"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ: ... Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl dava ve karşı davanın kabulü ile tarafların 4271 sayılı Türk Medeni Kanunun 166 birinci maddesi gereğince boşanmalarına, boşanmanın fer'îlerine, davacı kadının ziynet eşyasına yönelik davasının kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kısmen kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davalının müvekkiline şiddet uyguladığını, tehdit ettiğini, saygısızlık yaptığını ,davalının, cinsel problemlerinin tedavi olması için doktora götürdüğünü ancak davalının tedaviyi yarıda bıraktığı için tedavinin sonuç vermediğini, müvekkilinin evde 4-5 tane muska bulduğunu, açıklama beklediğini ancak cevap alamayınca, güveninin sarsıldığını, davalı kadının ev hanımı olmasına rağmen temizlik ve yemek yapmadığını, müvekkiline baskı uyguladığını, isteklerine olumsuz cevap verildiğinde kendini duvardan duvara çarparak zarar verdiğini, müvekkiline sürekli hakaret edip, tartışma çıkarttığını, müvekkilinin kök ailesi ile görüşmek istemediğini, iddia ederek 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesi gereğince boşanmalarına müvekkili lehine 100.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili davaya cevap ve karşı dava dilekçesinde ; davacının iddialarının asılsız ve gerçek dışı olduğunu, davacının ailesinin evliliğe karşı çıkmalarına rağmen evlendiklerini, erkeğin babasının tarafları evden kovduğunu, geçim sıkıntısı yaşadıklarını ve müvekkilinin babasının ihtiyaçlarını karşıladığını, davacının anne ve babasının müvekkilini aşağıladığını, rencide ettiklerini, hakaret ve kötü söylemlerde bulunduklarını, davacı erkeğin çalışmış olduğu yer konusunda yalan söylediğini, evin kirasını, su ve doğalgaz faturalarını ödemediğini, evin giderlerini müvekkilinin babası tarafından karşılandığını, davacının, evlilik birlikteliğinin yüklediği sorumlulukları yerine getirmediği, evin ihtiyaçlarını, giderlerini karşılamadığını, maaşı ile kendi babasına inek aldığını iddia ederek asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile; tarafların evlilik birliğinin sarsılması nedeni ile boşanmalarına, müvekkili için aylık 2.000,00 TL tedbir - yoksulluk nafakasına, 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesine, ziynet eşyalarına yönelik talebinin kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kadının eşinin müşterek konuta gelen kuzenine güleryüz göstermeyip surat astığı, hoşgeldin demediği ve kaba sözler sarf ettiği, eşine "mal, salak" gibi hakaret içerikli sözler sarf ettiği, sinirlendiği zaman duvarları yumruklamak yahut kendisini arabanın önünde atmak suretiyle olağanın dışında davranışlar sergilediği, eşine "sen geber" gibi beddua içerikli sözler söyleyerek saygısız davrandığı, davacı/karşı davalı kocanın evlendikleri zaman serbest olarak çalıştığı, ilerleyen süreçte asker olarak ...'a atandığı, atandıktan sonra eşine ilgisinin azaldığı, kadın kocasıyla gitmek istemesine rağmen davacı/karşı davalı kocanın eşini ...'a götürmediği ve eşini ailesi ile yaşamak mecburiyetinde bıraktığı, çalıştığı şehirle ilgili yalan söyleyerek güven sarsıcı davranışlarda bulunduğu, kocanın ailesinin kadını istemediği, babasının "eşekoğlueşek, gavur" gibi hakaret içerikli sözler söylediği, iyi muamele göstermediği, kocanın bu duruma ve babasının evlilik birlikteliklerine müdahalesine sessiz kaldığı, kocanın evin ihtiyaçlarını karşılama ve kira ödemesi hususunda gerekli özeni göstermediği, bu sebeple kadının yakınları tarafından destek sağlandığı, kocanın eşine "sen insan değilsin" diyerek hakaret ettiği, ayrı yaşadıkları süreçte ev sahibine ihtar göndererek kira sözleşmesini feshettiği birliğin sarsılmasında erkeğin ağır, kadının az kusurlu olduğu, boşanma davası açılmakla ayrı yaşama hakkına sahip olan kadının çalışmadığı, gelirinin bulunmadığı, boşanmakla yoksulluğa düşeceği, evlilik süresi ve