Logo

2. Hukuk Dairesi2022/10288 E. 2023/767 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadın tarafından açılan boşanma davasında, boşanmaya sebep olan olaylarda kusurun kimde olduğu, nafaka miktarının tespiti ve daha önce talep edilmeyen maddi-manevi tazminat taleplerinin kabul edilip edilmeyeceği hususlarında uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararının, tarafların iddia ve savunmaları, deliller, uygulanması gereken hukuk kuralları, hukuki ilişkinin nitelendirilmesi, dava şartları, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve yasaya uygun olduğu değerlendirilerek temyiz isteminin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ: ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki davacı kadın vekili tarafından açılan boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne ve ferîlerine karar verilmiştir.

Kararın taraflarca istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraflarca temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1.Davacı kadın dava dilekçesinde özetle; fikri ve karakter ayrılıkları olduğu, zaman zaman kendisine fiziksel şiddet uyguladığını iddia ederek 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 336 ncı ve 337 nci maddeleri gereğince adli yardım talebinin kabulüne, 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesi gereğince davanın kabulüne, tarafların boşanmalarına, aylık 2.500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, müşterek konutun kadının kullanımına tahsisine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

2. Davacı kadın 01.10.2020 tarihli dilekçe ile aylık 2.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası talebinde bulunduğunu belirtmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek 10.01.2020 tarihli cevap dilekçesinde özetle; iddiaların gerçek olmadığını, davalının sekiz yıldan beri kızları ile birlikte aynı odada uyuduğunu, tarfların halen aynı evi birlikte kullandıklarını, kusurlu tarafın davacı olduğunu ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, davalı erkeğin kadına fiziksel ve ekonomik şiddet uyguladığı gerekçesi ile 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesi gereğince davanın kabulüne, tarafların boşanmalarına, kadının ev hanımı olduğu, geliri ve mal varlığı bulunmadığı belirtilerek kadın yararına aylık 750,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, bu tutarın her yıl Ocak ayında belirlenmiş olan Tefe-Tüfe oranında arttırılmasına, kadının müşterek konutun kendisine tahsisi talebinin reddine,kadının adli yardım talebinin kabulüne karar verilmiştir

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili ve davalı istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; boşanma kararına itirazlarının olmadığını, erkeğin ayrıca, tehdit ettiğini, hakaret ettiğini, mesajlarla cinsel tacizde bulunduğunu ve iftira attığını, kadın lehine maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi gerektiğini, 750,00 TL nafakanın yeterli olmadığını belirterek kararın kaldırılmasını esas hakkında yeniden hüküm kurmak suretiyle karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davalı istinaf dilekçesinde özetle; tedbir nafakasının kaldırılmasını talep ettiğini, kararın eksik inceleme ile hatalı şekilde verildiğini, kusurunun olmadığını, iddiaları kabul etmediğini belirterek kararın kaldırılmasını esas hakkında yeniden hüküm kurmak suretiyle karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulü, nafaka şartlarına yönelik erkeğin, usulüne uygun şekilde talep edilmeyen tazminat talepleri ile istinaf aşamasında ileri sürülen kusurlar yönünden ise kadının istinaf başvurularının 6100 sayılı Kanun'un 353 üncü maddesinin (1) inci fıkrasının (b) bendinin (1) numaralı alt bendi gereğince esastan reddine, İlk Derece Mahkemesince davalı erkeğe fiziksel ve ekonomik şiddet vakıaları kusur olarak yüklenilmiş ise de, davacı kadının dava dilekçesinde usulüne uygun olarak ekonomik şiddet vakıasına dayanmadığı, dayanılmayan vakıaların ise 6100 sayılı Kanun'un 26 ncı maddesi gereğince taleple bağlılık ilkesi gereğince yüklenilmesinin doğru olmadığı, Mahkemece erkeğe yüklenilen diğer kusurun gerçekleştiği ve boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu, kusur belirlemesine yönelik erkeğin istinaf başvurusunun; günün ekonomik koşulları, boşanma ile yoksulluğa düşen kadının ihtiyaçları dikkate alındığında nafaka miktarının az olduğu, belirlenen nafakaya ilişkin artış oranının infazında güçlük yaratacağı bu nedenle her yıl ÜFE/TÜFE oranının ortalamasına göre artırılmasına karar verilmesi gerektiği gerekçesi ile kusur belirlemesi, nafaka miktarı ile artırım oranı yönünden kadın vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Kanun'un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (2) numaralı alt bendi gereğince kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle kusura ilişkin gerekçenin düzeltilerek, kadın yararına aylık 1.750,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, belirlenen nafakanın her yıl ÜFE-TÜFE oranının ortalamasına göre artırılmasına karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraflarca temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı kadın vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; erkeğin ayrıca tehdit ettiğini, hakaret ettiğini, mesajlarla cinsel tacizde bulunduğunu ve iftira attığını, maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi gerektiğini, nafaka miktarının az olduğunu ileri sürerek; kararın kusur belirlemesi, tazminatlar ile nafakaların miktarı yönünden bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davalı erkek temyiz başvuru dilekçesinde özetle; cevap dilekçesindeki iddiaları ile delillerine itibar edilmediğini, eksik inceleme ile karar verildiğini ileri sürerek kararın tümü yönünden bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, kadın tarafından açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kadının davasının kabulü ve kadın yararına nafakaya hükmedilmesi şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, nafaka miktarının yüksek olup olmadığı, süresinde talep edilmeyen tazminat taleplerinin kabulüne karar verilip verilmeyeceği noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin ikinci fıkrası, 175 inci maddesi, 330 uncu maddesi; 6100 sayılı Kanun'un 336 ncı maddesi, 337 inci maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci maddesi, 371 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı kadın vekili ile davalı erkek tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Adli yardımdan yararlanması sebebiyle başlangıçta alınmamış olan aşağıda yazılı karar ve ilam harcı ile temyiz başvuru harcının davacıya yükletilmesine,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden davalıya yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

28.02.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.