Logo

2. Hukuk Dairesi2022/10313 E. 2023/1056 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı erkeğin açtığı boşanma davasında, davalı kadından kaynaklanan ve evlilik birliğini temelinden sarsan bir geçimsizlik olup olmadığı ve boşanma davasının kabul şartlarının oluşup oluşmadığı hususunda ihtilaf bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu, davacı vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenlerin kararı bozmayı gerektirecek nitelikte olmadığı değerlendirilerek temyiz isteminin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava ve cevaba cevap dilekçesinde; müvekkili ile davalının 1977 yılında evlenmiş olduklarını, 1992 doğumlu çocuklarının bulunduğunu, davalının evlilik birliği görevlerini yerine getirmediğini, davalının müvekkiline karşı “senden nefret ediyorum, tiksiniyorum, ayrılmak istiyorum” şeklinde hakaretlerde bulunduğunu, müvekkilinin dava açmadan önce bir çok kez davalı eşiyle konuşmaya çalıştığını, ancak en son yaptığı telefon görüşmesinde “seni köpek gibi süründüreceğim, seni bu evde durdurmam, benim arkamda kardeşim var, sana ihtiyacım yok” diyerek tehdit ve hakaretlerde bulunduğunu, cevap dilekçesindeki beyanları kabul etmediklerini, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını ve devamına imkan bulunmadığını beyanla davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının iddialarının mesnetsiz ve soyut olduğunu, tarafların 42 yıldır evli oldukları ve davacının iddia ettiği hususların yeni oluşmuş gibi ileri sürüldüğünü, davacı erkeğin kusurlu olduğunu, dava açmakta hukuki yarar olmadığını, davacının gerek gelir durumu gerek mal varlığı olarak zengin olduğunu, müvekkilinin çalıştığı süre içinde ve sonrasında İsviçre’den aldığı tüm maaşını davacı kocasına verdiğini, müvekkilinin 42 yıllık yuvasının yıkılmasını istemediğini beyanla, davanın reddine, müvekkili için aylık 3.000,00 TL tedbir nafakasına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dinlenen davacı tanıklarının beyanlarının yoruma ve duyuma dayalı olduğu, somut görgüye dayalı bilgilerinin olmadığı, dosyada davalının kusurunu kanıtlamaya elverişli başkaca bir delil de bulunmadığı, evlilik birliğinin davalıdan kaynaklanan sebeplerle temelinden sarsıldığının ispat edilemediği, fiili ayrılık olgusunun ise tek başına boşanma sebebi olamayacağı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili, taraflar arasında sevgi ve saygının kalmadığını, davalının yurdışında yaşadığını ve ülkeye gelmediğini, taraflar arasında cinsel birlikteliğinde bulunmadığını, aile birliğinin temelinden sarsıldığını ve tekrar kurulamayacağını, kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu beyanla, davanın reddine ilişkin Mahkeme kararının kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dosyadaki yazılara göre, İlk Derece Mahkemesi kararında usule ve esasa ilişkin herhangi bir aykırılığın bulunmadığı, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, inceleme konusu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu gerekçesi ile davanın reddine yönelik davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin (1) inci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili, taraflar arasında sevgi ve saygının kalmadığını, davalının yurdışında yaşadığını ve ülkeye gelmediğini, taraflar arasında cinsel birlikteliğinde bulunmadığını, aile birliğinin temelinden sarsıldığını ve tekrar kurulamayacağını, kararın usul ve yasaya aykırı bulunduğunu ileri sürerek; davanın reddine ilişkin kusur tespiti ve boşanma yönlerinden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacı erkek tarafından açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte davalıdan kaynaklı bir geçimsizlik ispatlanıp ispatlanmadığı, davanın kabulü şartlarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci maddesinin birinci fıkrası ve 371 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

15.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.