ortak çocuk bulunmayışı da gözetildiğinde yoksulluk nafakasına toplu olarak hükmedilmesinin uygun olacağı, kusuru daha ağır ve eşit olmayan, boşanmakla eşinin maddi desteğini yitirecek olan ve bu kusurlu davranışlar nedeni ile kişilik hakları saldırıya uğrayan kadın yararına uygun miktarda maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi gerektiği gerekçesi ile asıl dava ve karşı davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmalarına, kadın lehine aylık 500,00 TL tedbir, 18.01.2022 tarihinden itibaren aylık 1.000,00 TL tedbir nafakasına, boşanmaya ilişkin karar kesinleştiğinde 20.000,00 TL toplu yoksulluk nafakasının bir defa ödenmek kaydıyla davalı kadına verilmesine, kadın yararına 20.000,00 TL maddî 20.000,00 manevî tazminata, ziynet eşyalarına yönelik talebinin ise kısmen kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı karşı davalı koca; kusur belirlemesi, kadının davası ve ferileri, ziynet eşyası alacağının kabul edilen kısmı ile kendi tazminat taleplerinin reddi yönlerinden istinaf yasa yoluna başvurmuştur.
2.Davalı karşı davacı kadın; kusur belirlemesi, kocanın davası, nafakalar ve tazminatların miktarı, ziynet eşyası alacağının reddedilen kısmı, vekâlet ücreti ile yargılama giderleri yönlerinden istinaf yasa yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesi kararında usule ve esasa ilişkin herhangi bir aykırılığın bulunmadığı, davanın esasıyla ilgili hükme etki edecek tüm delillerin dava dosyası içinde bulunduğu, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, bu nedenle inceleme konusu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu gerekçesi ile davalı karşı davacı kadının nafaka ve tazminatlara yönelik istinaf başvurusu dışındaki taraf vekillerinin istinaf taleplerinin 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin (1) inci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince ziynet alacağı yönünden kesin olmak üzere esastan reddine, davalı karşı davacı kadının nafaka ve tazminat miktarlarına yönelik istinaf talebinin, kadın yararına toplu yoksulluk nafakasına hükmedilmesinin tarafların ekonomik ve sosyal durumu dikkate alındığında kanunun amacına uygun olmadığı, yine kadının nafakalara faiz talebi olmasına rağmen bu konuda karar verilmemesinin de doğru olmadığı, tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, paranın alım gücü, ihlal edilen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamı ile kişilik haklarına uygulanan saldırı dikkate alındığında kadın yararına hükmedilen tazminatların az olduğu gerekçesiyle, 6100 sayılı Kanun’un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (2) inci alt bendi gereğince kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle kadın lehine aylık 1.000,00TL tedbir/yoksulluk nafakasına, tedbir nafakasına karar, yoksulluk nafakasına ise boşanma hükmünün kesinleşme tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine, kadın yararına 30.000,00 TL maddî, 30.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı karşı davalı koca; kusur belirlemesi, kadının davası ve ferileri, kendi tazminat taleplerinin reddi yönlerinden temyiz yasa yoluna başvurmuştur.
2.Davalı karşı davacı kadın; kusur belirlemesi, kocanın davasının kabulü, nafakaların miktarı yargılama gideri ve tazminatların miktarı yönlerinden temyiz yasa yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık; taraflarca karşılıklı olarak açılan boşanma davalarında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı asıl ve karşı davanın kabulü şartlarının ve kadın yararına tazminat ve nafakaya hükmedilmesi şartlarının oluşup oluşmadığı, nafakaların ve tazminatların miktarları noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi, 176 ncı maddesi, 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci ve 371 inci maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
28.02.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.