Logo

2. Hukuk Dairesi2022/10364 E. 2023/828 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasına bağlı olarak kadın tarafından açılan ziynet alacağı ve yoksulluk nafakası taleplerinin kabulünün yerinde olup olmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkemenin, ilk kararında hükmedilen yoksulluk nafakasına erkek tarafından istinaf yoluna başvurulmaması nedeniyle kadının lehine usuli kazanılmış hak oluştuğu ve ziynet alacağının ispatlandığı gerekçesiyle hüküm kurduğu gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki boşanma ve ziynet alacağı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davaların kabulüne karar verilmiştir. Kararın davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile hükmün istinaf konusu edilmeyerek kesinleşen hususlar haricinde kaldırılarak eksiklikler giderilip yeniden karar verilmek üzere dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

Gönderme kararı sonrasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına, ziynet alacağı davasının reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda;

Dosya içeriğine göre hüküm altına alınan ve temyize konu edilen her biri 22 ayar, 6 adet, toplam 85gr olan bileziklerin değerinin Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihi itibari ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 362 nci maddesi uyarınca kesinlik sınırı olarak belirlenen 107.090,00 TL’nin altında kaldığı anlaşılmakla; davalı erkek vekilinin kabul edilen ziynet alacağı davasına yönelik temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.

Davalı erkek vekilinin reddedilen yön dışındaki temyiz itirazları yönünden gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenildikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1.Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; evlilik birliğinin erkeğin kusurlu davranışları nedeniyle temelinden sarsıldığını ve kadının ziynetlerinin evde kaldığını iddia ederek tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedeniyle boşanmalarına ve ziynetlerin aynen, mümkün olmadığı takdirde bedelinin ödenmesine hükmedilmesini talep etmiştir.

2.Davacı kadın vekili 27.11.2019 tarihli ıslah dilekçesinde, ziynet alacağı davasının değerini bilirkişi raporunda belirlenen bedele yükseltmiş ve kadın lehine aylık 500,00 TL yoksulluk nafakası talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde özetle; evlilik birliğinin kadının kusurlu davranışları nedeniyle temelinden sarsıldığını iddia ederek tarafların boşanmalarına ve erkek lehine 30.000,00 TL maddî, 30.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

A. İlk Derece Mahkemesinin Birinci Kararı

İlk Derece Mahkemesinin 23.01.2020 tarih ve 2018/503 Esas, 2020/26 Karar sayılı kararı ile; boşanmaya sebebiyet veren ve gerçekleşen olaylarda eşinin ailesini arayıp kızınızı alın diyen ve ortak yaşamı devam ettirme girişimi olmayan erkeğin ağır, kadının az kusurlu olduğu, kadının boşanmakla yoksulluğa düşeceği ve kadının evden ayrılırken ziynetlerini almadığı gerekçesiyle; boşanma davasının kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, kadının yoksulluk nafakası talebinin kabulü ile 12.000,00 TL toplu yoksulluk nafakasının erkekten alınarak kadına ödenmesine, erkeğin manevî tazminat talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına, ziynet alacağı davasının kabulü ile 10.000,00 TL ziynet bedeninin, dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile birlikte, erkekten alınarak kadına ödenmesine karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesinin Gönderme Kararı

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekilinin kusur belirlemesi ve kabul edilen ziynet alacağı davası yönlerinden istinaf başvurusunda bulunması üzerine, Bölge Adliye Mahkemesinin 18.03.2021 tarih ve 2020/1343 Esas, 2021/879 Karar sayılı kararı ile; İlk Derece Mahkemesi kararında kadın az kusurlu bulunmasına karşın, kadının kusurlarının belirtilmediği, kusur belirlemesi yönünden kanun yolu denetimine açık gerekçe bulunmadığı, kadının ziynet alacağı davasında aynen iade talebi de bulunduğu halde bu konuda olumlu veya olumsuz bir karar verilmediği gerekçesiyle; İlk Derece Mahkemesi kararının istinafa konu edilmeyerek kesinleşen hususlar dışındaki hükümlerinin kaldırılmasına ve kaldırılmasına karar verilen yönlerle ilgili olarak eksiklikler giderilip yeniden karar verilmek üzere, dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

