"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/975 E., 2022/1261 K.
DAVACI- DAVALI : ... vekili Av. ...
DAVALI- DAVACI : ... vekili Av. ...
DAVA TARİHİ : 05.12.2018- 21.01.2019
KARAR : Başvurunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 1. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2018/993 E., 2021/63 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davacı-karşı davalı kadının davasının kabulüne, davalı-karşı davacı erkeğin davasının reddine karar verilmiştir.
Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-karşı davalı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; erkeğin çalışmasını istemediği için işini bırakmak zorunda kaldığını, evlilik birliğinin kendisine yüklediği sorumlulukları taşımayan erkeğin ileri derecede alkol almaya başladığını, iş aramak yerine bütün gün evde oturduğunu, bulunan işlerin hiçbirini beğenmediğini, eşya taksitlerinin birikmesi ve ekonomik durumlarının kötüye gitmesi üzerine evlerine haciz gelmesine engel olmak isteyen müvekkilinin bankadan kredi çektiğini, borcu borçla ödediğini, geriye kalan para ile internet kafe açan karşı tarafın sorumsuz davranışları neticesinde yeni borçlar yaparak iş yerini kapattığını, müvekkilinin evin geçimini ve borçları üstlenip çalışmaya başladığını, birliğin bozulmasında karşı tarafın tam kusurlu olduğunu belirterek tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereği boşanmalarına, aylık 1.500,00 TL nafakaya, 50.000,00 TL maddî ve 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-karşı davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; iddiaların asılsız olduğunu, düzenli bir çalışması olduğunu, borçlar nediyle İngiltere'ye gitme kararını birlikte verdiklerini, müvekkili yurtdışındayken bir anda boşanmak istediğini söylediğini, karşı tarafın çalıştığını, nafaka talebini kabul etmenin mümkün olmadığını, müvekkilinin yurtdışına gitse de bu olaylar üzerine dönmek zorunda kaldığını, şu an çalışmadığını, kadının evinde yemek yapmadığını, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını belirterek asıl davanın reddine, karşı davanın kabulüne, tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereği boşanmalarına, müvekkili lehine 50.000,00 TL maddî ve 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile düzenli bir işte çalışmayan, girdiği işlerde sebat etmeyen, evin ve ailesinin giderlerine katkısı olmayan, eşini borçlandıran ve borçların ödenmesine katkısı olmayan, evliliğin kendisine yüklediği görevleri yerine getirmeyen, eşinin evde olmadığı sırada evin kilidini anne babasına değiştirterek müşterek konuta eşinin girmesini engelleyen erkeğin boşanmaya sebep olan olaylarda eşine psikolojik ve ekonomik şiddet uygulamak sureti ile tam kusurlu olduğu, kadına atfedilen kusurların ise ispat edilemediği kusuru bulunmayan kadın yararına 4721 sayılı Kanun'un 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası koşullarının gerçekleştiği ancak kadının yargılanmanın devamı sırasında çalıştığı işinden kendi isteği ile ayrıldığı, çalışmasına engel durumun bulunmadığı, bu nedenle lehine tedbir ve yoksulluk nafakası koşullarının oluşmadığı, gerekçesi ile asıl davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanunu'nun 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmalarına, kadının tedbir ve yoksulluk nafakası talebinin reddine, kadın lehine 15.000,00 TL maddî ve 15.000,00 TL manevî tazminata, tam kusurlu erkeğin karşı davasının ve maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı-karşı davalı kadın vekili katılma yolu ile istinaf dilekçesinde özetle; müvekkilin çalıştığı işten kendi isteği ile istifa ederek ayrıldığından bahisle müvekkili lehine tedbir ve yoksulluk nafakasına hükmedilmemesinin hatalı olduğunu, lehine hükmedilen tazminatların oldukça yetersiz olduğunu belirterek kararı kusur belirlemesi, tedbir ve yoksulluk nafakasının reddi ile tazminatların miktarı yönünden katılma yoluyla istinaf etmiştir.
2.Davalı-karşı davacı erkek vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; kadının beklentileri karşılanmadığı için ve müvekkilinin çalışmak için İngiltere'de olduğu dönemde evi terk ederek müvekkilinden ayrılma kararı aldığını, tek başına ayrılık kararı alan karşı tarafın evlilik birliğinin sarsılmasında asli ve tek kusurlu taraf olduğunu fakat yerel mahkemenin bu hususa da dikkat dahi etmediğini, karşı taraf tanıklarının, tanıkların evliliğin gerçekte neden bittiğini dahi bilmemelerine rağmen kadını korumak adına verdikleri çelişkili ve müvekkiline kusur atfeden beyanları dikkate dahi alınmaması gerekirken mahkemece tüm bu hususlar dikkate alınarak karar verildiğini belirterek kararı kadının davasının kabulü, karşı davasının reddi ve kadın lehine hükmedilen tazminatlar yönünden istinaf etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tespit edilen boşanmaya ilişkin vakalar ile kusur belirlemesinin doğru tespit edildiği, ağır ya da eşit kusurlu olmayan davacı kadın lehine tazminata hükmedilmesinde herhangi bir isabetsizlik olmadığı gibi, kadın lehine takdir edilen maddî ve manevî tazminat miktarlarının yerinde olduğu, kadının yargılama sırasında çalıştığı, daha sonra kendi isteği ile işinden ayrıldığı gerekçesiyle tarafların tüm istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı-karşı davalı kadın vekili katılma yolu ile temyiz başvuru dilekçesinde özetle; müvekkili lehine tedbir ve yoksulluk nafakasına hükmedilmemesinin hatalı olduğunu, lehine hükmedilen tazminatların oldukça yetersiz olduğunu belirterek kararı kusur belirlemesi, tedbir ve yoksulluk nafakasının reddi ile tazminatların miktarı yönünden temyiz etmiştir.
2.Davalı-karşı davacı erkek vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; evlilik birliğinin sarsılmasında asli ve tek kusurlu taraf olduğunu, kadın tanıklarının yanlı beyanda bulunduklarını belirterek kadının davasının kabulünü, karşı davasının reddini ve kadın lehine hükmedilen tazminatlar yönünden kararı temyiz etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, boşanma davalarının yapılan yargılaması sonucunda kadının davasının kabulü, erkeğin davasının reddi şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, boşanmaya sebep olan olaylarda tarafların kusur durumları, kadın yararına maddî ve manevî tazminat ile yoksulluk nafakasına hükmedilmesi koşullarının oluşup oluşmadığı ve tazminatların miktarları noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı ve 194 üncü maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü, 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi hükümleri. 6098 sayılı Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere, delillerin takdirinde hata görülmemesine göre davalı-karşı davacı erkek vekilinin tüm, davacı-karşı davalı kadın vekilinin aşağıdaki paragraf kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2.Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davacı-karşı davalı kadın yararına takdir edilen maddî ve manevî tazminat azdır. 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile 6098 sayılı Kanun'un 50 nci ve 51 inci maddesi hükümleri dikkate alınarak 4721 sayılı Kanun'un 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkraları uyarınca daha uygun miktarda maddî ve manevî tazminat takdiri gerekir. Bu yönler gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,
2.İlk Derece Mahkemesi kararının kadın yararına hükmedilen maddî ve manevî tazminatın miktarı yönlerinden kadın yararına BOZULMASINA,
3.Davalı-karşı davacı erkek vekilinin tüm, davacı-karşı davalı kadın vekilinin sair temyizi tirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozmanın kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz karar harcının temyiz eden ...'ye yükletilmesine,
Peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde temyiz eden ...'ye iadesine,
Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
08.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.