"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/1419 E., 2022/1500 K.
DAVACI-DAVALI : ... vekili Av. ...
DAVALI-DAVACI : ...vekili Av. ...
DAVA TARİHİ : 14.01.2020
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 4. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2020/20 E., 2021/430 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın reddine, karşı davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davacı-davalı erkek tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı-davalı erkek tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-davalı dava dilekçesinde özetle; davalının aşırı kıskançlıkları ve baskıları yüzünden müvekkilinin hiçbir yere gidemediğini, müvekkilinin evlilik süresince psikolojik olarak şiddete maruz kaldığını, davalının başkalarının yanında müvekkilinin gururunu kırdığını, evlilik birliğinin taraflar açısından çekilmez bir hal aldığını, bu nedenlerle tarafların 4721 sayılı Kanun’un (4721 sayılı Kanun)166ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, müşterek çocuklar ... ve ...'nın velâyetlerinin müvekkil babaya verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı- davacı vekili karşı dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı kocanın kendisini aldattığını öğrendiğini, davalı kocanın müvekkiliyle olan müşterek oğlunu gezmeye çıkarttığında davalı kocanın ilişki yaşadığı evli olan kadınla birlikte yemek yediklerini, vakit geçirdiklerini, müvekkilinin erkek kardeşi ve davalı kocanın ilişki yaşadığı, kadının kocasının tarafları takip ettiğini ve davalı kocanın üzerine kayıtlı olan diğer evde buluştuklarını ve geceyi bu evde geçirdiklerini, taraflar arasındaki evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını, belirterek, asıl davanın reddine karşı davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, müşterek çocukların velâyetlerinin anneye verilmesine, çocuklar için 750,00'şer TL iştirak nafakasına, müvekkil için 1.500,00 TL tedbir/ yoksulluk nafakasına, 50.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk derece mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla davacı kocanın sadakat yükümlülüğüne aykırı davrandığı, sıklıkla dışarıda arkadaşlarıyla ya da avda zaman harcarken müşterek çocukları ve davalı eşi ile ilgilenmediği,haksız ve sebepsiz yere evi terk ettiğinden dolayı tarafların 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, asıl davanın reddine, karşı davanın kabulüne, müşterek çocukların velâyetlerinin anneye verilmesine, çocuklar için 750,00'şer TL iştirak nafakasına, kadın lehine 400,00 TL yoksulluk nafakasına, 30.000,00 TL maddî, 30.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-davalı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı-davalı erkek vekili, asıl davanın reddi, karşı davanın kabulü kararının hatalı olduğunu, davalı tarafın çalıştığını, müvekkilin kusuru olmadığını, kusur değerlendirmesinin hatalı yapıldığını, hükmedilen tazminat miktarlarının fahiş olduğunu, kusurlu tarafın davalı olduğunu belirterek kararın kaldırılması yönünden istinaf yasa yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile ilk derece mahkemesinin kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğu gerekçesiyle davacı-davalı erkeğin istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı-davalı erkek vekili, asıl davanın reddi, karşı davanın kabulü kararının hatalı olduğunu, davalı tarafın çalıştığını, müvekkilin kusuru olmadığını, hükmedilen tazminat miktarlarının fahiş olduğunu, kusurlu tarafın davalı olduğunu belirterek kararın kaldırılması yönünden temyiz yasa yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık; kadının boşanma davasının kabulü şartlarının oluşup oluşmadığı, erkeğin boşanma davasının reddi şartlarının doğru olup olmadığı, kusur belirlemesi, delillerin takdirinde hata edilip edilmediği, tazminatların ve nafakaların miktarları noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 166 ıncı maddesi, 174 üncü maddesi, 175 inci maddesi, 182 nci maddesi.
3. Değerlendirme
1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı - davalı erkeğin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2- Boşanan eş yararına yoksulluk nafakasına hükmedilmek için, nafaka talep eden eşin boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek olması gerekir. Mahkemece her iki tarafın da çalıştığı, düzenli gelirlerinin bulunduğu ancak erkeğin gelir ve malvarlığı durumunun kadından daha iyi olduğu belirtilerek kadın yararına yoksulluk nafakasına hükmedilmiş ise de kimya teknikeri olduğu bildirilen davalı-davacı kadının işinin sürekli olup olmadığı, çalıştığı belirtilen kurumda kadrolu olup olmadığı ve kendisini yoksulluktan kurtaracak düzeyde düzenli ve sürekli bir gelirinin olup olmadığı hususlarında güncel sosyal ekonomik durum araştırması yapılmadığı anlaşılmaktadır. O halde, davalı-davacı kadın hakkında yukarıda belirtilen konularda araştırma yapılarak boşanma yüzünden yoksulluğa düşüp düşmeyeceğinin belirlenmesi suretiyle gerçekleşecek sonuca göre kadının yoksulluk nafakası talebi hakkında karar verilmesi gerekirken, bu konuda eksik incelemeyle yazılı şekilde karar verilmesi usul ve kanuna aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının yoksulluk nafakası yönünden ORTADAN KALDIRILMASINA,
2. İlk Derece Mahkemesi kararının (2) numaralı paragrafta belirtildiği üzere temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının, kadın yararına hükmedilen yoksulluk nafakası yönünden erkek yararına BOZULMASINA,
3. Davacı-davalı erkeğin sair temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde yatırana iadesine,
Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
09.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.