Logo

2. Hukuk Dairesi2022/10340 E. 2023/1126 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davasında, mahkemece yapılan kusur belirlemesinin ve hükmedilen maddi manevi tazminat ile nafaka miktarlarının yerinde olup olmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararının, tarafların iddia ve savunmaları, deliller, uygulanması gereken hukuk kuralları, hukuki ilişkinin nitelendirilmesi, dava şartları, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve yasaya uygun olduğu değerlendirilerek onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı- karşı davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı- karşı davalı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; alkol nedeniyle evliliğin çekilmez hale geldiğini, davalı erkeğin aşırı kıskanç olduğunu, arkadaşları ve ailesi ile görüşmesine engel olduğunu, müvekkilinin ilk evliliğinden olan çocuklarının evlerine gelmesini istemediğini ve görüşmesine engel olduğunu, davalı erkeğin özel konuları annesine anlattığı gibi erkeğin annesinin evliliklerine müdahalesine de sessiz kaldığını, davalı erkeğin sözel ve duygusal şiddet uyguladığını, davalı erkeğin ithamları ve baskısı nedeniyle davacı kadın müvekkilinin intihar girişiminde bulunduğunu, belirterek evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, 2.000,00TL yoksulluk nafakası, 500.000,00 TL maddî tazminat ile 100.000,00 TL manevî tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı- karşı davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; davacı karşı davalı kadının sürekli yalan söylediğini ilk eşini aldattığı için boşandıklarını gizlediğini müvekkilinin güvenini sarstığını bu nedenle kendisinden boşanmak istediğini söylemesi üzerine davacı kadının intihar ettiğini, sonuç olarak evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını, asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, 100.000,00-TL manevî tazminatın davacı kadından dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile tahsili ile davalı karşı davacı müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, erkeğin; kadını aşırı kıskandığı bu nedenle baskı uyguladığı, kadının ailesi ve akrabaları ile görüşmesine engel olduğu, sürekli alkol alarak birlik görevini ihmal ettiği, annesinin kadına müdahale etmesine sessiz kaldığı, kadına sözel şiddet uyguladığı ve aşağıladığı son olarak boşanmak istediğini kadına ve ailesine söylemek suretiyle duygusal şiddet uyguladığı, kadının ise, intihar girişiminde bulunduğu anlaşılmakla; gerçekleşen vakıalardan davacı- davalı kadın az kusurlu, davalı- davacı erkeğin ise ağır kusurlu olduğu, kadın ev hanımı olduğu, düzenli gelirinin bulunmadığı, boşanmakla yoksulluğa düşeceği, tarafların yaşları ve evlilik süresi dikkate alındığında yoksulluk nafakasının toplu olarak hükmedilmesinin hakkaniyet ilkesine uygun olacağı, yine boşanmaya sebep olan olaylarda ağır ya da eşit kusurlu olmayan, boşanmakla eşinin maddi desteğini yitirecek olan, boşanmaya sebebiyet veren olaylar yüzünden kişilik hakları saldırıya uğrayan kadın yararına uygun miktarda maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi gerektiği gerekçesiyle 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanma davalarının kabulü ile tarafların boşanmalarına, kadın yararına 25.000,00 TL maddî, 25.000,00 TL manevî tazminata, aylık 500,00 TL tedbir ve bir defaya mahsus 20.000,00 TL toplu yoksulluk nafakasına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı-karşı davalı kadın, kusur belirlemesi, erkeğin davası, yararına hükmedilen tazminatların ve nafakaların miktarı yönlerinden istinaf yasa yoluna başvurmuştur.

2.Davalı- karşı davacı erkek , kusur belirlemesi, kadın yararına hükmedilen tazminatlar ve nafakalar, kendi tazminat isteminin reddi yönlerinden istinaf yasa yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesinin kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğu gerekçesiyle taraf vekillerinin istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı- karşı davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı- karşı davacı erkek vekili, İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, delillerin yeterince incelenmediğini, evlilik birliğinin davacının kusurlu davranışları nedeniyle bozulduğunu bildirerek, boşanma kararına itirazları olmadığını belirterek kusur belirlemesi, aleyhine hükmedilen maddî ve manevî tazminat ile nafakalar ve kendi tazminat isteminin reddi yönlerinden temyiz kanun yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık; taraflarca karşılıklı olarak açılan boşanma davasında mahkemece yapılan kusur belirlemesinin yerinde olup olmadığı, delillerin takdirinde hata edilip edilmediği, tazminatlar ve nafakalar noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesi, 174üncü maddesi, 175inci maddesi, 176 ncı maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı- davacı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

16.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.