından erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, nafakaların miktarı, kadının tazminat taleplerinin reddi yönünden duruşma istemli temyiz edilmiş olup; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 19.03.2024 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) öngördüğü yargılama sistemine göre İlk Derece Mahkemesinin kesin olmayan kararına karşı önce istinaf yoluna başvurulabilmektedir. İstinaf başvurusu üzerine bölge adliye mahkemesince, başvuran tarafın istinaf başvurusunun usulden ya da esastan reddine karar verilebilir veya İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden hüküm kurulabilir. Bu durumda bölge adliye mahkemesi kararına karşı, istinaf başvurusu reddedilen tarafın ya da istinaf incelemesi sonucunda ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak yeni hüküm kurulması hâlinde aleyhine karar verilen tarafın temyiz hakkı bulunmaktadır. Başka bir deyişle istinaf başvurusunun reddi hâlinde bölge adliye mahkemesi kararına karşı temyiz hakkı sadece istinaf başvurusu reddedilen tarafa ait olup bu hâlde İlk Derece Mahkemesi kararını istinaf etmeyen tarafın temyiz hakkı bulunmamaktadır.

Somut uyuşmazlıkta, İlk Derece Mahkemesince, erkeğin davasının kabulü ve nafakaların miktarı yönünden hüküm davalı-karşı davacı kadın tarafından istinaf edilmeyerek kesinleşmiştir. Bu nedenle davalı-karşı davacı kadın vekilinin, istinaf edilmeyerek kesinleşen bu yönlere ilişkin temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.

Davalı-karşı davacı kadın vekilinin reddedilen yön dışında gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve belli edilen günde temyiz eden davalı-karşı davacı ... vekili Avukat ... geldi. Karşı taraf davacı-karşı davalı ... ve vekilleri gelmedi. Karşı taraf vekili Avukat ...'ın mazeret dilekçesi ile itiraz etmiş olduğu, Alanya 2. Asliye Hukuk Mahkemesi duruşmasının bulunduğunu, bu nedenye duruşmaya katılmayacağını bildirdiği görüldü. Belgelendirilmeyen usul ve kanuna uygun bulunmayan mazeretin reddine karar verildi. Açık yargılamaya devam olundu. Gelenin sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için uygun görülen günde Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1.Davacı-karşı davalı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; kadının, ailesine yakın ev istediğini, sen kimsin bana karışamazsın sana ne dediğini, hakkında asılsız dedikodular çıkardığını, ailesinin yanında çok zaman geçirdiğini, ilgi göstermediğini, sevgi ve saygı göstermediğini, kahvaltı hazırlamadığını, yemek yapmadığını, 4,5 ay köyde ailesinin yanında yaşadığını, yalnız bıraktığını, yatak odasını ayırdığını, çalıştığı dönemde kazancını ailesine aktardığını, kardeşlerinin sosyal medya hesaplarından hakaret ve beddua ettiğini belirterek evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle tarafların boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

2.Davacı erkek vekili 29.03.2021 tarihli beyan dilekçesinde özetle; erkek lehine 100.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-karşı davacı kadın vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; erkeğin iddialarının asılsız olduğunu, kadının üzerine kapı kilitleyip dışarı çıktığını, kıskanç tavırlar sergilediğini, kapıyı kilitleyip Almaya'daki eski eşinin cenazesine gittiğini, kadının dışarıda kaldığını, hastalığında ameliyatında bakmadığını, hastalıklı olduğunu söylediğini, beddua ettiğini, kız kardeşine suç attığını, yatak odasına gizli kamera yerleştirdiğini, sürekli baskı ve psiklojik şiddet uyguladığını belirterek evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle tarafların boşanmalarına, kadın lehine aylık 2.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, yasal faiziyle birlikte 100.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; erkeğin, aşırı kıskanç olduğu, eşinin istediği zaman istediği yere gitmesine izin vermediği, yatak odasına kamera yerleştirdiği, eşine baskı yaptığı, eşinin yaptığı yemeği beğenmediği, alkol alışkanlığı olduğu, kadının ise eşine ve onun ailesine ilgisiz olduğu, sık sık onu yalnız bırakarak kök ailesine gittiği, eşine Allah belanı versin, sen bana karışamazsın dediği, birlik görevlerini yerine getirmediği, kazancını evin ihtiyaçları için kullanmadığı, boşanmaya neden olan olaylarda kadının az, erkeğin ağır kusurlu olduğu gerekçesiyle her iki boşanma davasının kabulüne, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, erkeğin tazminat taleplerinin reddine, kadın lehine aylık 1.000,00 TL tedbir nafakasına, 09.06.2022 tarihinden itibaren aylık 2.000,00 TL olarak devamına, kadının çalışmadığı, erkeğin ise düzenli ve sabit gelirinin bulunduğu, kusur oranı ve boşanma ile yoksulluğa düşeceği gerekçesiyle kadın lehine aylık 2.000,00 TL yoksulluk nafakasına, yasal koşulları oluştuğundan kadın lehine yasal faiziyle birlikte 30.000,00 TL maddî ve 30.000,00 TL manevî tazminat karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde her iki taraf vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı-karşı davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, erkeğin tazminat taleplerinin reddi, kadın lehine hükmedilen yoksulluk nafakası ve tazminatlar yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.

