"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/1849 E., 2022/2236 K.
DAVA TARİHİ : 02.03.2020
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 4. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2020/139 E., 2021/403 K.
Taraflar arasındaki evlat edinmede anne rızasının aranmaması davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
2797 sayılı Yargıtay Kanunu’nun 40 ıncı ve Yargıtay İç Yönetmeliği’nin 18 inci maddeleri uyarınca yapılan ön incelemede; Bölge Adliye Mahkemesi kararının davalı vekili tarafından adli yardım talepli olarak temyiz edildiği, bu sebeple de temyiz dilekçesi verilirken gerekli harç ve giderlerin yatırılmadığı belirlenmiştir.
Adli yardım, temyiz yoluna başvuru sırasında talep edilmekle; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 336 ncı maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca, adli yardım talebini inceleme görevi Yargıtaya aittir.
Adli yardım, 6100 sayılı Kanun’un 334 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. Anılan maddelere göre gerçek kişiler ile kamuya yararlı dernek ve vakıfların yararlanabileceği adli yardımın şartları, ödeme gücünden yoksun olma ve talebin açıkça dayanaktan yoksun olmamasıdır. Adli yardım talebinde bulunan gerçek kişi veya tüzel kişinin yargılama giderlerini karşılayabilecek durumda olmadığını gösteren mali durumuna ilişkin belgeleri de mahkemeye ibraz etmesi gerekir. Adli yardım talebinde bulunanın ödeme gücünden yoksun olup olmadığı, bu belgeler incelenerek belirlenecektir.
Bu açıklamalar ışığında adli yardım talebinde bulunan tarafın, kendisi ve ailesinin geçimini önemli ölçüde zor duruma düşürmeksizin gereken temyiz yoluna başvuru giderlerini kısmen veya tamamen ödeme gücünden yoksun olduğu anlaşıldığından, adli yardım talebinin kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kurum vekili dava dilekçesinde özetle; davalı anne ...'in ... Şehir Hastanesi Acil Polikliği tuvaletinde doğum yapıp bebeğini çöpe attığını, bebeğin bulunması üzerine annenin tutuklandığını, erkek bebeğin ... Akademi Hastanesinde tedavi altığına alındığını, davalı anne hakkında ... 3.Ağır Ceza Mahkemesinin nezdinde çocuğunu kasten öldürmeye teşebbüsten 2019/426 Esas sayılı dosyası ile dava açıldığını, yargılamanın halen devam ettiğini ve 20.02.2020 tarihli karar ile tutukluluk halinin devamına karar verildiğini, tedavisi tamamlanan bebeğin 17.06.2019 tarihinde ... Çocuk Evleri Sitesi Müdürlüğüne kabulünün yapıldığını, ... 1. Aile Mahkemesi'nin 2019/746 Esas sayılı davasında davalı annenin çocuğu üzerindeki velâyetinin kaldırılmasına karar verildiğini, küçük bebeğe ... 1. Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2019/1500 Esas 2019/1787 Karar sayılı kararı ile vasi atandığını, tüm bu nedenlerle küçüğün evlat edinilmesinde 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 311 inci ve 312 nci maddeleri kapsamında davalı anne ...'in rızasının aranmamasına karar verilmesini talep ve dava etmiş.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili ...'in karın ağrısı şikayeti ile babasıyla birlikte ... Şehir Hastanesinde doktor sırası beklediği sırada lavaboya gittiğini burada daha önce tecavüz sonucu hamile kaldığı bebeğinin doğum sancılarının başladığını, müvekkilinin lavaboda kendi imkanları ile doğurduğunu, ancak müvekkilinin daha önce cinsel ilişki yaşadığını bilmeyen babasından korktuğunu babasının bu durumu öğrenmemesi için bir anlık panikle bebeği doğumdan sonra bıraktığını, müvekkilinin olay tarihindeki yaşı ve yaşadığı psikolojik baskının dikkate alındığında yapmış olduğu bu davranışın sağlıklı bir ruh haliyle yapılmadığının açık olduğunu, müvekkilinin bu olay sonrasında tutuklandığını ve çocuğun yetiştirme yurduna bırakıldığını, müvekkilinin kendi kanından ve canından olan bebeğini müvekkilinin rızası dahi alınmadan üçüncü kişilere evlat olarak verilmesinin vicdanları ve sosyal devlet kavramını zedeleyeceğini, zira müvekkilinin kendi evladının geleceği hakkında söz sahibi olmasına dahi imkan vermeden ve hangi şahıslara bebeğin evlat verileceği bildirilmeden yapılacak bu girişimin yasaya aykırı olacağını, müvekkilinin çocuğunun evlatlık olarak verilmesini istemediğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalının evlilik dışı dünyaya getirdiği davaya konu çocuk ...'i 03.06.2019 tarihinde çöpe attığı ve hastane özel güvenlik görevlisince çocuk bulunarak hakkında koruma kararı verildiği, davalının bu olay sebebiyle ... 3.Ağır ceza mahkemesinin 2019/426 Esas sayılı dosyasında yargılamasının devam ettiği, tüm bu hususlar birlikte düşünüldüğünde 4721 sayılı Kanun'un 311 inci maddesinin birinci ve ikinci fıkrası kapsamında rızanın aranmaması şartlarının oluştuğu gerekçesi ile davanın kabulüne küçüğün evlat edinilmesinde davalı annenin rızasının aranmamasına karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; yaşının küçük olması ve psikolojisi sebebi ile ailesinin bilmesinden korkarak belirtilen davranışları gerçekleştirdiğini, kendi kanından olan bir çocuğun evlat edinilmesinde söz hakkının olmamasının haksızlık olduğunu belirterek kararın kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile mahkemenin dosyadaki delillerle çelişmeyen tespitlerine ve uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kurallarına göre 6100 sayılı Kanun'un 355 inci maddesi uyarınca kamu düzenine aykırılık halleri dışında istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonucu İlk Derece Mahkemesinin olay ve hukuki değerlendirilmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesi ile istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; yaşının küçük olması ve psikolojisi sebebi ile ailesinin hamileliğini ve doğumunu bilmesinden korkarak belirtilen davranışları gerçekleştirdiğini, çocuğun kendisine hiç gösterilmediğini, kendi kanından olan bir çocuğun evlat edinilmesinde söz hakkının olmamasının haksızlık olduğunu belirterek kararın bozularak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, 4721 sayılı Kanun'un 311 inci maddesinin birinci ve ikinci fıkrası uyarınca çocuğun evlatlık işlemlerinde annesinin rızasının aranmaması şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 311 inci maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 312 nci maddesi, 6100 sayılı Kanun'un 334 üncü, 336 ncı, 355 inci, 369 uncu, 370 inci ve 371 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Adli yardımdan yararlanması sebebiyle başlangıçta alınmamış olan aşağıda yazılı karar ve ilam harcı ile temyiz başvuru harcının temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
29.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.