Logo

2. Hukuk Dairesi2022/10287 E. 2024/2106 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı erkeğin ölümüyle boşanma davası konusuz kalmış olup, sağ kalan eşin boşanmaya sebebiyet verecek derecede kusurlu olup olmadığının tespiti.

Gerekçe ve Sonuç: Toplanan delillerden, kadının boşanmaya sebebiyet verecek derecede kusurlu olduğuna dair yeterli ve kesin delil bulunmadığı ve beraat kararının kesinleştiği gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/787 E., 2022/1453 K

DAVA TARİHİ : 19.12.2016

KARAR :İstinaf başvurusunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : KDZ.Ereğli Aile Mahkemesi

SAYISI : 2019/322 E., 2022/105 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davacı erkeğin ölümü sebebiyle konusuz kalan boşanma davası hakkında karar verilmesine yer olmadığına, davalı kadının boşanmaya sebebiyet verecek derecede kusurlu olmadığının tespitine karar verilmiştir.

Kararın davacı erkek mirasçıları vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davacı erkek mirasçıları vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı erkek mirasçıları vekili tarafından duruşma istemli temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 26.03.2024 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.

Belli edilen günde temyiz eden davacı ... mirasçıları vekili Avukat ... ve davalı ... vekili Avukat Bengihan Pak geldiler. Gelenlerin sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için uygun görülen günde Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı erkek dava dilekçesinde özetle; tarafların 2017 yılında evlendiğini, bu evlilikten ortak çocuklarının olduğunu, kadının, birlik görevini ihmal ettiğini, sık sık ortak konutu terk ettiğini, fiziksel şiddet uyguladığını, yalan söylediğini iddia ederek davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle boşanmalarına, erkek yararına 30.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı kadın vekili cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde dayanılan vakıaların gerçeği yansıtmadığını, davacı erkeğin, önceki evliliğinden olan çocuklarının maddî menfaat temin edebilmek amacıyla davacı erkek ile davalı kadının arasını bozduklarını, davalı kadının, eşini bir yıldır göremediğini iddia ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

A. İlk Derece Mahkemesinin Birinci Kararı

İlk Derece Mahkemesinin 06.11.2018 tarih ve 2016/846 Esas, 2018/1030 Karar sayılı kararı ile, davacı erkeğin yargılama sırasında 05.07.2017 tarihinde vefat ettiği, evlilik birliğinin ölüm ile sona erdiği ve açılan boşanma davasının konusuz kaldığı, tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde davalı kadına yüklenecek kusurlu bir davranışın ispatlanamadığı gerekçesiyle konusuz kalan boşanma davası hakkında karar verilmesine yer olmadığına, davalı kadının, boşanmaya sebebiyet verecek derecede kusur olmadığının tespitine karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesinin Gönderme Kararı

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı erkek mirasçıları vekili tarafından hükmün tamamı yönünden istinaf başvurusunda bulunulması üzerine; Bölge Adliye Mahkemesinin 08.04.2019 tarih ve 2019/215 Esas, 2019/265 Karar sayılı kararı ile İlk Derece Mahkemesince ön inceleme duruşmasının usulüne uygun olarak yapılmadığı, dava dilekçesinde ceza dosyasına delil olarak dayanıldığı, ilgili kararın dava dosyası arasına alındığı ancak kesinleşip kesinleşmediğinin tespit edilmediği, ceza dosyası kesinleşmeden karar verilmesinin hatalı olduğu, ayrıca davacı erkek tanığı olan Osman'ın dinlenmesinden vazgeçilmediği, İlk Derece Mahkemesince bu tanığın dinlenmemesinin usul ve yasaya aykırı olduğu belirtilerek; davacı erkek mirasçıları vekilinin esasa ilişkin istinaf itirazları incelenmeksizin İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve gerekçede belirtilen eksikler ikmal edilmek üzere dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine kesin olmak üzere karar verilmiştir.

C.İlk Derece Mahkemesinin Son Kararı

İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, davacı erkeğin yargılama sırasında 05.07.2017 tarihinde vefat ettiği, evlilik birliğinin ölüm ile sona erdiği ve açılan boşanma davasının konusuz kaldığı, tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde davalı kadına yüklenecek kusurlu bir davranışın ispatlanamadığı, davacı erkeğin rahatsızlığı döneminde davalı kadının eşi ile ilgilendiği, dosya kapsamında dinlenen bazı tanıkların beyanlarının çelişkili olduğu ve hükme esas alınamayacağı, taraflar arasında görülen ceza dosyasında davalı kadın hakkında beraat kararı verildiği ve bu kararın temyiz incelemesinden geçmek suretiyle kesinleştiği gerekçesiyle konusuz kalan boşanma davası hakkında karar verilmesine yer olmadığına, davalı kadının, boşanmaya sebebiyet verecek derecede kusur olmadığının tespitine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı erkek mirasçıları vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı erkek mirasçıları vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğu, davacı tanığı Osman'ın bizzat görgüye dayalı beyanının dikkate alınmamasının hatalı olduğu, delillerin hatalı tespit edildiği, taraflar arasında görülmekte olan ceza davasında kadının, yeterli delil olmaması sebebiyle beraat ettiği, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda kadının kusurlu olduğu, davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmesi gerektiği belirtilerek; hükmün tamamı yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile her ne kadar davacı erkek mirasçıları vekili tarafından, davalı kadının boşanmaya sebebiyet verecek derecede kusurlu olmadığının tespitine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olmadığı yönünde istinaf başvurusunda bulunulmuş ise de; toplanan deliller ile taraflar arasında evlilik birliğinin sarsılmasına neden olacak bir geçimsizlik olmadığı, davalı kadının sık sık ortak konutu terk edip eve döndüğü, davacı ...'e fiziksel şiddet uyguladığı, ihtiyaçları ve bakımı ile ilgilenmediği hususlarının ispatlanamadığı, yine davalı kadının eziyet suçundan yapılan ceza yargılaması sonucunda beraat ettiği, kararın temyiz incelemesinden geçerek kesinleştiği, tüm dosya kapsamı ile davacı erkeğin ölümü nedeniyle evlilik birliği sona erdiğinden konusuz kalan boşanma davası hakkında karar verilmesine yer olmadığına, davalı kadının, davacı erkeğin maddî imkanlarından faydalanmasının evliliğin doğal sonucu olduğu, davacı erkek mirasçılarının, mirasın davalı kadına kalmaması için işbu davayı açtıkları ve davalı kadının boşanmaya sebebiyet verecek derecede bir kusurunun olmadığı gerekçesiyle davalı kadının boşanmaya sebebiyet verecek derecede kusurlu olmadığının tespitine karar verilmesinde usul ve esas yönünden herhangi bir hukuka aykırılık bulunmadığı belirtilerek; davacı erkek mirasçıları vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı erkek mirasçıları vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı erkek mirasçıları vekili temyiz dilekçesinde özetle; Bölge Adliye Mahkemesi tarafından istinaf başvurusunun esastan reddine dair verilen kararın hatalı olduğu, istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeler ile hükmün tamamı yönünden temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık; taraflar arasındaki boşanma davasının davacı erkeğin ölümü nedeniyle konusuz kalmış olup kusur tespiti yönünden devam eden davada sağ kalan kadın eşin boşanmaya sebebiyet verecek derecede kusurlu bir davranışının ispatlanıp ispatlanmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Türk Medeni Kanun’un 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkraları, 181 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı erkek mirasçıları vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Duruşma için takdir olunan 17.100,00 TL vekâlet ücretinin davacı mirasçılarından alınarak davalıya verilmesine,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

26.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.