Logo

2. Hukuk Dairesi2022/10283 E. 2023/1052 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında, evlilik birliğinin temelinden sarsılıp sarsılmadığı, kusurun kimde olduğu, hükmedilen maddi ve manevi tazminat ile tedbir ve iştirak nafakasının miktarının uygun olup olmadığı hususlarında anlaşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Dosyadaki deliller ve yasal düzenlemeler değerlendirilerek, davalı erkeğin kusurlu davranışlarının sabit olması, hükmedilen tazminat ve nafaka miktarlarının uygunluğu gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı erkek tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; tarafların 2000 yılında evlendiklerini, bu evliliklerinden üç müşterek çocuklarının bulunduğunu, davalının davacıya küfür, hakaret ve fiziksel şiddete varan davranışlarda bulunduğunu, başka bir kadınla ilişkisi olduğunu, sürekli alkol kullandığını, müşterek haneden çıkarıldığını beyanla, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, müşterek çocukların velâyetlerinin davacı müvekkiline verilmesine, müvekkili lehine 20.000,00 TL maddî ve 20.000,00 TL manevî tazminata, 1.000,00 TL tedbir ve yoksullluk nafakasına, reşit olmayan müşterek çocukları lehine ayrı ayrı 500,00 TL iştirak nafakasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Dava dilekçesi 29.09.2020 tarihinde davalıya bizzat tebliğ edilmiş, süresinde cevap verilmemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dosyaya ibraz edilen CD çözümleme tutanağında yer alan video görüntü içeriklerinden davacının başka bir kadın ile samimi davranışlarının bulunduğu, davalının duruşmadaki dava açıkdıktan sonra Sevim isimli bu kadın ile birlikte yaşamaya başladığı beyanından ilişkisinin devamlılık arzettiği, davalının evlilik birliğinin en temel yükümlülüklerinden olan sadakat yükümlülüğüne aykırı davrandığı, davacıya fiziksel şiddet uyguladığı, tüm bu nedenlerle davacının evden ayrıldığı ve ayrı yaşamada haklı olduğu, taraflar arasındaki evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı ve birlikte yaşamaya zorlanamayacakları, boşanmaya sebep olan olaylarda davalı erkeğin tam kusurlu olduğu, davalı kadına yönelik herhangi bir kusurun ispatlanamadığı gerekçesi ile davanın kabulüne, 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'unun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince tarafların boşanmalarına, müşterek çocukları Aleyna ile Hatice ...'in velâyetinin davacı anneye verilmesine ve davalı baba ile şahsi ilişki tesisine, müşterek çocuklar yararına ayrı ayrı 400,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, davacı kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine, davacı kadın yararına 20.000 TL maddî ve 20.000,00 TL manevî tazminatın davalı erkekten alınarak davacı kadına verilmesine karar verilmiştir

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı erkek, boşanma kararına itirazının olmadığını, evlilik birliği sorumluluklarını yerine getirdiğini, bütün gelirini ailesine harcadığını, davacının evi terk ettiğini, bunun üzerine ev işleri için eve bayan aldığını, kendisinin mağdur olduğunu, maddî ve manevî tazminat kararını kabul etmediğini, velâyet kararının hatalı olduğunu ve müşterek çocukların velâyetinin tarafına verilmesi gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dosya kapsamındaki delil durumuna göre, Mahkemece davalı aleyhine kabul edilen kusurlu davranışların sübuta erdiği, boşanmada davalının tam kusurlu olduğu, dava dilekçesinin tebliği üzerine süresinde cevap dilekçesi vermeyerek delillerini bildirmeyen davalı tarafın istinaf aşamasında ki beyanları ile davacı kadına kusur yüklenemeyeceği, müşterek çocuklardan 2003 doğumlu Aleyna'nın reşit olduğu, diğer çocuk 2007 doğumlu Hatice ...'in yaşı ve ihtiyaçları, tarafların sosyal ve ekonomik durumu, alınan sosyal inceleme raporu ve müşterek çocuk beyanı dikkate alındığında, velâyetin anneye verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı, boşanmaya sebebiyet veren geçimsizlikte davalının tam kusurlu olduğundan boşanmakla evlilikten beklenen menfaatleri ihlal edilen, davalının kusurlu davranışları sebebiyle kişilik hakları ihlal edilen kadın lehine maddî ve manevî tazminata, çocuklar lehine tedbir ve iştirak nafakasına hükmedilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı, tarafların sosyal ve ekonomik durumu, kusuru, kusurun niteliği, evlilik süresi ve kadının yaşı, paranın satın alma, davalının ödeme gücü ve hakkaniyet ilkesi dikkate alındığında, kadın lehine hükmedilen tazminatlar ve çocuklar lehine hükmedilen nafaka miktarlarının fazla olmadığı gerekçesi ile davalının istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin (1) inci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı erkek, evlilik birliği sorumluluklarını yerine getirdiğini, bütün gelirini ailesine harcadığını, eşini karşı hakaret, tehdit ve şiddette bulunmadığını, davacının ayrıldığını, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kusur, velâyet, maddî ve manevî tazminat yönlerinden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacı kadın tarafından açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kadın yararına hükmedilen maddî ve manevî tazminat ile tedbir ve iştirak nafakasının verilmesi şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, miktarlarının yüksek olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü maddesi, 182 nci maddesi, 330 uncu maddesi, 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci maddesinin birinci fıkrası ve 371 inci maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

15.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.