2.Davalı-karşı davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi ve tazminatların miktarı yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; erkeğin, eşinin kendisine zarar vereceğini düşünerek yatak odasına kamera koyduğu ve ayrı yattığı, eşine harçlık vermediği, kadının ise sık sık ailesine giderek uzun süreli kaldığı, kazandığı parayı eve değil kök ailesine verdiği, eşine "Allah belanı versin, sen bana karışamazsın" şeklinde sözler ile beddua ettiği, boşanmaya neden olan olaylarda tarafların eşit kusurlu oldukları, erkekteki kıskançlık iddialarının evlilik birliğinin ilk yıllarında yaşandığı, üzerine kapı kilitlemesinin de o dönemde meydana gelen bir olay olduğu, Kayseri'ye taşındıkları son 5-6 yıldır bu davranışların yaşanmadığı, erkeğe bunun kusur olarak yüklenmesinin imkansız olduğu, erkeğe yüklenen yemeği ve temizliği beğenmeme vakıasının da gerçekleşmediği, alkol alışkanlığının da saldırı ya da taşkınlığa dönüşmedikçe kusur olarak yüklenemeyeceği, kadına yüklenen eşine ve onun ailesine ilgisizlik vakıasının da ispat edilemediği ve ailesine ilgisizlik hususuna erkeğin dilekçesinde dayanmadığı, kadının birlik görevlerini yapmadığı hususunun da ispat edilemediği, taraflardan bu kusurlu vakıaların çıkarılması gerektiği gerekçesiyle tarafların kusurlu vakıa tespiti ile erkeğin kusur derecesine yönelik istinaf taleplerinin kabulüne, kararın kusura ilişkin gerekçesinin yukarıda açıklandığı şekilde düzeltilmesine, taraflar eşit kusurlu olduğundan erkeğin, kadın lehine hükmedilen tazminatlara yönelik istinaf talebinin kabulüne, kararın ilgili hükümlerinin çıkarılmasına, yeniden hüküm kurulmak suretiyle kadının tazminat taleplerinin reddine, tarafların diğer istinaf itirazlarının esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-karşı davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı-karşı davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, nafakaların miktarı, kadının tazminat taleplerinin reddi yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, karşılıklı boşanma davasında kusur belirlemesinin yerinde olup olmadığı, kadın lehine maddî ve manevî tazminat verilmesi şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 4 üncü ve 6 ncı maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası.

3. Değerlendirme

1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı-karşı davacı kadın vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. Somut uyuşmazlıkta; Bölge Adliye Mahkemesince tarafların eşit kusurlu olduğu gerekçesiyle kadının tazminat taleplerinin reddine karar verilmiş ise de; yapılan yargılama ve toplanan delillerden evlilik birliği içerisinde kadının sürekli bir çalışmasının ve düzenli gelirinin olmaması, tanıkların soyut, yer ve zaman belirtmeyen beyanları birlikte değerlendirildiğinde "kazandığı parayı eve değil kök ailesine verdiği" vakıasının kadına kusur olarak yüklenmesinin doğru olmadığı anlaşılmaktadır. O halde, Bölge Adliye Mahkemesince kabul edilen ve gerçekleşen diğer kusurlu davranışlara göre boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin ağır, kadının ise az kusurlu olduğunun kabulü gerekirken, delillerin değerlendirilmesinde yanılgıya düşülerek tarafların eşit kusurlu olduğunun kabulü doğru olmamış ve bozmayı gerektirmiştir.

3. Yukarıda (2) numaralı paragrafta açıklandığı üzere boşanmaya sebebiyet veren olaylarda kusuru daha ağır ve eşit olmayan ve bu olaylar yüzünden kişilik hakları zarar gören, mevcut ve beklenen menfaatleri zedelenen kadın yararına 4721 sayılı Kanun'un 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkraları gereğince uygun miktarda maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi gerekirken yanılgılı kusur belirlemesi sonucu yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Davalı-karşı davacı kadın vekilinin erkeğin davasının kabulü ve nafakaların miktarına yönelik temyiz dilekçesinin REDDİNE,

2.Davalı-karşı davacı kadın vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;

a.Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının kusur belirlemesi ile kadının reddedilen maddî ve manevî tazminat talebi yönlerinden kadın yararına BOZULMASINA,

b.Davalı-karşı davacı kadın vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Duruşma için takdir olunan 17.100,00 TL vekâlet ücretinin Hüseyin'den alınarak Tunay'a verilmesine,

Peşin alınan harcın istek halinde yatırana geri verilmesine,

Dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

19.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.