Logo

2. Hukuk Dairesi2022/10396 E. 2024/1268 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davası devam ederken vefat eden davacı erkeğin mirasçılarının, sağ kalan eşin boşanmaya sebebiyet verecek kusurunun tespiti talebiyle davaya devam etmeleri üzerine, kadının kusurunun ispat edilip edilmediği hususunda yaşanan uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davacı erkeğin dava dilekçesinde tanık deliline dayanmaması ve davalı kadına yönelik somut bir vakıa belirtmemesi, mirasçıların sonradan tanık bildirmelerinin de HMK m.119'a aykırı olması gözetilerek yerel mahkemenin, kadının kusursuzluğuna dair kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

...

MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi

SAYISI : 2021/8 E., 2021/117 K.

DAVA TARİHİ : 23.10.2014

KARAR : Karar verilmesine yer olmadığı

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı bozma sonrası yapılan yargılama sonunda Mahkemece davacı yargılama sırasında vefat ettiğinden boşanma hususunda karar verilmesine yer olmadığına, davalı kadının boşanmaya sebebiyet verecek derecede kusuru bulunmadığının tespitine karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davacı erkek mirasçılarının vekili tarafından duruşma istemli temyiz edilmiş olup; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 27.02.2024 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.

Belli edilen günde temyiz eden davacı muris ... mirasçıları vekili Av. ... geldi. Karşı taraf davalı ... gelmedi. Gelenin sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için uygun görülen günde Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1.Davacı erkek dava dilekçesinde özetle; davalı kadın ile üç ay önce evlendiklerini, ancak aralarındaki yaş farkı ile ruhi ve fikri anlaşmazlıkların bir arada yaşamalarını imkansız hale getirdiğini belirterek evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle tarafların boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

2.Dava devam ederken davacı erkek 06.09.2015 tarihinde vefat etmiş, boşanma davası devam ederken ölen davacının mirasçıları davaya 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 181 inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca kusur tespiti yönünden devam etmişlerdir.

II. CEVAP

Davalı kadın vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının ısrarı ile evlendiklerini, kadının, davacının kiracısı olduğunu, evlendikten sonra davacının tamamen değiştiğini, eve ekmek getirmemeye ve sofra kurulmasına karşı çıkmaya başladığını, davacının bir lokantada hazır yemek yiyerek eve geldiğini, evde yemek yapılmasına karşı geldiğini, eve para bırakmadığını, müvekkilinin kızının yardımıyla geçindiğini, küfür, tehdit ve hakaretler ettiğini, davacının kendisine saldırması nedeniyle müvekkilinin polis çağırdığını, polis nezaretinde kendisine ait eşyalarını aldığını, davacının 3 aylık evliliklerinde müvekkiline eziyet ve hakaretler ettiğini belirterek davanın reddine, boşanmalarına karar verilmesi halinde kadın lehine aylık 500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 10.000,00 TL maddî ve 10.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep etmiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 09.10.2015 tarihli ve 2014/865 Esas, 2015/775 Karar sayılı kararıyla; davanın taraflarca takip edilmeyip, dosyanın işlemden kaldırılması tarihinden 3 ay geçmesine karşın yenilenmemesi nedeniyle 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 150 nci maddesinin beşinci fıkrası gereğince açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1.Mahkeme kararına karşı süresi içinde davacı erkek mirasçılarının vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2.Dairemizin 14.09.2017 tarihli ve 2016/3565 Esas, 2017/9426 Karar Sayılı kararı ile; davacının mirasçılarının 07.09.2015 tarihinde yenileme talebinde bulunduğu, davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesinin doğru görülmediği gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

3.Mahkemenin 06.02.2020 tarihli ve 2018/61 Esas, 2020/104 Karar sayılı kararıyla; davacı erkeğin evlendiği ve dava açtığı tarihlerde fiil ehliyetine haiz olduğuna ilişkin Adli Tıp Kurumundan alınan rapor da göz önünde bulundurulmuş, her ne kadar mirasçılar vekilinin sunduğu 05.04.2018 tarihli dilekçesiyle kusur yüklenmesi için delillerini ve tanıklarını bildirmişse de müteveffa/davacının dava dilekçesinde tanık deliline dayanmadığı anlaşılmakla 4721 sayılı Kanun'un 181 inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca kusur belirlenmesi talebinin kusurun ispat edilememesi nedeniyle reddedilmesi gerektiği, taraflar arasındaki evliliğin davacı tarafın yargılamanın devamı sırasında vefat etmiş olması nedeniyle sona ermiş olduğundan dolayı boşanma hususunda karar verilmesine yer olmadığına, davalı tarafın yoksulluk nafakası, maddî ve manevî tazminat talepleri yönünden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

