Logo

2. Hukuk Dairesi2022/10395 E. 2023/953 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı kadın tarafından açılan boşanma davasının reddine ve davacı yararına hükmedilen tedbir nafakasına ilişkin istinaf başvurularının reddine dair Bölge Adliye Mahkemesi kararının temyiz incelemesidir.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararının, dosyadaki deliller, tarafların iddia ve savunmaları, uygulanması gereken hukuk kuralları ve usule uygun olduğu gözetilerek, temyiz talebi reddedilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın her iki taraf vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı her iki taraf vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın dava dilekçesinde özetle; tarafların 04.10.2002 tarihinde evlendiklerini, sekiz yıldır ayrı yaşadıklarını, tarafların ilk evlendiklerinde davacı kadının Amerika'da yaşadığını, imkanlarının iyi olduğunu, davalı erkeğin de bu durumu kullanarak müvekkili sayesinde Amerika'ya yerleştiğini, orada iş sahibi olduğunu, ancak kendisini toparladıktan sonra davacı müvekkilinden ayrıldığını, davacı kadının davalı yüzünden 200.000,00 TL değerindeki evini satmak zorunda kaldığını, sonrasında büyük sıkıntılar yaşadığını beyanla, tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, müvekkili yararına aylık 1.000,00 TL tedbir nafakasına, aylık 2.500,00 TL yoksulluk nafakasına, müvekkili yararına 200.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminata, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek vekili süresinde sunduğu cevap dilekçesinde özetle; davacının boşanma dışındaki taleplerinin haksız ve yersiz olduğunu, tarafların A.B.D. Wyoming eyaleti Laraime ilçesi Bölge Mahkemesi 1. Daire Kaza tarafından verilen 29.03.2012 tarih ve Dok.:178 No.:480 sayılı karar ile boşandıklarını, boşanmalarına ilişkin yabancı mahkeme kararının kesin karar olarak verildiğini, buna ilişkin belgeyi dosyaya sunduklarını, davacı kadın tarafından bu olaydan hiç bahsedilmediğini, oysa boşanma kararına göre davacı kadının tekrar boşanma davası açmasının yasal ve iyi niyetli olmadığını, tarafların bu karardan sonra bir araya gelmediklerini, uzun zamandır ayrı yaşadıklarını, boşanmanın mâli sonuçlarının yabancı mahkeme kararı ile düzenlendiğini, hatta bu düzenlemelerin yerine getirildiğini ve Türkiye'de de geçerli olduğunun hüküm altına alındığını, tüm bu nedenlerle davacının nafaka ve tazminat talep hakkının bulunmadığını, ileri sürülecek yeni vakıaların da olmadığını beyanla, tüm kusur davacıda olmak kaydıyla davacı tarafın boşanma talebinin kabulüne, davacının diğer tüm taleplerinin ise reddine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, yapılan yargılama ve toplanan delillerden, tarafların 04.10.2002 tarihinde evlendikleri, bu evliliklerinden müşterek çocuklarının olmadığı, davacı tarafından her ne kadar davalının kusurlu olduğundan bahisle boşanma davası açılmış ise de davacı tarafın dava dilekçesinde tanık ve başka bir delile dayanmadığı, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 20.04.2016 tarih, 2014/13-856 Esas, 2016/523 Karar sayılı içtihadı gereğince dilekçeler aşamasında herhangi bir delil bildirmeyen davacı ve davalıya ön inceleme duruşmasında delil bildirmesi için yeniden süre verilemeyeceği, ancak davalı vekilinin katılmadığı ön inceleme duruşmasında davacı vekiline delillerini sunması için verilen kesin sürede de ( Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin 2018/1983 E., 2019/3712 K. sayılı ilamı) davacı tarafından delil listesi sunulmadığı, bu hali ile davacının davasını ispatlayamadığı, davalı tarafın Amerika Birleşik Devletleri Wyoming Eyaleti Laraime İlçesi Bölge Mahkemesi Birinci Daire Kaza tarafından verilen 29.Mart.2012 tarih ve dok.:178 no.:480 sayılı kararı ile tarafların yurt dışında boşanmaları ve uzun süredir fiilen ayrı yaşamaları nedeniyle boşanmayı istediği ancak davacı tarafından davalıya atfı kabil hiçbir kusurun ispatlanamadığı gerekçesiyle, davanın reddine, dava tarihinden kararın kesinleşmesine kadar aylık 200,00 TL tedbir nafakasının davalı erkekten alınarak davacı kadına ödenmesine, harç, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davacı kadın üzerine bırakılmasına karar verilmiştir

