"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı- davacı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı- davacı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-davalı erkek vekili dava dilekçesinde; balayına gittikleri Kıbrıs'tan dönerken, eşinin 14.000,00 TL borcu olması nedeniyle çıkış yapamadıklarını, önceden borcundan bahsetmediğini, agresif tavırlar sergilediğini, her şeye bağırıp huzursuzluk çıkardığını, küfür ettiğini, masrafları nedeniyle borç altına girdiğini, ölmüş eşi hakkında kıskançlık krizlerine girdiğini, küfür edip evden kovduğunu, beş ay önce evden ayrıldığını, bu nedenlerle tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-davacı kadın vekilinin kadın vekili cevap ve birleşen dava dilekçesinde özetle; davacının nikahtan önce müvekkilin borçlarından haberinin olduğunu, müvekkilinin eski eşinin borcu nedeniyle havaalanından çıkış yapamadıklarını, eve harçlık bırakmadığını, maddî baskı yaptığını, her olayda küsüp günlerce konuşmadığını, 16.06.2019 tarihinde müvekkili kızına telefon aldı diye kredi kartını yırttığını, evi terk ettiğini, yatağını ayırdığını bu nedenlerle asıl davanın reddine, birleşen davalarının kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, aylık 2.000,00 TL yoksulluk nafakası ile 100.000,00 TL maddî 100.000,00 TL manevî tazminatın davacıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; evlenirken kadının borçlarını tam olarak eşine söylemediği, borçlarının daha sonra ortaya çıktığı, davacının eski eşinin adını söylediğinde davalının buna kızdığı, en son davalının kredi kartından kızına telefon alması üzerine taraflar arasında maddî konulardan tartışma çıktığı, davacının evden ayrıldığı, halen tarafların ayrı yaşadığı,her iki tarafında evlilik birliğini devam ettirmek istemediği, boşanma davasının açılmasına neden olan olaylarda tarafların eşit kusurlu oldukları gerekçesiyle; asıl ve birleşen davanın kabulüyle tarafların 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, kadının yoksulluk nafakası talebinin, çalışmaya başladığı düzenli gelir elde ettiği, boşanmakla yoksulluğa düşmeyeceği gerekçesiyle, maddî ve manevî tazminat taleplerinin ise boşanmaya sebebiyet veren olaylarda eşit kusuru olduğu gerekçesiyle reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı- davacı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı-davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde, müvekkilinin asgari ücretle çalıştığını, davacının ise TBMM'de çalışarak yüksek maaş aldığını, yoksulluk nafakasına hükmedilmesi gerektiğini, davacının tam kusurlu olduğunu, maddî ve manevî tazminata da karar verilmesi gerektiğini beyanla, kusur belirlemesi, reddedilen yoksulluk nafakası ve tazminat talepleri yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesinin kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğu gerekçesiyle davalı-davacı kadın vekilinin istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı- davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı- davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde, müvekkilinin asgari ücretle çalıştığını, davacının ise TBMM'de çalışarak yüksek maaş aldığını, yoksulluk nafakasına hükmedilmesi gerektiğini, davacının tam kusurlu olduğunu, maddî ve manevî tazminata da karar verilmesi gerektiğini beyanla, kusur belirlemesi, reddedilen yoksulluk nafakası ve tazminat talepleri yönünden temyiz kanun yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık; taraflarca karşılıklı olarak açılan boşanma davalarında mahkemece yapılan kusur tespitinin yerinde olup olmadığı, kadın yararına yoksulluk nafakası ve tazminat verilmesi şartlarının oluşup oluşmadığı, delillerin takdirinde hata edilip edilmediği noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesi, 174 üncü maddesi, 175 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı- davacı kadın vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
09.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.