"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun ( 6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; davalı erkeğin kadına psikolojik ve fiziksel şiddet uyguladığını, ağır hakaret ve küfürler ettiğini, insanların yanında aşağıladığını, erkeğin davacı kadının davacının üzerine yürüyerek boğazını sıkıp hakaretler ederek eve girmesine izin vermediğini, evliliğin ilk günlerinden tartışmalarının başladığını iddia ederek tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası gereğince evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, 50.000,00 TL maddî ve 75.000,00 TL manevî tazminatın yasal faizi ile birlikte tahsiline, kadın için 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına karar verilmesini arz ve talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı tarafa dava dilekçesi 11.11.2019 tarihinde usulüne uygun olarak tebliğ edilmesine rağmen davalı cevap dilekçesi sunmamıştır.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, davacı tanığının beyanlarının duyuma dayalı olduğunu, bu haliyle davalının davacıya şiddet uyguladığı ve hakaret ettiği hususlarının ispat edilemediğini, erkeğin boşanmayı gerektirecek kusurlu bir davranışının da başkaca delillerle ispat edilemediğini, belirterek davacı kadın tarafından açılan boşanma davasının reddine, ayrıca davacı kadının maddî ve manevî tazminat, nafaka ve altın taleplerinden vazgeçtiğinden bu taleplerine ilişkin davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı kadın vekili hükmün usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek özetle; davanın reddi yönünden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, davacı kadın tanığının geçimsizliğe ilişkin görgüye dayalı bilgisinin bulunmadığını, tanık anlatımlarının sebep ve saiki açıklanamayan soyut beyanlardan ibaret olduğunu, böylelikle davalı erkeğin kusurlu bir davranışının varlığının ispatlanamadığını belirterek, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre usul ve kanuna uygun olması gerekçesi ile 6100 sayılı Kanun'un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince davacı kadının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı kadın vekili istinaf dilekçesindeki beyanlarını tekrarla, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek özetle; tarafların sadece üç ay beraber yaşadığını, son iki yıldır fiilen ayrı yaşadığını, kadının sürekli baba evine gidip gelmek zorunda kaldığını, en son evden kovulduğunu, davalı tarafından telefonuna ve çantasına el koyulduğunu, kadına kötü muamele ettiğini, fiziki ve psikolojik şiddet uyguladığını, ağır hakaret ve küfürler ettiğini, aşağıladığını, bir an önce boşanıp yeni bir hayat kurmak için davalıdan nafaka, tazminat ve altınları istemediğini, tarafların fiili ayrılıktan bu yana biraraya gelmediğini belirterek davanın reddi yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, taraflarca açılan karşılıklı boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı ve kadının davasının kabulü şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü, 175 inci maddeleri. 6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı maddesi, 369 uncu, 370 inci ve 371 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı kadın vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Adli yardımdan yararlanması sebebiyle başlangıçta alınmamış olan aşağıda yazılı karar ve ilam harcı ile temyiz başvuru harcının temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
14.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.