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde her iki taraf vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu evlilik birliğinin sarsılmasında davalının kusurlu olduğunu, davalı erkeğin müvekkilinin imkanlarıyla yurt dışına gittiğini ve orada yaşamaya başladığını, ayaklarının üstünde durmaya başlayınca da müvekkilinden uzaklaştığını, bu fedakarlığının karşılığının mahkemece sadece aylık 200,00 TL nafaka olarak belirlendiğini beyanla; reddedilen davasının tamamı yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur.

2. Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; yargılama aşamasında ileri sürdükleri iddialarını tekrar ettiklerini, tarafların 2012 yılında yabancı mahkeme kararı ile boşandıklarını, yabancı mahkemece verilen kararın kesin olarak verildiğini, ayrıca yabancı mahkeme tarafından boşanmanın mâli sonuçlarının da hüküm altına alındığını, bu nedenle davacı kadının iş bu davada nafaka ve tazminat talep hakkının bulunmadığını, yasal sürede delil bildirmeyen davacının davasını ispat edemediğini, kusurun davacıda olduğunun ise dinlenen davalı tanıklarının beyanları ile sabit olduğunu, davalı müvekkilinin de davacıdan boşanmak istediğini, taraflarınca sadece davacı tarafın maddî taleplerinin reddinin istendiğini, her iki tarafın da talebi olmasına rağmen mahkemece boşanmaya karar verilmemesinin yerinde olmadığını, ayrıca davası reddedilen kadın lehine koşulları oluşmadığı halde tedbir nafakası takdir edilmesinin de hatalı olduğunu beyanla, boşanma hükmü kurulmaması ve kadın yararına hükmedilen tedbir nafakası yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; tüm dava dosyası, taraflarca gösterilen ve toplanan tüm deliller, İlk Derece Mahkemesince verilen karar, karar gerekçesi, tarafların istinaf başvuru nedenleri hep birlikte değerlendirildiğinde; İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılamanın, kadın tarafından evlilik birliğinin sarsılması nedenine dayalı olarak açılan boşanma davasının reddine ilişkin karar ve karar gerekçesinin, yargılama süresince davacı kadın lehine ve davalı erkek aleyhine 4721 sayılı Kanun'un 169 uncu maddesi uyarınca takdir edilen tedbir nafakasının toplanan delillere, usul ve yasaya, 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkraları ile 169 uncu maddesine uygun olduğu gerekçesiyle tarafların istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde her iki taraf vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki beyan ve taleplerini tekrar ettiklerini, ayrıca erkeğin ABD ülkesinde yeniden evlendiğini ve çocuklarının olduğunu, dava dilekçesinde ve UYAP portalda dava türü kısmına bakıldığında davanın "Fiili Ayrılık Nedenine Dayalı Boşanma davası" olduğunun görülecek olup dosya kapsamında davalının öne sürdüğü delillerde ve tarafların ABD ülkesinde boşandığı iddiası da dikkate alındığında o tarihten bu yana fiilen ayrı yaşadıklarının da sabit olduğunu, davada tanık dinletememelerinin nedeninin ise tanıklarının ABD'de yaşıyor olmaları olduğunu beyanla, reddedilen davasının tamamı yönünden temyiz isteğinde bulunmuştur.

2. Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki beyan ve taleplerini tekrarla, boşanma hükmü kurulmaması ve kadın yararına hükmedilen tedbir nafakası yönünden temyiz isteğinde bulunmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacı kadın tarafından açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, davanın ispatlanamadığı gerekçesiyle reddi kararının doğru olup olmadığı, davacı kadın yararına tedbir nafakası koşullarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkraları, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup her iki taraf vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

09.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.