Logo

2. Hukuk Dairesi2022/10262 E. 2023/770 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davasında kadın yararına hükmedilen maddi ve manevi tazminat miktarlarının dosya kapsamına ve hakkaniyete uygun olup olmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararının, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, delillerine, uygulanması gereken hukuk kurallarına, hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kurallarına, kararda belirtilen gerekçelere ve 6100 sayılı HMK'nın 370. maddesine göre usul ve yasaya uygun olduğu gözetilerek onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ: ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince erkeğin davasının reddi ile kadının davasının kabulüne, tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.

Her iki taraf vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince erkeğin istinaf başvurusunun feragat nedeniyle reddine, kadının istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün maddî ve manevî tazminat yönlerinden kaldırılarak bu yönlerden yeniden esas hakkında karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı-davalı erkek vekili tarafından kusur belirlemesi ile tazminatlar yönünden, davalı-davacı kadın vekili tarafından ise tazminatların miktarı yönünden temyiz edilmekle yapılan ön incelemede;

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) öngördüğü yargılama sistemine göre ilk derece mahkemesinin kesin olmayan kararına karşı önce istinaf yoluna başvurulabilmektedir. İstinaf başvurusu üzerine bölge adliye mahkemesince, başvuran tarafın istinaf başvurusunun usulden ya da esastan reddine karar verilebilir veya ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden hüküm kurulabilir. Bu durumda bölge adliye mahkemesi kararına karşı, istinaf başvurusu reddedilen tarafın ya da istinaf incelemesi sonucunda ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak yeni hüküm kurulması hâlinde aleyhine karar verilen tarafın temyiz hakkı bulunmaktadır. Başka bir deyişle istinaf başvurusunun reddi hâlinde bölge adliye mahkemesi kararına karşı temyiz hakkı sadece istinaf başvurusu reddedilen tarafa ait olup bu hâlde ilk derece mahkemesi kararını istinaf etmeyen tarafın temyiz hakkı bulunmamaktadır.

Somut olayda; erkeğin kusura yönelik istinaf başvurusu olmadığından, Bölge Adliye Mahkemesince kusura ilişkin yeni bir karar verilmediğinden davacı-davalı erkek vekilinin kusura yönelik temyiz isteminin reddine karar vermek gerekir.

Tarafların gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-davalı erkek vekili dava ve cevaba cevap dilekçesinde özetle; 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesi gereğince davasının kabulüne, tarafların boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-davacı kadın vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesi gereğince asıl davanın reddi ile karşı davasının kabulüne, tarafların boşanmalarına, kadın yararına 125.000,00 TL maddî ve 75.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkek anıklarının beyanlarının bir kısmının aktarıma dayalı olduğu, yer ve zaman belirtilmediği, tanık beyanlarının bir kısmına dair vakıaların da erkeğin dilekçesinde dayandığı vakıalar olmadığı, bu nedenle erkeğin iddialarını ispatlayamadığı, erkeğin kadına ekonomik şiddet uyguladığının, kadının parasını aldığının, ailesiyle görüştürmediğinin sabit olduğu gerekçesi ile 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesi gereğince, erkeğin davasının reddi ile kadının davasının kabulüne, tarafların boşanmalarına kadın yararına 12.000,00 TL maddî ve 8.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı-davalı erkek vekili kusur ve tazminatlar yönünden kararın kaldırılmasına, yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmesi talebinde bulunmuştur.

2.Davacı-davalı erkek vekilinin 19.08.022 tarihli dilekçesi ile istinaf isteminden feragat ettiğini beyan etmiştir.

3.Davalı-davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; asıl davanın reddi ile kendi davasının kabulünde, kusur belirlemesinde bir isabetsizlik olmamasına karşın belirlenen kusurlara göre takdir edilen tazminat miktarlarının yetersiz olduğunu ileri sürerek kararın kaldırılmasına, yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı- davalı erkeğin istinaf başvuru dilekçesinin feragat nedeniyle reddine, erkeğe atfedilen kusurlu davranışların ağırlığı, tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile boşanma yüzünden zedelenen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamı ile 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesinde yer alan hakkaniyet ilkesi dikkate alındığında davalı davacı kadın yararına takdir edilen maddî ve manevî tazminatın az olduğu gerekçesi ile davalı-davacı kadın vekilinin tazminat miktarlarına yönelik istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (2) inci alt bendi gereğince kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle kadın yararına 50.000 TL maddî ve 50.000 TL manevî karar verilmiştir

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı-davalı erkek vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; kusur belirlemesinin hatalı olduğu, boşanmaya neden olan olaylarda kadının tam kusurlu olduğunu bu nedenle kadın yararına hükmedilen tazminat miktarlarının çok yüksek olduğunu, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın kusur belirlemesi ile tazminatlar yönünden bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davalı-davacı kadın vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; boşanma ile erkeğin desteğini kaybedeceğinin açık olduğunu, oturdukları üç katlı evin tüm tadilatını birikimleri ve maaşları ile birlikte 300.000-TL civarında tadilat masrafını erkeğin sözüne güvenerek verdiğini, evlilik devam etmediği için davacı evi kadının üzerine yapmadığı gibi parayı da vermediğini, müşterek oturdukları evden hile ile tahliye edilerek, boşanma davası açıldığında beri kirada oturmak durumunda kaldığını, ayrıca ekonomik şiddeti yanında psikolojik şiddetine maruz kalıp, hasta muamelesi gördüğünü ileri sürerek usul ve yasaya aykırı kararın maddî ve manevî tazminat miktarları yönünden bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, karşılıklı açılan boşanma davasında kadın yararına hükmedilen maddî ve manevî tazminat miktarlarının dosya kapsamına ve hakkaniyete uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü madde, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası; 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi ile 371 inci maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Davalı erkek vekilinin kusur tespitine yönelik temyiz dilekçesinin REDDİNE,

2.Taraf vekillerinin maddî ve manevî tazminatın miktarına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

28.02.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.