4.Dairemizin 22.09.2020 tarihli ve 2020/3313 Esas, 2020/3989 Karar sayılı kararı ile; dava devam ederken davacı erkeğin 06.09.2015 tarihinde vefat ettiği, boşanma davası devam ederken ölen davacının mirasçılarının davaya 4721 sayılı Kanun'un 181 inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca kusur tespiti yönünden devam ettikleri, mirasçılar vekilinin Mahkemeye sunduğu 05.04.2018 tarihli dilekçe ile davalı kadına kusur yüklenmesi için delillerini ve tanıklarını bildirdiği, Mahkemece kusur belirlenmesi talebinin davacının dava dilekçesinde tanık deliline dayanmadığı ve kusurun ispat edilememesi nedeniyle reddedildiği ve evlilik davacının ölümüyle sona erdiğinden boşanma hususunda karar verilmesine yer olmadığına karar verildiği, Mahkemece kararın gerekçe kısmında kadının kusursuz olduğu belirtilmiş ise de, hüküm kısmında bu hususta sağ kalan eşin boşanmaya sebebiyet verecek derecede kusurunun bulup bulunmadığı yönünden bir hüküm kurulmaması nedeniyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

5.Mahkeme kararına karşı süresi içinde davacı erkek mirasçılarının vekili karar düzeltme talebinde bulunmuş, Dairemizin 25.02.2021 karar düzeltme talebinin reddine karar verilmiştir.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; mirasçılar vekili Mahkememize sunduğu 05.04.2018 tarihli dilekçesiyle kusur yüklenmesi için delillerini ve tanıklarını bildirmişse de müteveffa/davacının dava dilekçesinde tanık deliline dayanmadığı anlaşılmakla 4721 sayılı Kanun'un 181 inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca kusur belirlenmesi talebinin kusurun ispat edilememesi nedeniyle reddedilmesi gerektiği, yine her ne kadar mirasçılar vekili aşamalardaki dilekçe ve beyanlarında kendisinin daha sonra tanık bildirmiş olmasına karşı tarafın bir itirazının bulunmadığını belirtmiş ise de, bu yöndeki savunmasının 6100 sayılı Kanun'un 119 uncu maddesi uyarınca yerinde olmadığı, yine mirasçıların davacı asilin yerine davaya katılmış olmaları ve vefat üzerine usuli işlemlerin kaldığı yerden devam olacağı gerçeği karşısında mirasçılar vekilinin sair talep ve itirazlarının da yerinde görülmediği, taraflar arasındaki evliliğin davacı tarafın yargılamanın devamı sırasında vefat etmiş olması nedeniyle sona ermiş olduğundan dolayı boşanma hususunda karar verilmesine yer olmadığına, davalı tarafın yoksulluk nafakası, maddî ve manevî tazminat talepleri yönünden karar verilmesine yer olmadığına, davalı tarafın herhangi bir kusurunun tespit edilmemesi nedeniyle davalının boşanmaya sebebiyet verecek derece kusuru bulunmadığının tespitine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuran

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı erkek mirasçıları vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı erkek mirasçıları vekili temyiz dilekçesinde özetle; davacının dava dilekçesinde tanık delilini yazmamış olması nedeniyle dinlenen mirasçı tanıklarının beyanlarının dikkate alınmamasının usule aykırı olduğunu, davalının itirazına uğramaksızın mahkemenin tesis ettiği ara kararlarla dinlenen tanık beyanlarının karar gerekçesinde dikkate alınması gerektiğini, kusurun ispatı yönünden davacı mirasçılarına yeni delil sunma ya da tanık dinletme hakkı tanınmasının zorunlu olduğunu, davalının kusurlu olduğunu ileri sürerek kararın kusur tespiti ve eksik inceleme yönünden bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, taraflar arasında görülen, erkeğin ölümü ile konusuz kalan ve mirasçılar tarafından kusur tespiti yönünden devam eden boşanma davasında sağ kalan kadın eşin boşanmaya sebebiyet verecek kusurunun ispat edilip edilmediği, eksik inceleme bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 181 nci maddesinin birinci ve ikinci fıkrası; 6100 sayılı Kanunu'nun geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 428 inci maddesi, 438 inci maddesinin yedi, sekiz ve dokuzuncu fıkraları ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası; 6100 sayılı Kanun'un 331 inci maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi ile 371 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun'un 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere ve özellikle davacı erkeğin dava dilekçesinde tanık deliline dayanmadığı gibi davalı kadına yönelik vakıa da belirtmediğinin anlaşılmış bulunmasına göre, usul ve kanuna uygun olup davacı mirasçıları vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

V. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Mahkeme kararının ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,

27.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.