Logo

2. Hukuk Dairesi2022/10314 E. 2023/1057 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına dayalı boşanma davasında, boşanmaya sebep olan olaylarda kusurun kimde olduğu, hükmedilen maddi ve manevi tazminatların miktarının uygun olup olmadığı hususlarında anlaşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Dosyadaki deliller ve taraf beyanları değerlendirilerek, ilk derece mahkemesi kararında usule ve esasa ilişkin herhangi bir aykırılık bulunmadığı, kanunun olaya doğru uygulandığı gözetilerek, davalı erkeğin temyiz isteminin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı erkek tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; tarafların 19.03.2018 tarihinde evlendiklerini, bu evlilikten ortak çocukları bulunmadığını, davalının evliliğin başından beri aynı evde yaşamak istemediğini ve ortak ev açmadığını, davalının arkadaşlık sitelerinden kadınlarla konuştuğu gibi eski sevgilisiyle de görüştüğünü ve sadakat yükümlülüğüne aykırı davrandığını, davalının müvekkiline ait taşınmazı borçlarını ileri sürerek sattırdığını ve parasından borçlarını ödeyip üzerine kalan para ile de kendisine araba aldığını, davacının neden böyle yaptığını sorması üzerine de hakaret ve küfür ederek psikolojik ve ekonomik şiddet uyguladığını, müvekkilinin davalıya boşanmak istediğini söyleyince tehdit ettiğini, bir gün iş çıkışında çıkış saatini gözetleyip zorla arabaya bindirmeye çalıştığını, güvenliğin engel olması üzerine bu girişimin başarısız kaldığını, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını ve devamına imkan bulunmadığını beyanla, tarafların boşanmalarına, müvekkili lehine 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, 50.000,00 TL maddî ve 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalıya dava dilekçesi 04.02.2020 tarihinde tebliğ edilmiş, davaya cevap vermemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; tarafların ve tanıkların beyanlarına göre davacının daha önceden bir evi olup bazı borçlarından dolayı bu evi sattığı, kalan para ile davalı adına bir araba satın aldıkları, aracın davalının kullanımında olduğu, davalı kocanın davacı eşine müstakil, bağımsız bir ev temin etmeyerek herkesin kendi ailesinin yanında yaşamaya devam ettiği, ayrı eve çıkmak için bir çabasının, girişiminin de olmadığı, davacının ısrarı sonucu arabayı satınca da sinirlendiği, bu sırada davacının boşanmak istediğini söylemesi üzerine küfür, tehdit ve hakaretlerde bulunduğu, davalı kocanın kusurlu olduğu, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı ve devamına imkan kalmadığı gerekçesi ile davanın kabulüne, tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmalarına, davacının yoksulluk nafakası talebinin reddine, 15.000,00 TL maddî ve 15.000,00 TL manevî tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı erkek, delillerin yeterince toplanmadan karar verildiğini, davacının maddî bir kaybının olmadığını, manevî tazminat şartlarının oluşmadığını, tazminatların yüksek olduğunu ve ödeme gücünün bulunmadığını beyanla, kusur tespiti ile maddî ve manevî tazminat yönlerinden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dosyadaki yazılara göre, İlk Derece Mahkemesi kararında usule ve esasa ilişkin herhangi bir aykırılığın bulunmadığı, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, inceleme konusu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu gerekçesi ile davalı erkeğin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin (1) inci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı erkek, davacının iddialarının doğru olmadığını, delillerin toplanmadan karar verildiğini, tanık beyanlarının objektif olmadığını, davacının kusurlu olduğunu, maddî ve manevî tazminata karar verilmesinin hatalı olduğunu ve miktarlarının yüksek olduğunu, ödeme gücünün bulunmadığını, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kusur tespiti, maddî ve manevî tazminat yönlerinden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kadın yararına hükmedilen tazminatların verilmesi şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, miktarının yüksek olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci maddesinin birinci fıkrası ve 371 inci maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

15.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.