"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; bu evliliğin karşı tarafın üçüncü, kendisinin ise ikinci evliliği olduğunu, davalı ile aralarında 20 yaş fark bulunduğunu, davalının aralıklarla evi terk ettiğinden 3 ay evde birlikte kalabildiklerini, davalının kendisine "sen yaşlısın, senin sesini duymak istemiyorum ihtiyar" diye hakaret ettiğini, kadınlık görevlerini yerine getirmediğini, davalının yaklaşık 3 aydır dışarılarda gezdiğini, telefonuna cevap vermediğini, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, müvekkili lehine 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı kadın vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı ile mutlu evliliklerinin devamı sırasında manevî annesinin önemli derecedeki rahatsızlığından dolayı hastahanedeki tedavilerine gitmek zorunda kaldığını, davacının bu süreçte kendisine karşı kötü muamelelerde bulunduğunu, bu nedenle davacı hakkında koruma kararı aldığını, davacının emekli olduğunu ayrıca diyanette ücret karşılığı görev yaptığını, kendisinin ise hiçbir geliri bulunmadığını belirterek davanın reddine, yararına aylık 2.000,00 TL tedbir nafakasına karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk derece mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, tarafların fiilen çok kısa süre birlikte yaşadıkları, davalının sebepsiz yere evi terk ettiği, eşinin telefonla aramalarına cevap vermediği, tarafların uzun süredir ayrı yaşadıkları, boşanmaya sebep olan olaylarda davalının kusurlu olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca uyarınca boşanmalarına, 4721 sayılı Kanun'un 169 uncu maddesi gereğince davalı için dava tarihinden kesinleşme tarihine kadar aylık 400,00 TL tedbir nafakasının davacıdan alınarak davalıya ödenmesine, davalının kusurlu davranışları davacının kişilik haklarına saldırı oluşturmadığından davacının manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı kadın vekili, İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı olduğunu, delillerin yeterince incelenmediğini, evlilik birliğinin davacının kusurlu davranışları nedeniyle bozulduğunu bildirerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesi yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile ilk derece mahkemesinin kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğu gerekçesiyle davalı kadın vekilinin istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı kadın vekili, ilk derece mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı olduğunu, delillerin yeterince incelenmediğini, evlilik birliğinin davacının kusurlu davranışları nedeniyle bozulduğunu bildirerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesi yönünden temyiz kanun yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık; erkeğin boşanma davasının kabulü, şartlarının oluşup oluşmadığı, kusur belirlemesinin yerinde olup olmadığı, delillerin takdirinde hata edilip edilmediği noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Kanun’un 166 ıncı maddesinin birinci ve ikinci fıkraları.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı kadın vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
16.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.