C.İlk Derece Mahkemesinin Son Kararı

İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen son kararı ile; boşanmaya sebebiyet veren ve gerçekleşen olaylarda eşinin ailesini arayıp kızınızı alın diyen ve ortak yaşamı devam ettirme girişimi olmayan erkeğin tam kusurlu olduğu, kadına yüklenebilecek bir kusur bulunmadığı, erkeğin tam kusurlu olması nedeniyle tazminata hak kazanamayacağı, kadının dilekçelerin karşılıklı verilmesi aşamasında talep etmediği yoksulluk nafakası hakkında karar verilmesine yer olmadığı, boşanma hükmünün kesinleşmiş olması nedeniyle bu dava yönünden kadın lehine vekâlet ücretine yönelik hüküm kurulmadığı, bütün eşyalarını toplayan kadının ziynetlerinin evde kalmış olmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğu gerekçesi ile; boşanma davasının kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, kadının yoksulluk nafakası talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına, erkeğin tazminat taleplerinin ve kadının ziynet alacağı davasının reddine, ziynet alacağı davasında erkek lehine vekâlet ücreti takdirine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B.İstinaf Sebepleri

Davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; boşanma kesinleştiği halde yeniden boşanma hükmü kurulduğunu, İlk Derece Mahkemesinin ilk kararındaki yoksulluk nafakası hükmünün, erkek tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmamak suretiyle, kadın lehine usulî kazanılmış hak oluşturduğu gözetilmeden aleyhe hüküm tesisinin yerinde olmadığını, vekâlet ücreti hükümlerinin kanuna aykırı olduğunu belirterek; boşanma hükmünün yeniden kurulması, yoksulluk nafakası, reddedilen ziynet alacağı davası ve vekâlet ücretleri yönlerinden istinaf buşvurusunda bulunmuştur.

C.Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 09.09.2022 tarih ve 2022/2088 Esas, 2022/2690 Karar sayılı kararıyla; İlk Derece Mahkemesinin birinci kararındaki boşanma hükmüne karşı istinaf kanun yoluna başvurulmayarak boşanmanın kesinleşmiş olduğu gözetilmeksizin yeniden boşanma hükmü kurulmasının doğru olmadığı; ziynet alacağı davasına konu 6 adet bilezik yönünden davanın kabulünün gerektiği; yoksulluk nafakasının süresinde talep edilmediği gerekçesiyle karar verilmesine yer olmadığı kararı verilmişse de kadının ıslah dilekçesi sunarak yoksulluk nafakası talep etmiş olması ve kadın lehine ilk hükümde verilen yoksulluk nafakasına karşı erkeğin istinaf talebi bulunmadığından kadın yararına usuli kazanılmış hak oluşmuş olması nedeniyle hüküm kurulmamasının doğru olmadığı, nafaka talebinin kabulünün gerektiği ve kadının ziynet alacağı talebinin kabul edilmesi nedeniyle lehine vekâlet ücreti takdiri ve bu dava yönünden erkek lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesi gerektiği gerekçesiyle; istinaf başvurusu kabul edilen hususlar yönünden yeniden hüküm tesis edilerek boşanma konusunda karar verilmesine yer olmadığına, 12.000,00 TL toplu yoksulluk nafakasının erkekten alınarak kadına verilmesine; 6 adet 22 ayar toplam 85gr bileziğin kadına aynen iadesine, aynen iade mümkün olmadığı takdirde bedeli olarak 10.000,00 TL'nin ödenmesine; ziynet alacağı davası yönünden erkek lehine vekâlet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına ve bu davada 9.200,00 TL vekâlet ücretinin erkekten alınarak kadına verilmesine; kadının yukarıda sayılan hususlar dışındaki istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı erkek vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; kadının ziynet alacağı davasının ispatlanmadığını ve yoksulluk nafakası talebinin reddine karar verilmesi gerektiğini belirterek kadının kabul edilen ziynet alacağı davası ve yoksulluk nafakası yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, kadın lehine yoksulluk nafakasına hükmedilmesinin yerinde olup olmadığı, yoksulluk nafakası yönünden süresi içinde usulüne uygun ıslah talebinin bulunup bulunmadığı, usuli kazanılmış haklara rivayet edilerek karar verilmiş olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Kanun'un 176 ve 177 nci maddeleri, 362 nci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Kanun'un 175 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Davalı erkek vekilinin kadın lehine hükmedilen ziynet alacağına yönelik temyiz dilekçesinin REDDİNE,

2. Davalı erkek vekilinin diğer hususlara yönelik temyizinin incelenmesine gelince;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden davalıya yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

02.03.2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.